Düşünce-sizlik özgürlüğü

A -
A +

‘Fikirlerin çarpışmasıyla gerçekler, kabakların çarpışmasıyla çekirdekler ortaya çıkar.’ Düşünce özgürlüğü adı altında herkes istediğini söyleyebilir mi? İnsanı ve insanın değerlerini aşağılamak, düşüncelerini başkasına dayatmak, bir halkın değerlerine açık ya da örtülü bir şekilde savaş açmak, düşünce hürriyeti sayılır mı?

 

İnsanlar tarih boyunca inançları uğruna canlarını feda etmişler, hatta bu uğurda can verenler rütbelerin en yücesi olan şehitlikle müjdelenmiştir. Bu nedenle insanı en çok üzen, yaralayan şey onun inancına, kutsalına, değerlerine saldırmak, inandığı ve değer verdiği varlıklarına zarar vermektir.

 

İnsanlara zarar vermek, özgürlük olabilir mi? Yetişme çağındaki çocuklarımıza ve gençlerimize kendi marjinal, hatta sapıkça, düşüncelerini dayatmak da düşünce özgürlüğü değildir.

 

Eğitim, istendik davranışlar kazandırma sürecidir. Bu istendik davranışlar her toplumun kendi değerleri temel alınarak belirlenir.

 

Modern zamanda Batı karşısında yenilen aydınlarımız, maalesef üzücü bir eziklikle, kurtuluşu Batı’da ararken dinimizi ve değerlerimizi yorumlama yoluna gittiler ve geleneğe karşı mesafe koydular. Hatta bizi biz yapan değerlere açıkça tavır aldılar, düşmanlık ettiler. Yıktıkları geleneğin yerine de bir sistem kuramayan yeni ve yenik aydınlar, İslam âlemine önce şiddetli tartışmaları, ardından da kanlı hesaplaşmaları getirdiler. İnsanların bir kısmı dine karşı mesafeli dururken, bir kısmı da parçalanmışlık ve çatışma kültürüyle cemiyetin huzurunu yok ettiler. Netice olarak bir marifet sanılan bu düşünce(sizlik) özgürlüğü, İslam dünyasını zamanla deizm ve ateizmin pençesine düşürdü.

 

Bu duruma sebep olanlar da, önlerinde bir ucube gibi yükselen kendi eserlerini taşlamakla ve onu bunu suçlamakla görevlerine devam etmekte. İnsanları incitmek asla düşünce hürriyeti olamaz.

 

İdris İspiroğlu

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

DUA

 

 

 

Bu dünya fanidir sanma ebedî,

 

Bu yol bitmez deme biter be velî,

 

Bitmeyen bir yer var ora ebedî,

 

Gel dünyaya kanma, gör hakikati.

 

Gör gerçek yer orası ebedî...

 

Allah de, görürsün o güzel yeri,

 

Rabbim gösterir isteyene âlimi,

 

Yakma Rabbim ateşinde bizleri,

 

Cennetine koy tüm müminleri,

 

Ne olur Allah’ım affet bizleri...

 

Hepimize komşu olsun Server’i

 

Amin amin amin...

 

 

 

Bursa’dan abonemiz- Reyhan Kara

 

 

 

 

 

SİNDİRİM SİSTEMİ BOZUKLUKLARI: Sindirim bozuklukları, çoğu kötü alışkanlıkların sonucudur. Belirtileri; midede ağırlık, ekşime, aşırı asidite, yanma, bulantı, uyuklama, baş ağrısı, kusma vb. İyi sindirilmemiş besin, mideden sonra bağırsaklarda şu belirtiler başlar; gaz, şişkinlik, kabızlık, ishal.

 

• İyi ve yavaş yavaş çiğnenmeyen bir besin, sindirim organlarında ekşir. • Yemekte içilenler mideyi şişirir, yorar. Normali 1 bardak su. • Çok yemek, kötü sindirimin başlıca sebebidir. • Normal bir sindirim için 4-5 saat bir zaman gerekir. Haftada bir gün olsun sindirim organları dinlendirilmeli. • Yorgun, uykusuz ve sinirliyken yemek, sindirimi bozar. • Fazla baharat, hardal, karabiber... midenin kimyasal bileşimini bozar. • Bozuk besinler, mikropların üremesine ve sindirim bozukluğuna yol açar. • Kızartmanın sindirimi ağırdır. • Aşırı miktarda şeker, sindirim bozukluğuna yol açar. • Çay, kahve, kakao... sindirim sisteminin çalışmasını bozar. • Aynı öğünde birçok çeşit yemek, sindirimi yokuşa sürükler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.