Düşünce eğitiminde okuma ve doğru düşünme:
Okuma; her ne kadar yazılı bir metne gözle bakarak "bilgi ve kültür edinme, istifade etme" dense de pekâlâ çevreyi, tabiatı, varlıkları beş duyumuzu kullanarak "hayatî ve uzvî tetkik" fiili de sayılabilir. Burada okumanın yararından çok anlamış olarak okumadan, ilmî okumadan bahsetmek istiyoruz.
Çocuklarımıza okumanın yanı sıra düşünmeyi ve anlamayı da öğretmeliyiz. Okumak, metne-kitaba-çevreye "bakmak" düzeyinde ise sadece "kültür" ediniriz. Kültür, "bilim" için yeterli değildir, ancak "Kim Bir Milyon Kazanmak İster?" yarışmasında işe yarayabilir. Medeniyet gelişmesi ise ilmî okumak, anlamış olarak okumaktır. Anlamış olarak okumak da iyi ve doğru düşünmekle mümkündür.
Anlamış olarak okumak, düşünmek için, aklımızı kullanıp beynimize bağlı beş duyu organımızı tam çalışır hâle getirmeliyiz. Beş duyu organımızın iyi çalıştığı beyinde artık, bakan göz "kalpten görme", işiten kulak "kalpten duyma", dokunan el "kalpten hissetme", koklayan burun "kalpten haz duyma", tadan-konuşan dil "kalpten lezzet alma" duygularını geliştirir. Kalpte gelişen "iyi duygularımız, sevgi bağımız" ne kadar zenginleşirse aklımız, idrakimiz ve zekâmızla iyi ve doğru düşünme kapasitemizi de o derece arttırmış oluruz. Şimdi şu soruları sorabiliriz: Anlama güçlüğünü nasıl yenerim? Bir yığın bilgi içinden arınmış bilgiye, süzülmüş duyguya nasıl ulaşabilirim? En basiti, okulda, 4-5 seçenekli test sorularını çözeriz. Doğruyu bulabilme ve anlamak için yol göstericilerim bulunmalı. Nelerdir yol gösterici dört özellik?
1. Beyinle algıladığımız anahtar kelimeleri bulmak, 2. Anahtar kelimeleri birleştirip anlamlı bir özet cümle yazabilmek, 3. Kalpte oluşan duyguyu bulabilmek, 4. Bulunan duyguyu, bir ders, bir mesaj verecek şekilde bir ana fikir (ana düşünce) cümlesi içinde yazmak.
Rıdvan Üzel-T. Dili ve Ed. Eğitim Bilim Uzmanı
ŞİİR
ÇIĞLIK
Yeter bunca gaflet ve bu kadar naz,
Mazlumlarda çığlık bak avaz avaz,
Silkele kendini ve artık uyan,
İki yüz senelik ağır uykudan.
Balkanlar, Kafkaslar, Irak, Suriye,
Sırtlanlar kudurmuş doymayız diye,
Hem Şarki Türkistan, Filistin zorda,
Küffarda insaf yok Müslüman darda
Ateşler yağıyor İslam iline,
Al artık gürzünü tunçtan eline,
Yerleşsin tekbirler yine diline,
Yıkılmaz kal’asın böyle biline.
Göğsünü sarsa da nice asalak,
Azimle doğrul da şu cihana bak,
Küffar kaynatıyor zulmet ve zulüm,
Müslüman yurduna düşüyor ölüm.
Adalet, merhamet senindir o taç,
İnsanlık sendeki cevhere muhtaç,
Giy tacını kükre be Anadolu,
Yanardağlar gibi ol deli dolu.
Er meydanı namert dolmuş bak hepten,
Bal beklemek olmaz sinsi akrepten,
Beklenen pehlivan o ancak sensin,
At naranı cümle mazlum sevinsin.
Celaleddin Küpeli
DUYGU DAMLASI
KİTAP: Kitap okumak insanî taraflarımızı kuvvetlendirir. Kendimize özgü tavır ve davranışlarla dillenmemizi sağlar. Bizlere sundukları doğru, faydalı, ilmî, insanî, ahlaki bilgilerle bizleri yoğurur, diriltir, doğrultur. Bizler, anladığımızı uygulamakla; bizlere yaşamayı güzelleştiren mutluluğa kavuşuruz. Okudukça yaşadığımız coğrafyadan, uğraştığımız işlerden, ilgilendiğimiz meşgalelerden daha bir faydalanır, kendimizi ve çevremizi daha doğru tanır, daha doğru anlarız. Kitap okumak zekâyı geliştirir gönlümüzü ısıtır. Kitaplar bizlerin sessiz öğretmenleridir. Cahilliği yenebilmek kitapsız mümkün değildir. Kitaplar anlayıp uygulayanlara hakiki manada kurtuluştur. Hakiki mânâda bilgilendiren, kendilerinden ve çevrelerinden haberli eyleyen din ve dünya saadetine kavuşturan, ebedî saadet vadeden kitapları severek, sevinerek, özümseyerek okumasını bilenlere mübarek olsun. [Durdu Şahin/Şair-Yazar]