“Bir an düşündüm, gözümü kapadım, nereye, niçin bir sebepsizlik ve bir gelecek karamsarlığı? Neden benim ve değerli ülkem insanlarının yakasını bırakmayan bu dar kapsamlı, nefes bile aldırmayan bilgi kıtlığı? Neden birbirine güvensizlik, güven duyulmaya çalışılsa bile güven duyulmayan çevre tesirleri ve emin olamadığımız bir hayatı paylaşıyor olmamız?
Bizim bu hayattan dert yanmamız. Sıkıntı üretmemiz ve beklediğimiz vaat olan olunan yarınlara hiçbir vakit kavuşamayışımız...
Bugün ülkemiz insanının yaşadığı sıkıntıların sebepleri sadece ekonomik sebep olabilir mi? Sadece rakamlarla bu konu çözülebilir mi?
En başta sağlıklı bir nesil yetiştirmemiz. Eğitim öğretimin çağdaş ve kendi milletimize hitap eden bir öğretim sisteminin artık ülkemize yerleşmesinin sağlanması. Birbirimize sevgi ve saygının yerine gelmesi... Çevre temizliğine, genel gıda tüketim birimlerinin temizliğe dikkat etmesi ve hatta bu alanda çalışanların hükûmetçe eğitimden ve kurslardan gerekli eğitimi almalarının sağlanmasının temini.
Yine ulaşım, iletişim, şehir planlamasının daha çağdaş ve vatandaşının medeni hayattaki seviyeli geleceği için doğru ve sağlam bir şehir planı.
Ülkemiz insanlarına hizmet götürenlerin ciddi ve işlerinin öneminin bilincinde olan milletini seven bir idarenin milleti ile el ele olabilmemiz...
Bugünümüzde olduğu gibi yarınımızda da güven duyacağımız ve gençlerimizin istikbalinin kazanılmış olduğunun güvencesini hissetmemizin rahatlığını bizlere sunabilecek bir devlet anlayışının tahakkuk edilişini milletçe görebilmemiz. Bize kendi milletine kendi insanına değer veren çağdaş bir hayat prensibinin hayata kazandırılması...
Devletimizin, vatandaşının kaldıramayacağı yükteki problemlerin bedelini bu ezilmiş ve çile çeken vatandaşından halkından artık bu yükü kaldırmak için el birliği gönül birliği içinde yanında olabilmenin onurunu hissettirmesi... Çünkü bu vatan hepimizindir. Saygılarımla.”