Toprağın toprak parçasından ibaret olmadığı, tüm yaşanan acıya rağmen direnmenin, tüm kayıplara rağmen aynı iman ile secdeye gitmenin ne demek olduğunu, 4 yaşındaki bir çocuğun her şeye rağmen tebessümünde öğrenecekler. Bu topraklar acıyla yoğruldu. Ve hâlâ acıyla yoğrulmaya devam ediyor. Her ne kadar birileri görmezden gelse de Filistin'de acı var gözyaşı var, katliam var. Her ne kadar birileri kulağını kapatmış da olsa orada bombalar füzeler havada uçuyor. Her ne kadar birileri kalbini köreltmiş olsa da orada yüreği yanan binlerce insan var. Bunu görmezden gelemez kimse.
Filistin'de zulüm var. Kan var, yıkım var, soykırım var. Bir haftalık bebekler gözlerini dünyaya açmadan, sevinci, mutluluğu yaşayamadan, Kudüs sokaklarında oyun oynayamadan, anne babasını tanıyamadan şehit oluyor. Anne babalar evladının kokusuna doyamadan toprağın altına gömüyor. Hangi kalp bunları görmezden duymazdan gelebilir ki. Hangi gece bu kadar acıyı saklayabilir? Hangi gece bir köşede korkudan tir tir titreyen çocukları saklayabilir? Bu yaşananlar unutulmayacak. Bunlar zihnimizin ve kalbimizin bir köşesinde hep yaşayacak. Onların masum gözlerinden akan her damla gözyaşı yüreğimizdeki inancı diri tutacak. Bu zulüm bitene kadar durmayacağız. Küçücük bir çocuğun dünyaya duyurmak istediği feryadına biz ses olmaya çalışacağız. El ele vereceğiz. Birlik olacağız. Yüreğimizdeki imana sarılacağız ve hiçbir düşmandan korkmayacağız. Müslümanların ilk kıblesini, Peygamber Efendimizin miraca yükseldiği yeri, tüm Peygamberlerin namaz kıldığı kutsal toprakları korumak sadece Filistin halkının görevi değil Müslüman olan her bir ferdin sorumluluğudur. Hepimizin içinde bir Selahaddin Eyyubi yatıyor. Onu açığa çıkarma zamanı. Gerekirse uykusuz kalacağız, yemek yiyip içmeyeceğiz, gülüp eğlenmeyeceğiz ve Kudüs'ü, Mescit-i Aksa’yı, Filistin'i özgürlüğüne kavuşturacağız. Önce kendinize ve içinizde yatan cevhere inanın. Ve sonra elinizden gelenin fazlasını yapın.
Aslı Söylemez
ŞİİR
ESKİ DÜŞMAN DOST OLMAZ
Gazze yanıyor, kadınlar çocuklar ölüyor, dünya bakıyor
Fransa’da altı kişi ölüyor da dünya ayağa kalkıyor.
Atasözü deyip de geçme, elekten geçmiş hepsi seçme.
Kulağını gözünü aç, yaşananları iyi bellemeden geçme
Domuzdan post olmaz demişler gâvurdan da dost olmaz
Zalimin zulmü durmaz evladım, küffara eman olmaz.
Daha dün batının göbeğinde iki yüz elli bin Boşnak
Bombalar yağdırdılar üstlerine öldüler hem yanarak
Yine dünya sessizdi ölenler Avrupalı Müslümandı.
Müslümanı öldürmek bu katiller için bulunmaz andı.
Kanayan Osmanlı coğrafyası, artık uyanmak vaktidir,
Senden gayrıya bel bağlama, küffar sinsi ve haindir.
Zalim dökülen bu kanda boğulur, zülüm payidar olmaz
Ehli küffar Müslümanı sömürür hiç dost olmaz.
Orhan Yavuz Ejder/Akhisar-Manisa
SAĞLIK OLSUN
SAFRA KESESİ TAŞLARI: Safra kesesinde taş olan hastalarda tartışmasız tek bir kural vardır, ‘Kesenin Çıkartılması’... Bizim burada vurgulamak istediğimiz ameliyat yönteminin ne olması gerektiğidir. Tüm gelişmiş, modern tıp uygulayan ülkelerde yöntem bellidir. ‘Laparoskopik Kolsistektomi’. Bu uygulamada hastanın karnına 1 cm’lik bir delikten sokulan teleskop ile tüm karın içi organlar televizyon ekranında görüntülenir. Bu görüntü klasik cerrahindekinden çok daha net ve kapsamlıdır. Safra kesesi açılan diğer 2 veya 3 deliklerden sokulan mikrocerrahi aletlerle çıkartılır. Bu yöntemin üstünlüğü tartışılmazdır. Bu konudaki eğitimli ve tecrübeli cerrahlar tüm keseleri bu teknik ile çıkartabilirler. Hastanın karnında kesi olmadığı için ameliyattan 1 gün sonra evine gidebilmekte ve normal günlük aktivitelerini yapabilmektedir.
[ www.turkiyehastanesi.com]