Gönül insanı olabilmek için...

A -
A +

İnsanlık özümüz geri plana itildiğinde, “sevgi, saygı, adalet duygusu, hakkaniyet, gerçek vicdan” vb. nadide duygu ve davranışlarımız kaybolmaktadır.

 

Gerçek insan olabilmemiz için; egolarımızdan sıyrılmalı, kıskanmamalı, kin ve nefretten uzak durmalı, yüreğimizde sevgi ve saygıya yer vermeli, kendimizle ve insanlarla barışık olmalı, kin, nefret, düşmanlık, kıskançlık, öteleme vb. gibi kötü huyların tutsağı olmamalıyız.

 

Özü sözü bir olmalı, güvenilir, saygın mütevazı, güler yüzlü olmalı, insanlara, doğaya, hiçbir canlıya zarar vermemeli; kibirden, yalandan uzak durmalıyız. Sabırlı, hoşgörülü, şefkatli, adil, nezaketli, cömert, vefalı, adaletli, onurlu vb. güzel hasletlerle donanımlı olmalıyız

 

İşte böylelerine; “erdemli insan”, “akil insan”, “insan-ı kâmil”, “güzel insan”, “adam gibi adam” ya da “gönül insanı” denir. Topluma rol model olan böylesi kişilerde, insanlık adına güzel olan her özellik mevcuttur.

 

İyi insan olmak, sadece çevremizdeki insanlar için değil, bireysel hayatımız için de büyük faydalar sağlayan önemli bir özelliktir.

 

Edison, Pasteur, Galile, Graham Bell vb. insanlığa ömürlerini adadılar. Bizler de hiç olmazsa olumlu anlayış ve tavırlarımızla insanların işlerini kolaylaştırarak, mutluluklarına bir nebze katkıda bulunabiliriz.

 

İnsanlar medeni doğmuyor. İnsani değerlere sahip olunmadıkça da medeni olunmuyor. Yaradılışın mükemmelliğine, hayatın güzelliğine, varlıkların ahenk içerisinde hayatlarını sürdürdüklerine tanık oldukça; hayata, doğaya, diğer canlılara ve insana karşı sorumluluğumuz artmaktadır.

 

İnsan olmanın bilinciyle yaşayabilirsek, evrenin uyumlu ve yararlı bir parçası hâline gelebilir, ardımızda bir hoş seda bırakabiliriz. Unutmayalım, insanların değerlisi, insanlara hizmet eden ve insanlığa katkıda bulunanlardır. Sevgiyle kalın…

 

     Seyfettin Karamızrak

 

 

ŞİİR

 

 

     Dört dörtlük

 

 

 

Sermaye

 

Üç tane sermayemiz: Ömür, sağlık ve zaman,

 

Kullanmayı bilmezsek, olur hâlimiz yaman,

 

Yaşanacak kaç gün var; kaç saat, kaç dakika?

 

‘Hayat’ rüzgâr önünde, uçup giden bir duman!  ..

 

 

 

Yaşamadım

 

Ömür, sermayem idi, tükendi adım adım,

 

Hayatın gayesini ben, hâlâ anlamadım;

 

Dönüp baktım arkama, bir rüyada gibiyim;

 

Geçip giden yılları sanki hiç yaşamadım!..

 

 

 

Yolcu

 

Yolumuz kabre gider, gülsek de, oynasak da,

 

Ömrümüz tükeniyor, saysak da, saymasak da,

 

Yolcuyuz, mümkün değil burada sonsuz kalmak;

 

Şu dünyada hayata doysak da, doymasak da!..

 

 

 

Rüya

 

Arzular bitmek bilmez, ömür kısa yol uzun,

 

Kim bilir kaç tuzak var üstünde yolumuzun,

 

'Yarın' deriz hep 'yarın', yarın bize yar mıdır?

 

Hayat, bir rüya imiş; içinde uykumuzun…

 

 

 

                         Ramazan Çetin

 

 

DUYGU DAMLASI

 

 

Dost kazanmak için: Kendinde olanı ballandıra ballandıra anlatıp, üçünü beş göstermeye çalışırken, en yakınlarından başlayıp tanıdığın herkesteki her başarıyı küçümseyip ona kulp takmaya, başarılarını görmezden gelmeye veya sıradan bir şeymiş gibi dile getirmeye çalışan sen biliyor musun aslında çok kötü bir karaktere sahipsin de haberin yok... Sen tam anlamıyla bir kıskançsın. Haset bir insansın... Daha acısı bundan haberin yok... Ben sana bir iyilik yapayım ve bu huylarının çok kötü olduğunu söyleyeyim. Bundan kurtulmak için herkesteki her başarıya kendine rağmen içindeki bu duyguya rağmen takdir etmeye alıştır dilini... Kendine de ki:

 

“Onları yok sayarken hep yalnızlaşıyorum. Ama onları takdir edip beğendiğimi söyleyip alkışlarsam onlarla yakınlaşıyorum. Sen beni bu duyguyla yalnızlığa itiyorsun. Ben ise dost kazanmak istiyorum”

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.