Güzel yurdum -1

Bu yazı 6 Şubat depreminden önce kalemi alınmıştır... Bir seyyah üslubuyla kaleme alınmıştır...

 

“Ben seyahat etmeyi çok seviyorum. Hemen hemen her yaz memleketim Artvin Şavşat’ın göğe yakın topraklarındaki köyüme gitmeye çalışıyorum. Yılda birkaç defa da Bursa, İnegöl, İzmit, Gölcük ve İstanbul’a gider gelirim iki üç hafta kalırım. Yine öyle yaptım. Balıkesir’den öğle başlayan yolculuğumda ilk durağım İnegöl’dü. Balıkesir’den ayrılırken yazdan kalma bir hava vardı ve etraf günlük güneşlikti. Değirmen Boğazını geçtikten sonra Yeniköy kavşağında otoban yola girecektim ama vazgeçtim. Bunun iki sebebi vardı birincisi otoyolun daha yakın ve güzel olmasına rağmen geçiş ücretinin bütçemi aşması diğer sebebi de zaten acelem olmadığı içindi. Eski yoldan ağır ağır giderek akşamüzeri İnegöl’e vardım. İnegöl Uludağ’ın eteğinde çok büyük ve verimli ovasıyla her türlü sebze ve meyvenin yetiştiği ülkemizin belki 30 vilayetinden daha büyük sanayisi, mobilyası ve köftesiyle ünlenen ve her yandan göç alan il olmaya aday ilçelerden birisi.

 

Üç gün İnegöl’de kaldıktan sonra Gölcük’e hareket ettik. Bursa’dan sonra Gemlik Yalova yolları çok virajlı olduğu için Bursa’dan sonra otobana girdim ve daha yakın olarak Yalova Tavşanlı’da otobandan çıkarak Gölcük'e ulaştım. Gölcük her ne kadar çok büyük bir deprem geçirmiş ve büyük yıkımın izlerini tam olarak silememiş olsa bile yine de çok güzel bir sahil kenti. Donanmamızın merkezi, Deniz Kuvvetlerimizin kalbidir. Özellikle Kavaklı ve Değirmendere sahilinde denizi seyretmek, yürüyüş yapmak vb. için ülkemizde en güzel yerlerden birisi.

 

Bir hafta da Gölcük’te kaldıktan sonra İstanbul’a hareket ettik. Gölcük’ten sonra İzmit’e kadar ve bilhassa İzmit’ten sonra İstanbul’a kadar yollar hem çok kalabalık hem de büyük araçlarla dolu… Tırlar trafikte hız sınırını âdeta ihlal ediyorlar. Gerçi onlar yola çok hâkimler, sürekli yollardalar ama bildiğim kadarıyla hız sınırı 80 km olmasına rağmen çoğu 100-120 bile yapıyor. Ne zaman İzmit’ten sonra İstanbul’a arabamla gidecek olsam elim ayağım birbirine dolaşır.

 

     Aslan Torun- Em. Sağlıkçı-Yazar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

 

 

     DAVAMIZ

 

 

 

İnsanlar vahşet ile yaşarken Orta Çağ'da

 

İslam medeniyeti, huzur verdi cihanda,

 

Kanunsuz bir hareket, yapılsa Avrupa'da,

 

Kanunî Süleyman Han, yetişirdi imdada…

 

 

 

İslamı yok sayıyor, Avrupa taifesi,

 

Dine karşı saldıran, anarşinin hamisi,

 

Sahte demokraside, özgürlüğün hilesi

 

Meydana gelen olay, ahir zaman fitnesi…

 

 

 

İmanın şartlarından, Kitabullaha iman

 

Milyarlarca insan var, okuyarak inanan.

 

Nasıl olur bu çağda, din kitabına düşman,

 

Olsa Sultan Süleyman, hesap sorardı bundan.

 

 

 

Kur'ân-ı kerîm elbet, en büyük kitabımız,

 

İlim edeb öğretti, bizlere ecdadımız,

 

Tarihini bilmeyen, gafillere ahımız,

 

Ehl-i sünnet kitabı, dağıtmaktır davamız.

 

     Mahmut Sağırlı 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SAĞLIK OLSUN

 

 

 

DEPRESYON: Depresyonun bazı belirtileri vardır. Sorulara çok kısa ve olumsuz cevap verir. Kendini önemsiz hisseder. Genelde gün boyu durgunluk yaşar. Kendini mutsuz hisseder. Dokunsalar ağlayacak hâldedir. Kederli olduğu yüzünden anlaşılır. Hiçbir etkinlikten zevk almaz olur. Eski alışkanlıkları zevk vermemeye başlar. İşinden gücünden zevk almamaya başlar. Fiziksel olarak değişik baş ağrıları, karın ağrıları oluşabilir. Eklem ağrıları oluşabilir. Çarpıntı veya nefes darlığı gibi belirgin fiziksel olgular görülebilir. Kiminde yemeye düşkünlük artar. Kiminde aksine iştahsızlık görülebilir. Kiminin sürekli uykusu gelir. Kimi aksine uyuyamaz olur. Kimi uyuşuk miskin tembel hâle gelir. Kimi yerinde duramaz olur, endişe içindedir. Kimi kendini küçük görür, suçlu görür. Hiçbir konuya ve nesneye yoğunlaşamaz. Okumak, izlemek, seyretmek istemez. Konuşmak istemez. Hayat anlamsızlaşır. Bu durumdaki kimselerin profesyonel destek almaları gerekir.