Hakikat şulesi

A -
A +
Belirli yaş dönemlerimizde kendimizle alakalı doğru yanlış bir ders alıyorsak bu tamamen kendimizi tanıma evresidir. Sonu gelmeyen kozmik bir döngüdür. Nasıl ki dolunaya baktığımızda gözlerimiz kamaşır etkileniriz, tesiri kendi gibi ayda bir kez evresi görülür. Yansıttığı ışık ihtişamlıdır. Lakin bizim kendinden görüp sandığımız o hakikat şulesi değildir. Işıltısını kendisinden etrafına yayan, tüm sıcaklığıyla seni kucaklayan, görebildiğimiz en büyük yıldız, hayatta kalabilme kaynağımız güneş her daim bize hayat sunmaktadır. Hayat da gün geçtikçe aynadaki zahirimizi değiştirdiği gibi ruhumuzun ve bedenimizin her zerresini olgunlaştırır, önümüze çıkan zorluklar karşısında diri tutar. Karamsarlığa düştüğümüzde unuttuğumuz her bir rengi hep birlikte önümüze sunar, etrafımızı aydınlatır, hayata döndürür.
Binaenaleyh unutmamak lazımdır. İnsanın mücadelesi ömrü boyunca sürer. İnişleri çıkışları, zorlukları ve kolaylıkları, sıkıntıları ve güzellikleri… Mücadelesi hiçbir zaman bitmeyecek. Şu muvakkat dünyanın her şeyi yalan, her şeyi kandırmaca lakin bir an vazgeçemiyor insan, bir an bırakamıyor. Dünya için yorulmaktan kendini alamıyor. Gençliğine güveniyor, enerjisine… O dinamikliğin ilelebet kalacağını düşünüyor. Her şeyin üstesinden gelmeye çalışıyor. Öleceğim demiyor insan… Tüm bu sıkıntılar, dertler, tasalar bir gün bitecek, hepsi gidecek diyemiyor. Algılayamıyor bunu. Tüm bu karamsarlıkları bir kenara bırakabileceği, unutabileceği bir sebep arıyor. Sonra bir gün hayat en güzel renginden göz kırpıyor sana. Yüreğinde sakladığın tüm güzellikleri ortaya çıkarman için fırsat sunuyor. Bu sefer gözlerinle beraber için de açılıyor tüm aydınlığı görmen adına. Bu aydınlık altında hüzün de mutluluk da bir farklı işleniyor ruhunun her köşesine.
Bulutlar uğruyor kimi zaman açık mavi gökyüzüne. Karadeniz’in o hoyrat yağmurları dökülüyor sonrasında dünyadaki en güçlü ağaçların köklerine. Her seferinde biraz daha kök salıyor toprağına. Böylelikle hiçbir doğal afet devirmiyor onu; toprağı kaymadıkça…
            Merve Tekin
 
 
 
ŞİİR
 
 
                  MÜNZEVİ ADAM
 
Tavanlar beyaz kefenim, duvarlarsa mezar taşım..
İşte bir vakitlik ömrüm, işte topraktaki yaşım..
 
Kim derdi ki; günü gelip yürüyenler uzanacak..
Hoyrat saçlı adamlar da topraklara saklanacak..
 
Tam bir adım gerisinin iki adım ötesine,
Varamadan acep kimin ömür çiçeği solacak..
 
Hey seherde doğan güneş, batıdan da doğacaksın..
İnsanoğluna da söyle, kimi nasıl boğacaksın?..
 
Sen, ezelî kalem ile yazılan kader defteri,
Sana inanmayanlardan var mıdır daha beteri?..
 
Kalem, kelâmın yatağı, mânâ ise yorganıdır..
Semâ asla mavi değil, o güneşin seyranıdır..
 
Herkes çeşit çeşit rüya görürken ben seyirdeyim..
Gecelerin gündüzlerle savaştığı devirdeyim..
 
Ruhumun bu yorgunluğu elbet bir gün son bulacak,
Bilmem, gönül kafesimden hangi sırlar kurtulacak..
 
      Bir Asr'ın Asa'sı/Ahmet Sinan Arvas-Beylikdüzü
 
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
KAHVALTININ ÖNEMİ: Uzmanlar, kahvaltı etmeden güne başlayanları, kan şekeri ve tansiyon düşüklüğü, metabolizmada işleyiş bozuklukları gibi çeşitli problemler yaşanacağı yönünde uyarıyor. Gece boyunca kaybedilen enerjinin kazanılması için en güzel yol, güne sıkı bir kahvaltıyla başlamaktır. Sabah kahvaltısının atlanmasına yahut bir poğaça, açma, simit gibi yiyeceklerle geçiştirilmemesine dikkat çekiyorlar. Hatta uzmanlar, kahvaltının temel öğün olduğuna işaret ediyorlar. Kahvaltı deyince aklınıza mutlaka; omlet, tost, sucuk, gibi mükellef bir öğün gelmemeli. İyi bir kahvaltı için biraz peynir, bir kaşık bal yahut reçel, birkaç adet zeytin ile domates, yeşilbiber ve salatalık gibi kalorisi düşük besin maddelerinin de yeterli olduğunu belirtiyorlar. Kahvaltının yanında bir iki ince dilim kepekli ekmek ve çay (veya duruma ve mevsime göre bir bardak taze sıkılmış meyve suyu, süt) içilmesi öneriliyor.
 
Hakikat şulesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.