Hayat deneyimlemektir

Yapılan her güzellikte, iyilikte kendimizi çok huzurlu hissederiz. Sanki vücudumuz sürurla kaplanır. Bir şeylerin güzel gitmesi inanılmaz keyif verir insana. İşte bu keyifli zamanların en güzel yanı da içimizdeki güzellikleri ortaya çıkarabilmektir. Herkesin yetenekleri farklıdır. Yeteneği en çok neye yatkınsa o anda beceriklidir. Beceri bir başkasının dayattıkları hayat ile geliştirilemez.

 

Mesela kimi yazmayı sever, kimi okumayı, kimi de biri okurken dinlemeyi... Kimi bir manzarayı resmetmeyi sever, kimi fotoğrafını çekmeyi, kimi de o manzarayı temaşayla seyretmeyi... Kimi yemek yaparken mutluyken, kimi de yemeği büyük bir zevkle yerken mutlu olur... Bir top düşünün. Kimi futbolda yeteneklidir, kimi basketbolda, kimi voleybolda... Kim neyi severse onu ister. Ancak işini seven kimse işinde başarılı olur. Hayatımıza dâhil olan her şey bize farklı deneyimlerin kapısını açar. Önemli olan ufku açabilmektir. Kendini keşfedebilmektir. Kendisindeki cevheri bulabilmektir. Bu da bazen birilerinin desteğiyle mümkün olur. Hırsla değil, umut ederek yavaş yavaş kendinden emin adımlarla yol almak gerekir. Çünkü hırs insanı bitirir. Neticesi de belki ağır olur. Onun için demişler “öfkeyle kalkan zararla oturur”, “keskin sirke küpüne zarar verir.” Önemli olan bir başkası tarafından nasıl göründüğümüz değil, "sana" nasıl hissettirdiğidir.

 

Hedeflerimiz hemen olsun isterken, olunca da yenisini planlarız. Hedeflerimiz için planlar yaparken zavallı olan şu dünyada bizi bekleyen mukadderatı nedense hatırımıza getirmeyiz. Dünyalık heveslerimiz ve isteklerimiz hiç bitmek bilmez. Bu hız içinde hayatımızda sürekli bir şeyler yakalamaya çalışır. En nihayetinde bizim için ne takdir edildiyse onu yaşarız. En güzel dualardan biri de “hakkımızda hayırlısı ise” diye yapılan duadır. Rabbim herkese hayırlısı ne ise onu nasip etsin...

 

     Şeyda Şahin

 

 

ŞİİR

 

 

          İstiklal

 

 

 

On altı devlet kuran bir milletin,

 

Ferdi olmaktan gurur duyarım.

 

İzi yoktur evvel Allah zilletin,

 

Ben hür olan fikirlere uyarım.

 

 

 

Bin yıllık tarihim doludur şanla,

 

Zincire katlanmam dünya, dur anla.

 

Zaferler kazandık azim, imanla,

 

Derin olmaz asla uykumuz bizim.

 

 

 

Ne pusu bilirim ne de kalleşlik,

 

Bildiğim şeyler dostluk, kardeşlik.

 

Hürriyet yazdığım, çizdiğim başlık,

 

Bundandır can cepte, farkımız bizim.

 

 

 

Övülmüş milletiz, ruhumuz asil.

 

Anadolu dolmuş taşmış kim asıl.

 

Sevdiğini candan sevmektir usul,

 

Can vermede farklıdır ruhumuz bizim.

 

 

 

Yedi düvel geldi hepsi yabani,

 

Ne sözleri birdi ne dili, dini.

 

Türk’e ne büyükmüş hepsinin kini,

 

O günleri anlatır Türkümüz bizim.

 

 

 

Konu vatan ise yoktur teslimiyet,

 

İmandandır elbette ki hamiyet,

 

Vatan uğrunda şehadettir niyet,

 

Destandır evimiz, barkımız bizim.

 

 

 

               Rumuz: "Kuvvâ"

 

 

ESKİMEZ KELİMELER

 

 

MUKABELE: 1. Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur'ân-ı kerim okumasını bilenlerin gözleriyle Kur'ân'ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi. 2. Karşılık. 3. Karşı gelme. 4. Karşılıklı yapılan okuma.

 

VARAK: 1. Yaprak, ağaç ve ot yaprağı. 2. Kitap yaprağı, iki sayfadan ibaret üzeri yazılı yaprak. 3. Çekiçle dövülerek ince duruma getirilmiş altın, gümüş vb. madenî levha.

 

PARE: 1. Parça. 2. Sayı, adet. 3. Para.

 

VARAKPÂRE: 1. Yaprak parçası. Ufak tezkere, pusula. (Küçümseme yoluyla) Önemsiz yazı, gazete vb.

 

TEESSÜR: 1. Üzüntü. 2. Duygulanım. 3. Bir şeyden etkilenme.

 

TENEZZÜL: 1. Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme. 2. Alçak gönüllülük gösterme.

 

TEZELLÜL: 1. Aşağılanma 2. Kendini hakir görme.

 

MÜSTERİH: Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan.