Herkes kendini ön plana alırsa -2

Kendi egosu söz konusu olduğunda, hemcinsini de hesaba katmanın gerekliliğini hesap etmekten bahsetmiştik… Bu o kadar önemli bir gerçektir ki atasözümüze konu olmuştur: “İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır.”

Evet aynen öyledir. Başkasına çuvaldızı batırmak kolaydır. Ama hele sen önce kendine, çuvaldızdan çok çok ince ve küçük olan iğneyi batır bakalım. Acısı nasılmış bir hisset. Eğer sen o minnacık iğnenin acısına dayanabilirsen, o zaman başkasına ondan daha iri olan çuvaldızı da batırmaya yönelebilirsin.

Bak gördün mü? Kendine bir iğneciği bile batıramıyorsun. O zaman karşındakine nasıl o koca çuvaldızı reva görebiliyorsun? Onun da bir can taşıdığını nasıl hesap etmiyorsun? Bu insanlığa sığar mı? Kulluğa sığar mı? Arkadaşlığa sığar mı?

Hem o da senin için aynı şekilde düşündüğünde onun da sana pervasızca getirip çuvaldız batırmasını ister misin?

Öyleyse, eline çuvaldızı aldığında bu gerçeği düşünmelisin. Ve bu bağlamda “Kendine ağır geleni, başkasından isteme” nasihatini, öğüdünü kendine kural edinmelisin.

Eğer bir yükü sen kaldıramıyorsan, başkasının kaldırmasını da istememelisin. Eğer senin kendine zor gelen bir tutum ve davranış varsa, bunu başkasından da beklememelisin.

Sen herhangi bir ortamda hakkının yenilmesini istemezsen sen de başkasının hakkını yememelisin. Sen, haksızlığa uğramaktan nefret ederken, kimseye haksızlık yapmamalısın.

Bu konuyla ilgili şu iki atasözünü de unutmamalısın: “Kendine istemediğini başkasına isteme.”, “Her istediğini söyleyen, istemediğini işitir...”

Velhasıl empatik anlayış insanları birbirlerine yaklaştırma, iletişimi kolaylaştırma özelliğine sahiptir. İnsanlar, kendileriyle empati kurulduğunda başkaları tarafından anlaşıldıklarını ve kendilerine önem verildiğini hissederler.

Yapılan başka bir araştırmada; kaygı, depresyon, çocukları ihmal etme ve saldırganlık ile empati kurma arasında olumsuz ve zıt bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Suç işlemiş kişilerin empatik ilgi ve becerilerinin, suç işlememiş olanlara göre daha düşük olduğu belirtilmiştir.

     Ömer Reşat Altınok

 

 

 

 

     ŞİMDİ YALNIZ YAŞIYORSUN

 

Sözüme kulak asmadın, yüzüme dönüp bakmadın.

Şemini aşkın yakmadın, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Uçarı gençlik yaşardın, hayalde çöller aşardın.

Sahnede gece coşardın, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Özgürüm diye haykırdın, ecdada, düne saydırdın.

Ayaklar çokça kaydırdın, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Açıldı sana sahneler, alkışla indi perdeler.

Arkadan vurdu namertler, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Yirmilik çıtır tavşandın, yalancı söze aldandın.

Kollarda boyna dolandın, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Ajanslar ayar verirdi, göbekler fora derlerdi.

Üç öğün seni yerlerdi, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Gözlerin bakar görmezdi, jönler hiç kıymet vermezdi.

Gönülden seni sevmezdi, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Nasıl da geçti seneler, unutup gitti sevenler.

Nerdeler seni övenler, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Öğleye doğru kalkarsın, balkona çıkıp bakarsın.

Âleme bakıp yanarsın, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Fâniye gönül vermiştin, yalana ödül vermiştin.

Kırmızı çok gül vermiştin, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Nedamet duymak nimettir, istiğfar etmek servettir.

Hatada ısrar gaflettir, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

Aciz’im ibret alsana, veliye bende olsana.

Verdiğin sözde dursana, şimdi yalnız yaşıyorsun.

 

     Aciz-A. Gök (Sultan Divanından)

 

 

 

ÇILDIR GÖLÜ: Ardahan ve Kars il sınırları içerisinde kalan göl, 123 km2 alanı ile Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük tatlı su ve en büyük ikinci gölüdür. Deniz seviyesinden 1959 m yükseklikte bulunan gölün en derin noktası 42 metredir. Göl etrafında çok az bitki örtüsü gelişmiştir ancak gölü çevreleyen otlaklarda yoğun hayvancılık yapılmaktadır.

Yılın dört mevsiminde yapılabilen balıkçılık yöre halkı için önemli bir ekonomik gelir kaynağı teşkil etmektedir. Gölde balıkçılık önemli bir insan aktivitesi olup kışın buz tutan gölde kalın buz tabakası kırılarak balık avlanmaktadır. Gölde yakalanan en önemli balık türü "aynalı sazan" türüdür. Ancak kurak geçen mevsimlerde, göl seviyesi hızla çekilmekte ve bu nedenle sazan gibi türlerin üremesi için gerekli sazlıklar daralmaktadır. Bununla beraber, birçok balıkçının yasaklara uymayarak kontrolsüz avlanmaları balık stoklarını olumsuz etkilemektedir.