Mizaç, zevç kökünden gelir. Zevç kelimesinin anlamlarından biri pabuç. Pabuçlar aynı görünse de eşit değildir birbirlerine denktir. Birbirini tamamlar. Yeri bellidir. Sağ pabuç sol ayağa olur ama dengeyi bozar. Mizaç ilmi de yaradılıştaki ve kâinattaki denklikleri anlatır. Dört ana unsurdan bahseder. Ateş, hava, su ve toprak. Beşinci olarak nur unsurunu ekler. İnsanoğlu bu beş unsurdan oluşur. Bir tanesi daha baskındır ve o unsurun özellikleri bizim mizacımızı oluşturur. Bunlar da isim olarak. Safravi (Ateş), Demevi (Hava), Balgami (Su), Sevdavi/Sovdavi (Toprak). Her birinin kişisel ve fiziksel özellikleri vardır. Bazıları çok net birbirinden ayrılırken, bazıları birbirine yakın özellikler taşır. Sadece insanların değil bütün canlı ve cansız varlıkların mizacı vardır. Yaradılıştan gelen fıtri özellikler de diyebiliriz.
"Bu benim fıtratıma ters" deriz mesela. Modern dünya tek tip insan modeli çiziyor. X gömleği herkese giydirmeye çalışıyor. Meslek seçiminde mizacı yok sayıyor. Kaplumbağaya "koşmalısın çok yavaşsın bak tavşan nasıl koşuyor" diyor. Kaplumbağa mizaç ilmini bilirse "yahu tavşan sırtında ev mi taşıyor, ben evimi sırtımda taşıyorum tabii ki yavaş olurum. Ben koşamam arkadaş, tavşan kardeşe iyi koşmalar" der geçer. Yok bilmezse "Ben neden bu kadar yavaşım, tavşan gibi olamadım. Gidip koşu kursuna kayıt yaptırayım en iyisi" deyip yetersizlikle boğuşur. Kıyas yapar durur...
Osmanlı mekteplerinde her çocuk kendi ilgi alanına ve yeteneğine göre değerlendiriliyor ona göre eğitiliyordu. Bütün öğrencilere aynı ders verilmiyor, mizaç ilmi her alanda kullanılıyordu. Mektebin duvarında yazan bir söz çok güzel özetliyor: "Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz!" Oysa günümüzde kuşlar yüzmeye, balıklar uçmaya zorlanıyor!..
Hababamdaki Mahmut Hoca " Kötü öğrenci yoktur, kötü ana baba vardır." diyordu Bu söz doğru değildir. Kötü öğrenci yoktur. Kötü öğretmen vardır. Hakiki bir öğretmen öğrencisine bildiği herşeyi öğretebilir. Öğretmenlerin öğrenciyi ve velileri suçlaması abestir.