İmtihanlar derya gibidir, kim ondan nasibini alırsa bilsin ki Allahü teâlânın sevgili kuludur. Bazı kimselerden şöyle tarifler işitiriz. Etrafınıza baktığınızda birçok kimse görürsünüz. Hiçbir iyi niyeti olmadığı hâlde, Allaha kulluğunu yapmadığı hâlde, her türlü habis işlere bulaştığı hâlde ekonomik yönden hiç sıkıntı çekmezler. Her istediklerine ulaşırlar, rahat içinde yaşarlar…
Tabii biz onların kolay alıp verdiklerine bakarak, bizim almakta ulaşmakta zorlandığımız birçok konuda onların kolay ulaşabildiklerini görerek onların rahat ve huzurlu olduğunu zannederiz ama kim bilir onların kendi içlerinde ne sıkıntıları vardır? Ne korkuları vardır, kimlerle ne kavgaları vardır. O ayrı bir durum…
Biz bir kul olarak Rabbimizden gelen hayır ve şerre hamd etmek gerektiğine inanırız… Rabbimiz buyuruyor ki:
“Ben bu dünyada sadece sevdiğim kullarıma dertler, sıkıntılar veririm. Böylece her derde düştüklerinde dua etsinler, beni ansınlar isterim. Sevmediğim kullarıma da dünyada rahat ve zevk içinde yaşatırım ki, onların cezası ahirette verilecektir.”
Yani diyeceğim şu ki dünya burası! Seni üzen şeyler elbette olacaktır. O yüzden sakın isyan etme. Rabbinin seni sevdiğini unutma. Dünyaya gelme amacımız, ahiretimiz için güzel ameller biriktirip ve ahiretimiz için çalışıp Allah’ın rızasına kavuşmak…
Nihayetinde bir gün toprağın altına girdiğimizde bizden kalanları başkaları pay ediyor olacak… Bütün kötülüklerden arınmak sadece içten ve samimi bir şekilde tövbe etmekten geçer. Bizim Rabbimiz, bizi bizden daha iyi biliyor… O çok merhametli, merhametlilerin en merhametlisidir…
Dünyanın tatlı şeyleri ve geçici nimetleri ancak, dinimize uymaya yardımcı oldukları zaman, faydalı ve helal olurlar. Dünya kazancı, ahiret kazancı ile birlikte olduğu zaman işe yarar. Ahireti kazanmaya yardımcı olmayan dünya zevkleri, şekerle kaplanmış zehir gibidir. Nefsimiz ise en büyük düşmanımız. Eğer dünyaya gelme amacımızı unutursak veya unutmuşsak Rabbim bizi gaflet uykusundan uyandır. Bizi nefsimize uyanlardan eyleme, âmin.
Şeyda Şahin-Karabük
ŞİİR
YALNIZ DEĞİLSİN
Unutma ben varım senin yanında
Ben hep seninleyim yalnız değilsin
Cana can katarım canım canında
Canımın içisin yalnız değilsin
Değerin çok büyük benim gözümde
Sana sevgi saygı vardır sözümde
Aşkın çok büyüdü benim özümde
Unutma cananım yalnız değilsin
Seni görmeyince sıkılıyorum
Ezilip büzülüp yıkılıyorum
Eriyip kül olup yakılıyorum
Ruhum senin ile yalnız değilsin
Kavuşunca sıkı sarılalım biz
Aşkı yaşayalım yorulalım biz
Berrak sular gibi durulalım biz
Bedenim seninle yalnız değilsin
Süleyman’ın seni candan seviyor
Seni gördüğü günden andan seviyor
Huyun suyun güzel ondan seviyor
Bugünden yarından dünden seviyor
Canımın içisin yalnız değilsin
Süleyman Usta-Espiye/Giresun
KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST
(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)
“İslam âlimleri buyurdular ki; Cenâb-ı Hakkın dünyada en çok razı olduğu amel; imandan sonra, kullarına iyilik etmektir, sevindirmektir. En çok gazap ettiği amel ise küfürden sonra, kalp kırmaktır. Eğer kalbinizde dünya sevgisi azalıyorsa, dünya sevgisi çıkıyorsa; Allah sevgisi, ahiret sevgisi, din kardeşi sevgisi artıyorsa, geliyorsa, sevdiği evliyadan feyiz geliyordur, istifade ediyordur.”