İnsan hakları mı dediniz? -2-

A -
A +
ATASÖZÜ
 
Adamın kıymetini adam olan bilir...
 
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunun Haziran 1948’de hazırladığı ve birkaç değişiklik yaptıktan sonra 10 Aralık 1948 günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Paris’te yapılan oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildirinin birinci maddesi şöyle:
“Bütün insanlar özgür, onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler." (Madde 1) 
Bu bildirideki insan hakları şöyle sıralanır: “En başta hayat ve özgürlük olmak üzere sağlık, eğitim, yiyecek, barınma ve toplumsal hizmetler içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir hayat düzeyine kavuşma, yasanın koruyuculuğundan eşit yararlanma vb...”
Peki bu güzel ve insani haklar niye dünyadaki Müslümanlara tanınmıyor? Küresel güçlerin, zalim devlet liderlerinin, kimi zenginlerin, terör baronlarının, şirket patronlarının ve insanlıktan hiç nasibini almamış sömürgecilerin kirli emelleri için hayat hakları ellerinden alınıyor. Sizin yaşamaya bile hakkınız yok diyerek öldürülüyor.
Yüz binlerce insan öldürülüyor veya ölümden kurtulmak için evini, yerini, yurdunu, vatanını terk edip kaçmak zorunda kalıyor. Sonra da Batı ülkeleri bu durumu “Mülteci Sorunu” (Sığınmacı Sorunu)  olarak değerlendiriyor.
Peki bu öldürülenler ve ülkesini terk edenler insan değil mi? Niye Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Afganistan’da, Pakistan’da, Somali’de çocuklar ve siviller katlediliyor? Niye "Aylan bebek" gibi onlarca yavrunun günahsız bedenleri sahile vuruyor? Birisi bana bu durumu açıklayabilir mi?..
         Cüneyt Aybey
 
 
ŞİİR
 
           Uzun asker
 
       -Ahmet abime sevgilerimle-
Amasya’ya giden asker
Varır tugayın önüne,
Son bir kez geri döner.
Bakar sılanın yönüne.
 
     Kutsal görev bu vatana
     Emir geldi vakit doldu,
     Uzun asker Amasya’da
     Birliğine teslim oldu.
 
Amasya’da yüksek dağlar
Tugay dağlar arasında,
Yâri asker olan ağlar
Hasret gönül yarasında.
 
     Yeşilırmak durgun akar
     Gider tugayı dolaşır
     Uzun asker talim yapar
     Tozu dumana karışır.
 
Askerlik bir vatan borcu
Yapar gelir uzun asker
Ey milletim rahat uyu
Nöbettedir bizim asker.
 
     Gam çekme ey uzun asker
     Çabuk geçer yirmi bir gün.
     Bayram olur bize her yer,
     Evimize döndüğün gün…
   
     Arif Haluk Karakebelioğlu
 
 
 
UNUTULMAZ İSİMLER
 
Prof. Dr. Ali Osman Özcan: 1944 yılında Zonguldak'ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Pedagoji Bölümünden mezun oldu. 1979'da 'Ülkemiz İçin İsabetli Bir Mesleğe Yöneltme Denemesi' adlı teziyle "Doktor" unvanını aldı. 1982-1983 öğretim yılında İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi eğitim bilimleri bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1985-1986 öğretim yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bölümüne Yardımcı Doçent olarak atandı. 1987-1988 öğretim yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Yüksek Okulunda, Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. 1989'da Doçent oldu. 1990-1994 yıllarında Deniz Harp Okulu'nda 'Psikoloji-Liderlik' dersleri verdi. 1995'te Profesör oldu. 1996'da Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı oldu. 1997'de dekanlık görevinden istifa etti. Ufuk Ötesi Gazetesi, Çağa Ferman Gazetesi, Yesevi Dergisi, Elektrik Teknikerleri Dergisinde Yayın Danışmanı ve Yazar olarak çalıştı. Son olarak Gelişim Üniversitesinde hocalık yapıyordu. 11 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
Eserleri: Kumdan Halat Yapmak, Öğretmenliğin İçyüzü-Davranışlar, İnsan İlişkilerinde Başarıya Giden Yol, Merakı Hapsetmek, Taşdevri Çağdaşları, İletişimin Rengi, Şeytanla Ekmek Bölüşmek...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.