İnsanlar da iki kanatlıdır!..

A -
A +

Kuşlar ne güzel özgürce mavi semalarda pervaz yapıp süzülürler. Allah’ın verdiği güç ve iki kanat sayesinde uçarlar. Bir kuşu kartalı yakalayın bir kanadını kırın ondan sonra uçmak içi bırakın, tek kanadıyla pır pır eder sendeler bir duvara toslar düşer, uçma imkânı olamaz çünkü bir kanadı eksik. Hatta bir kanadı biraz uzun biri biraz kısa olsa yine de mükemmel uçamaz. Mükemmel uçması için iki kanat birbirine denk olması gerekiyor.

 

Aslında insan da iki kanatlıdır ve iki cenahı (yönü) vardır, biri maddi beden diğeri de manevi beden yani ruh. İnsanlarda da kâmil olması için mükemmel olması için hem maddi kanadı, bu taşıdığı beden, hem de ruhu sağlam olması gerekiyor.

 

İnsanlar en fazla 90-100 yıl yaşar, bu sürede ölen beden kanadına çok iyi bakıyor demektir.

 

Han, hamam, yat kat; sağlık sigortası, ferdî kaza sigortası, kasko, ful sigorta vs. bu kısa ömürde bedeni korumak için yapılan hizmetlerdir. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz sonu gelmez sayfalara sığmaz... İnsan bu fâni beden kanadına bu kadar özen gösteriyor, göstermeli ama bu nazik narin beden sonra çürüyüp ela göz de mavi göz de siyah göz de toprak oluyor.

 

Ruhun gıdası yaratanını bilmek ve kendini bilmektir. Gerçek anlamda Allaha ve Resulüne imandır. Peki, bizleri hem bu dünyada hem ebedî âlemde mutlu edecek ruh kanadına ne kadar emek verip sağlıklı mükemmel olması için ne kadar ne yapıyoruz?

 

Ruh sağlığı ki bu dünyada da lazım ahirette ebedî âlemde de lazım. İnsanın esas hassası olan kalp akıl ruhun gıdalanmasına gelince pek bir gayret yok ve bu manevi kanat zayıf ve kırık kalıyor. Ruhun gerçek gıdası Allaha imandır ve salih ameller işlemektir. Dinin emir ve yasaklarına uymak, salih insanlarla sohbet etmektir. Velhasıl, nasıl kuşlar tek kanatla uçamaz ise, insanlar da tek “maddi kanatla” huzuru bulamaz. Huzur istiyorsak hem maddi hem manevi kanadın güçlü olması gerekiyor.

     Orhan Yavuz Ejder/Akhisar-Manisa
 
 
 
ŞİİR
 
     YOK EDEN
 
 Doğanın önünde "saygıyla" eğil!
 Bizleriz dünyayı hızla yok eden.
 Küresel ısınma sobadan değil
 Bizleriz dünyayı hızla yok eden.
 
 Denizler çöp dolu yeryüzü zehir
 Aside dönüşmüş akan her nehir
 Gürültü içinde yüzlerce şehir
 Bizleriz dünyayı hızla yok eden.
 
 Minik bir kibritle orman kül olur
 Toprağı kahreden küçük pil olur
 Savaşı çıkartan kemter dil olur
 Bizleriz dünyayı hızla yok eden.
 
 Kaynaklar kurudu ne büyük talan,
 Uygarlık muygarlık koca bir yalan.
 Çekilmez bir hayat gençliğe kalan,
 Bizleriz dünyayı hızla yok eden.
 
 Kadir Fidan der ki çatık kaş devri,
 Yüz yılın modası gözde yaş devri.
 Geleceğe miras "yontma taş devri",
 Bizleriz dünyayı hızla yok eden.
 
      Kadir Fidan-Dağların şairi
 
 
TARİHTEN BİR YAPRAK
 
KAYI BOYU: Oğuzların Bozok kolundan Osmanlıların da mensup olduğu bir boy. Kayı kelimesi; “muhkem, kuvvet ve kudret sâhibi” demektir. Kayı boyunun damgası, iki ok ve bir yaydan ibaretti. Oğuz Han oğlu Gün Hanoğlu Kayı’nın bu boyun ceddi olduğu söylenir. Yirmi sene hükümdarlık yapan Kayı’nın nesli uzun yıllar bu makamda kalmıştır. Bu sebeple Kayı boyu, Oğuz boyları arasında ilk sırada gösterilmektedir. Dede Korkut da eserinde, gelecekte hanlığın geri Kayı’ya döneceğini bildirerek Osmanlıları haber vermiştir. Kayılar, Selçuklularla birlikte, fetih esnasında ve daha sonraları Anadolu’ya gelip değişik bölgelerde yerleştiler. Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda esas nüveyi teşkil ettiler. Osmanlılar zamanında Rumeli’nin fetih ve iskânına katıldılar. Sultan İkinci Murat, soyunun bu boya mensubiyetini göstermek için, sikkelerine Kayı boyuna ait iki ok ve bir yaydan şekillenmiş damgayı koydurmuştur. Sonraki padişahların bastırdıkları sikkelerde görülmeyen kayı damgasının, Kanuni’ye kadar çeşitli eşya ve silâhlar üzerine konulmasına devam edilmiştir.
 
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.