İş hayatında empati

Empati diğer kişiyi rahatlatmanın bir yoludur. İnsanlar diğer kişi tarafından rahatlatılmak, anlaşılmak ve kabul edilmekten hoşlanırlar. Sadece sözlerin duyulması değil sözlerin ardındaki mesajın da anlaşılması önem taşır.

 

İş yerinde beklenilen performansı gösteremeyen kişi için yapılması gereken onu cezalandırmak yerine motive etmeye çalışmak olmalıdır. Onun içinde bulunduğu duruma empati ile yaklaşmak ona yardım edebilmek yapılabilecek en başarılı yaklaşımdır.

 

Bir görüşe göre, eğer bir çalışana üstü ara sırada da olsa iltifat etmiyor ise o çalışan kendi niteliği ne olursa olsun, kendi performansı hakkında şüpheye kapılacaktır.

 

Üstlerin iş yerine olumlu duygularla gelmesi, çalışanlara o günü iyi geçireceği düşüncesini oluşturur ve onları mutlu eder.

 

Çalışma hayatı içerisinde çok farklı gruptan insanlar yer alabilmektedir. Bir insan kendisinden farklı olan insanlara karşı empati kurmakta zorlanabilir. Yaş farklılıkları da empati kurulmasını zorlaştıran etkenlerdendir. Yaşayışları birbirine benzerlik tanıdık gelen insanlar, ekonomik durumları benzer olan insanların birbirlerine karşı empati kurma eğilimleri vardır. İş yeri için verilen empati eğitimi bireylerin daha iyi takım çalışması yapabilmesini sağlar ve iş tatminini arttırır. İş dünyası içerisinde mevkileri ne olursa olsun çalışana saygı duyarak muamele etmek önemlidir. Birlikte çalışan insanların düşük performans göstermelerinin önüne geçmenin bir yolu bu insanların empati kurabilme yeteneğini kazanmalarıdır. Bu grubun etkinliğinin artmasını sağlayacaktır. İş yeri içerisinde çalışanları dinlemek, onlara saygı ile muamele etmek şirket içerisinde pek çok olumlu ve üretim politikası geliştirilir. Tüm bunlar çalışanlar ile empati kurmanın olumlu bir sonucudur.

 

Sözün özü empati adil olmayı öngörür. Dengeli ve tarafsız olmayı sağlar.

 

Nurettin Bozan - Eskişehir

 

 

ŞİİR

 

 

Sınav kâğıdı

 

 

 

Sanırdım ki kelimelerin manaları sadece sözlüklerde,

 

Oysa öyle olmadı bu fâni âlemde.

 

 

 

Ölümlü oluşundan uzaklaştıkça insan,

 

Cehennemin narına oldu en belirgin ateşi atan.

 

 

 

Sahi derler ya bu dünya fâni,

 

İnsanoğlu bilmez ne zaman selam eder eceli.

 

 

 

Gaflet uykusundasın!

 

Uykundan uyan da İblis seni hakiki dost sanmasın.

 

 

 

Gör! Bak da ibret al Filistinli din kardeşlerinden,

 

Nazar edecek dirilişi önce sağlamaya çalış kendinden.

 

 

 

Zarifoğlu'nun dediği gibi: “Filistin” bir sınav kâğıdı,

 

Dünyanın uyandıracak ölü kalplerdeki dirilişi sağladı.

 

 

 

Nazar ettik bizler de amelimizdeki sınav kâğıdımıza,

 

Yazılmış bir düstur bulamadık sağ yanımızda.

 

 

 

Onlar İbrahim aleyhisselâmın zikrini düstur edinmiş,

 

"Hasbünalllahi ve ni'mel vekil" diyerek dünyayı inletmiş.

 

 

 

Örnek alırsan sen de doğru olanları,

 

Yazılır elbet bir gün destanı.

 

 

 

Bu sebat gösterdi ki, Batı’dan doğmaya başlayacak güneş,

 

İman nuru ile süslenenler olacak her yerde kardeş.

 

 

 

Son sözümüzdür ederim sizleri, Fî emânillah,

 

Filistin başta olmak üzere tüm mazlumların,

 

Ve ölü kalplerin dirilişini payidar kılsın ya Fettah

 

Havva Arvas

 

 

KELAMI KİBAR KİBARI KELAMEST

 

 

Büyükler buyurdular ki; Aşk olmasa, sevgi olmasa, bu kitaplar yazılmaz efendim. Onun için, sevgisi, aşkı olan, o zevkle kitapları okur. Sevgisi, aşkı olmayan, anlamaz ki efendim, buyurdular. Yanlış bir ilaç, adamı canından eder. Ama yanlış bir inanç, insanı dininden eder. Ne olursa olsun ne yaparsanız yapın, evvela ben bunu bilmiyorum, en iyisini bilmek zorundayım diye başlayın. Ben biliyorum dediğin zaman, artık şeytan seni eline alır. Yanıltır insanı. Onun için, sormaktan hiç çekinmeyin. İnsanın nefsini en dehşet şekilde tahrip eden bir şey, sormaktır. Hocalarına sor, istişare et. Allahü teâlânın arzusu, emri böyle. Habibim, karar vermeden önce araştır, sor, müşavere et, buyuruluyor. Kolay değil, bir yol vereceksin. O yolda, hiç olmazsa istişare bereketine kavuş. O istişarenin bereketiyle Allahü teâlâ inşallah hayırlı sonuçlar, hayırlı neticeler verir.