Kariyer mi aile mi?

A -
A +

Hani Türk dizilerinin klişe bir sahnesi vardır “evlilik mi kariyer mi” veya “kariyer mi yapalım çocuk mu yapalım?” diye. Günümüz şartlarında hepimizin başına gelebilecek türden bir olguyu anlatacağım.

 

Kısa sürede kariyerinde hatırı sayılır yerlere gelen insanların hemen hemen hepsinin aile içi sıkıntılarla boğuştuğunu fark ettim ve bunun nedenini aramaya çalıştım kendimce.

 

Bizim gibi ülkelerde kısa yoldan şöhret olmak veya siyaset gibi vakıf dernek vb. gibi yerlerde aktif faaliyetlerde bulunarak öne çıkmak ve bunların verdiği imkânlarla çevre edinerek bol para kazanmak hüner sayılıyor.

 

Bu durumdaki kimselerin eviyle ilgisi ister istemez yok denecek seviyede azalıyor. Nice zaman evini otel gibi kullananlar hatta günlerce evine gelemeyenler oluyor. Hele bir de o ailede anne baba ikisi birden çalışmak durumunda kalıyorsa bir zaman sonra çocuklar için arkadaş çevresi anne babanın yerini alıyor. Aslında bütün bu olanlar “insan aceleci varlıktır” sözünün tezahürü. Hâlbuki hiçbir cemiyete tabi olmadan sadece yapması gereken işin en iyisini yaparak da bir yerlere gelmek mümkün. Yalnız burada çabalamak, engelleri ve zorlukları aşmak lazım. Bu zorlukları aşmak bazen yıllarımızı alıp götürüyor. Biz amaca ulaşmada aceleci olduğumuz için on yılda geleceğimiz mertebeye üç yılda geleceğiz diye aileyi, yuvayı ikinci plana itiyoruz. Düşünmüyoruz. Onların kılık kıyafetini, yemesini içmesini hallettiğimizde onlara baktığımızı, onları büyüttüğümüzü düşünüyoruz. Belki de kariyer yapayım derken aileyi kaybediyoruz. Böylelikle anlıyoruz ki tertipli ve düzenli adımlar atarak yapılan kariyer hem aileyi koruyor hem kalıcı oluyor. Aileyi korumanın en önemli unsurlarından biri aile içi eşlerin ve çocukların birbiriyle daha bol vakit geçirebilmesidir. Birbirine daha fazla zaman ayırabilmesidir. Birbirinize zaman ayırabilmeniz dileğiyle...

Abdullah Karakoç
 
 
ŞİİR
 
SÖZ VERDİK
 
Çok şeyler yazılır ahvali hâlimize,
Tövbe istiğfar edip gelelim kendimize.
Öz eleştiri yapalım şol nefsimize
Rabbimize ezelden söz verdik söz.
 
Söz verdik Allah'a kul olacağımıza.
Allah'tan başka ilah tanımayacağımıza.
Söz verdik rızasına bağlı kalacağımıza
Âlemi ervahta söz verdik söz...
 
Sözümüzde duralım Allah'a kul olalım
Yalnız ona ibadet edip yalvaralım
Dini bütün birer mümin olalım,
Sözümüzde duralım Rabbimize Söz verdik
 
Hayatımız isyansız şükürler içre geçsin
Yaratana sonsuz teşekkürle geçsin.
Ayrıntılı düşünüp tefekkürlerle geçsin
Sözümüzde duralım Rabbimize söz verdik
 
Süleyman’ım sözümde önce ben durmalıyım,
Başkasını teşvikte kararlı olmalıyım,
Söz verdiğim sözlere önce ben uymalıyım,
Sözümüzde duralım Rabbimize söz verdik.
 
Süleyman Usta- Espiye -Giresun
 
 
 
 
YEREL (MAHALLÎ) KELİMELER
 
KONYA AĞIZLARINDAN DERLEME
AGE: Ver anlamındadır. İşaret edilen bir nesneyi, “Al gel.” anlamında da kullanılır.
BAMBIL: Nohut daha tarladayken tanelerini yiyen bir çeşit haşere
BİLİK: Doğal veya sun’i sınırlarla etrafı belirlenmiş, belli bir alanı işaret eden yer, tarla.
ENDEĞİ: Elindeki anlamındadır. İşaret edilen bir nesne için de kullanılmaktadır.
İBDATLI: Sahiden, bu sefer, gerçekten, açıkça, vb. anlamlarda kullanılmaktadır.
SALGARAMAYA: Düşünülmeden, işin aslının bilinmeden ezbere konuşulmasını ifade etmek için kullanılan bir kelimedir.
ŞERİBELA: Sürekli kavga eden huysuz insanlara verilen addır.
ZİVTİN: Zeytin karşılığı olarak kullanılmaktadır
[Aziz Ayva- Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi]
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.