"Laflar kucağa düşsün!"

A -
A +

Biz her ne kadar bugün yapay zekânın akıl almaz başarılarına hayretler içinde kalsak da aslında hiçbir yapay zekâ, öncekilerin köşeli sözleri gibi insanı değişik yaş evrelerinde farklı anlamlarla kucaklayamıyor... Aslında buna gücü yetmiyor...

 

Düşündüğünde insan çocukken duyduğu bir sözü, gençliğinde hatıra olarak anlatırken, orta yaşlarda “enteresan bir söz ama” diye anlıyor; büyüyüp de hayatın acı tatlı tecrübelerini yaşadığı yıllarda ise “ne sözmüş ama” demekten kendini alamıyor...

 

Bugün isterseniz bugünün gençlerine, yarın değişik yaşlara geldiklerinde her yaşta ayrı bir mana içinde mana verecek, ömür boyu unutamayacakları hoş sözlerden birkaç tanesini paylaşalım...

 

Köy odasından içeri giren delikanlıya daha selam verdiği anda “Ahmet Efendi, hele şöyle karşılıklı oturalım da laflar kucağa düşsün” diyen Hasan Çavuşu unutmamak lazım...

 

Bir konuda bütün şartları zorladığı hâlde işin içinden çıkamadığı zaman “hesap hesap, teravih ramazana denk geliyor” diyen Murat Çavuşu unutmamak lazım...

 

Yine bir başka zamanda “bir evde büyük olacağına duvarda helik ol ondan iyi” diyen bir çaresiz babanın çaresizliğini ve sorumluluğunu nasıl unutursun?

 

Akrabalar arasında bir türlü dedikoduya, çekememezliğe, hasede çözüm üretemeyen ama akrabanın da hayatın bir gerçeği olduğunu bilen güngörmüş adamın “herkes evinde sağ olsun” dilek ve temennileri nasıl unutulur?.. Şimdiki iletişim dehası konuşmacıları, yüzden karakter okuyanları, yalan makinelerini, beden dili uzmanlarını “eyvallah” diyerek geçtikten sonra “kimseyi kötü bilme, kimseye güvenme” diyen bir tecrübeyi nasıl hafife alırsın?

 

“Asıl azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar çünkü aslı ayrandır” derlerdi insanın karakterini tarif ederken, kimselere doğrudan hitap etmeden... “İnsanoğlu çiğ süt emmiştir” sözü de karşılaştığın bir akıl almaz durum olursa sakın şaşırma bu sürpriz değil anlamındaydı... 

 

Anadolu’nun daha elli sene öncesine kadar tarihten beri süzülüp gelen bal misali gelenek görenek, adap ve muaşeret kurallarının belki de son damlalarıydı bunlar...

 

     Ömer Reşat Altınok

 
 
ŞİİR
 
     GÖNÜL TASIM TAŞ OLDU
 
Hayat geçti hayallerin kızağında,
Gönül tasım taş dolu son azığında,
Her taş bir emelin nefsin tuzağında,
Kıyamete yolcu âdem, bi ademsiz.
 
Mahşerde suyu almaz tasım taş dolu,
Dökseler de dolmaz, engel nefsin kolu.
Ciğer susuz, yokluk kuru, varlık diri,
Ölüm ölmüş, eyvah cana Âdemoğlu.
 
Yarına yaşar insan dünü unutup,
Dün öldü, yarına çıkmadan uyutup
Ahiret sonsuz, ölüm faniyi yutup
Günler azıktır tek tek ölüme rızık.
 
Zaman ölünce, ölümün rızkı biter,
Ölü diye kılarlar zamanı zamansız
Mekânın vardı şimdi mahşere gider
Son güneşin batar akşamsız mekânsız,
 
Nasihat ölüm dedik nefse ey gönül,
Tasın taş dolu, su almaz akla danış.
Al taşları nefsi taşla coşsun gönül,
Mahşerde susuz kalma sâki ile tanış.
 
Selim bunca nasihati duyan var mı?
Önce nefsine yükle bu yükü alır mı?
Rabbim der, her nefis ölümü tadacak
Tellal bağırır, kulağı olan var mı?
 
     Yavuz Selim Bulut
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
SAKİ: Divan Edebiyatında mazmun (nükteli ve sanatlı söz) olup sohbet meclislerinde mey dağıtan genç manasına gelir. Şiirde su dağıtan kimse olarak kastedilmiştir.
ÖRFİ: Örf ile ilgili.
METANET: Metin olma, dayanma, dayanıklılık, sağlamlık.
BUHUR: 1. Dinî törenlerde yakılan kokulu ağaç vb. maddeler. 2. Tütsü.
BUHURDAN: Buhurluk.
ÇUHA: Tüysüz, ince, sık dokunmuş yün kumaş.
ŞEVK: İstek, heves.
ŞAŞAA: Parlaklık, parıltı.
ŞASE: İçine mendil, gecelik vb. şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak.
ŞASİ: 1. Motorlu kara taşıtlarının iskelet bölümü. 2. Fotoğrafçılıkta içine duyarlı bir cam veya kâğıt konulan, yassı, ışık geçirmez kutu. 3. Yapı işlerinde sürme çerçeve.
YANIT: TDK tarafından cevap yerine kullanılmıştır. Aynı zamanda yanıt kelimesi Anadolu’nun birçok yerinde düğünde gelin kız tarafından gelen eşyaya karşılık olarak hazırlanıp dünürlere sunulan bohçaya verilen isimdir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.