Marangoz

A -
A +

Patron, artık emekli olmak için müracaat eden ustasına dedi ki: “Sizden bir ricam olsun. Son bir dairenin müştemilatını daha yapıverin. Sonra gelin emeklilik ikramiyenizi takdim edeyim… Yaşlı marangoz akşam evi ve çocuklarıyla kutladı. Sonra da patron için son bir daire daha yapmamı söyledi. İşte ne koparırsa kâr sayıyor… Neyse emekli ikramiyemi versin de…

 

Çocuğu dedi ki: “Seni yıllarca çalıştırmış işte. Ne yani son bir ev daha. Yani illa sonuna kadar limon gibi sıkacak!..”

 

Marangoz bu defa patronun hatırı için yaptığı dülgerlik işini bir an önce bitirmek için hiç özen göstermiyordu. Yılların tecrübesiyle durumu çok iyi idare ediyor, dışarıdan bakıldığında pek hatalı bir çalışma da sergilememiş oluyordu. Nitekim bu dairenin işini diğer yaptığı evlerden çok önce tamamlamıştı. Anahtar teslimi için patronun huzuruna çıktı:

 

Patron ihtiyar marangozun çekini imzaladı. Kendisine takdim etti. Ardından dedi ki:

 

“Buyurun yaptığınız daireye bakalım...”

 

Patron bir sürpriz yapmak istemişti. Birlikte daireye geldiler. Marangoz ise kendi kendine kurup çözüyordu:

 

“Acaba eskisi gibi kılı kırk yarıp inceler mi? Bir de hata kusur bulup işi uzatırsa yandım...”

 

Bu esnada dairenin kapı anahtarını eline alan patron, hiç içeri bile girmeye gerek görmeden ihtiyar marangoza döndü:

 

“Ustam” dedi. “Bunca yıl hep bana güzel işler yaptın. Hepsinden güzel paralar kazandım. Size bir sürpriz yapayım dedim. Senden rica ettiğim son daireyi, sana hediye etmek için istemiştim. Ellerine sağlık. Eminim bunu da diğerleri gibi mükemmel yapmışsındır. Buyurun bu daireyi size firmamız adına hediye ettim. Bu da tapunuz.

 

Marangoz, olduğu yere çökmüştü âdeta. Ne büyük bir hata yaptığını anlamıştı ama iş işten geçmişti. Çünkü kendi parasıyla o daireyi düzgün dizayn etmesi mümkün değildi...

 

Hepimiz aslında yaptığımız iş ile kendimizin hayatını örmüyor muyuz? Ne kadar kazanç elde etmek istiyorsak o kadar dürüst olmalıyız diye söyleyenler gereksiz yere mi söylüyordu?

 

     Taha Muhsin

 

 

ŞİİR

 

 

     Sana veda

 

Bakıyordum giderken gözlerine

 

Ne söylesem boş bu sefer

 

Benziyordun bir âşığın son cümlesine

 

Sen giderken soluyordu bu bahçeler

 

 

 

 

 

Dur demek istiyorum sana dur gitme

 

Kalbimde fersah fersah acılar

 

Kan akıyor gözlerimden

 

Elimi uzatıyorum tutmuyorsun

 

 

 

Yüreğim çırpınıyor pervasızca

 

Bir adım atsan diyorum

 

Bakıyorum boş ufuklara

 

Sessizce gidişini izliyorum

 

     Alperen Arda Gürbüz

 

 

DUYGU DAMLASI

 

 

Paylaşımlarımız: Bir paylaşım yapıyoruz eşimize dostumuza... Diyoruz ki: “Bu çok tehlikeli bir paylaşım. Buna sakın inanmayın. Bunu eşinize dostunuza anlatın. Onlar da bu paylaşıma inanmasınlar!..” Sonra o paylaşımın aksini anlatan bin dereden su getiren kendi tezinizi açıklamanızı filan yazıp paylaşıyorsunuz. Böylece bir mücadele içinde olduğunuzu, bir gayret içinde bulunduğunuzu ispat etmiş ve takipçilerinizden beğeni almış oluyorsunuz. Oysa siz, kimsenin inanmasını istemediğiniz o paylaşımı paylaşmasaydınız, biz zaten görmeyecektik. Siz aslında paylaşmaya yardımcı oldunuz. Eğer amacınız olumsuz göstererek paylaşmak değilse yaptığınız yanlışın farkında olmalısınız. Bu bakımdan Mecelle’de yazar ki: “Sui misal emsal olmaz!” Yani kötü örnek, örnek gösterilmez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.