Matematik ve hayat

A -
A +

Üniversitede bir sınıf arkadaşımla profesörümüz arasında geçen konuşmada, arkadaşım matematik ve günlük hayat arasında hiçbir alaka kuramadığını belirtiyordu. Hocamız da aksine matematiğin bizzat hayatın kendisi olduğunu belirtip örnekler sunuyordu.

 

Aslında sadece matematik değil, tüm müspet ilimlerin günlük hayat ile ilişkisi vardır. Ben de matematik ilmi ile günlük hayat arasındaki ilgiyi bazı basit örnekler vererek izah etmek istiyorum. En basitinden, sayı kavramı hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer almaktadır.

 

Mesela misketlerimizi kardeşimizle ya da arkadaşımızla paylaşırken sayarız, değil mi? Sebze veya meyveyi satın alırken ya da satarken sayı ve birim (kg, gram, tane gibi) kullanırız. Mutfakta pişirdiğimiz herhangi bir yemeğin tarifinde de matematik vardır. Kullanmış olduğumuz gıda, yağ, su, baharat vs. belli bir oran dahilindedir. Bu oranın dışına çıktığımız takdirde yemeğin lezzeti bu durumdan etkilenmektedir.

 

Banyoda ya da balkonda suyun giderden hareket ederek ortamdan uzaklaşması, zeminin eğimi ile ilgilidir. Aynı şekilde kara yollarında ve demir yollarında, ulaşım araçlarının sürekli olarak ovada, düzlükte hareket etmediğini, yeri geldikçe dağlık arazilerden geçtiğini göz önünde bulundurursak eğim kavramının önemi anlaşılır. Eğim en basit tanımıyla, bir doğrunun düz zeminle yaptığı açının tanjantı olarak tanımlanır. Kara yollarında eğimler “yüzde” ile ifade edilirken, demir yollarında “binde” ile ifade edilir. “Yüzde 15”, “binde 6” gibi. Kaldı ki, tüm ulaşım araçlarının hız, hareket, çalışma prensipleri de hep matematiksel hesaplarla olmuştur.

 

İki boyutlu bir cismin düzlemde kapladığı yer alan, üç boyutlu bir cismin uzayda işgal ettiği yer ise hacim olarak adlandırılır. Geometrinin ortaya çıkışında en önemli etken bu iki kavramdır.

 

     Burak Elitez-Balıkesir

 

 

ŞİİR

 

 

          Samimiyet

 

Samimiyet; tıpkımızın aynısı gibi görünmek,

 

Her türlü abartıdan sakınmaktır

 

Samimiyet; tertemiz yüreğini, tertemiz

 

Yürek sahiplerine sunabilmektir.

 

 

 

Samimiyet, sadeliktir.

 

Samimiyet, kendini kabullenebilmektir.

 

Samimiyet her şartta sözün doğrusunu

 

Konuşmaktır, konuşabilmektir.

 

 

 

Samimiyet; iyiyi, iyiliği kadar sevmek,

 

Kötüye, kötülüğünce “kötü” diyebilmektir.

 

Samimiyet, itiraf edebilmek, eylemektir.

 

Samimiyet; hayata objektif olabilmektir.

 

 

 

Samimiyet, ciddiyetin tabii hâlidir.

 

Samimiyet; empatinin zirve hâlidir.

 

Samimiyet; öfkenin de sevginin de,

 

Gerektiği kadarına sahipliktir.

 

 

 

Samimiyet; hâlis niyetle, bütün kuvvetiyle

 

Şeksiz, şüphesiz, kibirsiz, davranabilmektir.

 

Samimiyet; vara, varlıklıya değil

 

Her daim vakarlıya yönelebilmektir.

 

 

 

Samimiyet; sevmediği hâlde haklı birine,

 

“Haklısın” deme erdemini gösterebilmektir.

 

Samimiyet; nefsinin güzel bulduklarından çok,

 

Ahlak ve inancının gereğini güzel bulabilmektir.

 

          Durdu Şahin/Şair-Yazar

 

 

DUYGU DAMLASI

 

 

Helva sohbeti

 

Eskiden İstanbul’da uzun kış gecelerinde yapılan helva toplantıları olurdu. Kış gecelerinde halk, devlet ricâli, zaman zaman sohbetler tertip ederlerdi. Bu sohbetlerin amacı ilmî konular olup, çeşitli meselelerde görüş alışverişi yapmaktı. Sohbet meclislerine âlim, şair ve ilim adamları dâvet edilir; ilmî, edebî sohbetlerden sonra nefis helvalar yenirdi. Tarihte, Lâle Devrinde yapılan helva sohbetleri pek meşhurdur. Böyle ilmî meclislere Sultan Üçüncü Ahmed Han da dâvet edilir, gayet olgun geçen bu meclislerde ilmî sohbetlerle hoş ve faydalı vakit geçirilirdi. [Rehber Ansiklopedisi]

 

 

 

Yetenekli Kalemlerde önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.