Mertlik üzerine...

Sesli Dinle
A -
A +

Realiteyi dillendirmek, doğruları doğru bir üslupla sunmak, kaliteli insanları desteklemek, hadiselere objektif bir şekilde bakabilmek, her daim millî ve manevi değerlerden beslenmektir, mertlik...

 

İlini, töresini, yöresini, dilini her türlü fenalıktan koruyabilecek bilgi, ahlak ve cesaretle donanmak, zalimlere boyun eğmemek, erdemli insanlarla kurduğu dostluğu sürekli diri tutmak, müspet insanlarla dostluğu mütemadiyen kuvvetlendirmektir, mertlik...

 

Nefse ve nefislerine uyup şaşırmışlara karşı dikkatli ve tedbirli davranmak, uygunsuz tavır ve davranışlarla oyalanmamaktır, mertlik...

 

Hayırlı işlere hayırhah hislerle yönelmek, haramdan ve haramilerden, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların desise ve hilelerinden korunmak, gönlünün saflık ve temizliğini, akıl ve ruh sağlığını her daim koruma azmiyle yürümektir, mertlik...

 

Duyarlı; sağduyulu, iffetli ve izzetli, kararlı, kadirbilir özelliklere, güzelliklere sevgi ve sempatidir, mertlik...

 

Varlığı; dünyevi yönelişlerle, insana ve insanlığa faydasız işlerle değil, vakar, irade, dürüstlük, cömertlik, prensiplerine bağlılık, fedakârlık, bilgi, bilim ve ahlakla demirden daha sağlam eylemektir, mertlik...

 

Yüzeysellikler, cehalet, türlü türlü faziletsiz, davranışlar ve görüşlerle vaktini heba eylememektir, mertlik...

 

Necip milletimize, ümmete, masum ve mazlumların cümlesine saygı duymak, mutluluk ve başarıları için yılmadan, usanmadan, korkmadan, hiçbir şer odak ve mahfilden ürkmeden çalışmaktır, mertlik...

 

Yüceler yücesi Allah'a, Allah'ın kulu ve resulü, son peygamber, âlemlerin sevgilisi Peygamber Efendimize, kurtuluş ve yüceliş kaynağı dinimize, şanlı devletimize ömür boyu sadık kalabilmektir mertlik...

 

     Durdu Şahin

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     BAHTSIZ NESİL

 

 

 

Nefs atına kurulmuş, damarında kovulmuş,

 

Ne farkındadır dünün ne umrunda istikbâl.

 

 

 

Kibir ile yoğrulmuş, besmelesiz doğrulmuş,

 

Gayesi yok ufkunun, derdi değil istiklâl.

 

 

 

Ecdat unutturulmuş, hain ile dost olmuş,

 

Ağlar kabrinde ceddi, hakkını etmez helâl.

 

 

 

Bayrağım bez sayılmış, mukaddese kıyılmış,

 

Gözü yaşlı şehidin, davacısıdır hilâl...

 

 

 

Köksüz ağaç kurumuş, yaprakları savrulmuş,

 

Etmiş yönünü tayin, dağıtmış onu rüzgâr.

 

 

 

Ar damarı yırtılmış, ne utanmış sıkılmış,

 

Her kelâmında yalan, almış bin türlü vebal.

 

 

 

Hak mahkeme kurulmuş, var mı ondan kurtulmuş?

 

Bekler hazin acı son, yazılır ehli dalâl (doğrudan ayrılmış)

 

     Zuhal Güzel

 

 

 

 

 

 

KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST
(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)

 

 

“Din büyüklerimiz buyurdular ki: Silsile-i aliyye okunmasının faydaları; feyiz gelmesine kuvvetli sebeptir. Sıkıntı ve üzüntüyü giderir, ferahlandırır. İhtiyaçların ve isteklerin hâsıl olmasına kuvvetli sebeptir...

 

Gecen yoktu, gündüzün yoktu, İslamiyet’e hizmetten gayri düşüncen yoktu. Paran yoktu, malın yoktu, Allah’ından gayri bir şeyin yoktu, Cennet nimetleri âfiyet olsun, denecek.

 

Büyükleri sevenlere düşmanlar zarar veremezler. Evliya menkıbeleri muhabbeti artırır. İnsan vefat ederken zihninde bulunan din ve dünya bilgilerinin tamamı silinir. Ancak kalbe işlemiş olan bilgiler unutulmaz.”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.