Ne olmalı ne olmamalı?

A -
A +
İnsan... Çocukluk ve gençliğinde, yaşamadıklarını hayal eder… Yetişkinlik ve olgunluk çağında yaşamaya başlar... Yaşlılık ve ihtiyarlıkta yaşadıklarını hatırlar... Doğru ve güzel hayaller kuranlar, doğruyu ve güzeli yaşarlar... Unutulmaz hatıralar bırakırlar… Cenab-ı Hak doğru ve güzel görüp güzeli hayal ederek akıl etmeyi, doğru yönde düşünmeyi, sıhhat ve afiyetle yaşamayı nasip ve müyesser kılsın…
İnsan… Ticaret ve pazar insanı olabilir... Bir ticari emtianın alım satımında makul (uygun) ölçülerde rıza pazarlığına dayanarak alışverişini yapabilir ama hak hukuk çerçevesi içinde içten dıştan pazarlıkçı ve takiyeci olmadan yapmalıdır… İnsan tacir yani ticaret yapan bir kimse olabilir. Ama sermaye ve emtia mal fırsatçısı ve tefecisi olmadan yapmalıdır… Erdemli ve saygın bir ürün satıcısı, ürününü satışa sunarken kendini alıcı yerine koymalı, müşteri ile empati kurmalı hak hukuku gözeterek, kendi almayacağı ürünü müşterisine layık görmemelidir. Bu erdemi gösteren her esnaf, her tüccar, hem pazarlamacı emin ve huzur içerisinde müşterisiyle alışveriş yapar. Sevilir sayılır itibarı artar…  Hem bol kazanır hem bol dua alır… Ne kadar çok kazanmak istersen o kadar dürüst olmalısın sözü bunun için altın kuraldır.
İnsan… Alım yaparken de kendisini satıcı kimsenin yerinde konumunda saymalı, yine insanî, ticarî ve malî haklarını gözeterek ondan ürün almayı düşünmeli alırken de onu kandırmayı aldığı ürünün ödemesini geciktirmeyi, hele hele karşılıksız bırakmayı vb. asla düşünmemelidir.
O zaman da saygı duyulan bir alıcı, bir itibarlı müşteri olunur.
İnsan… Ne alımda ne satımda incitici, üzücü, can sıkıcı, ihtilafa yol açıcı, ara bozucu olmamalıdır. Çıkar çatışmasına dönüşecek tavır ve tutumlardan uzak durmalıdır. Hak ihlal edici yani hak yiyici durumlar yaşatmamalıdır.
İnsanda açgözlülük ve tamah azalmış olmalı… Aksine kanaat, cömertlik ve paylaşım gibi doğru ve güzel meziyet hasletler karakterler olabildiğince artmalıdır. Allaha emanet olasınız…
           Edip Agâh Attar-Ümraniye
 
 
ŞİİR
 
 
             Kibir
 
Kimseyi hor görme sakın,
Kibir şirkin kardeşidir.
Buna göre tavır takın,
Kibir şirkin kardeşidir.
 
Ona buna kusur bulma,
Toprak ol da ateş olma.
Gıybet etme söz taşıma,
Kibir şirkin kardeşidir.
 
Şöhret olmak neye yarar?
Böbürlenmek akla zarar.
Herkes tevazuu arar,
Kibir şirkin kardeşidir.
 
Bu vebaya hiç bulaşma.
Yanına bile yaklaşma.
Burnun havada dolaşma,
Kibir şirkin kardeşidir.
 
"Nöbetçi" der yok mu aklın?
Bir damla su senin aslın,
Nefis, şeytan olma yakın
Kibir şirkin kardeşidir.
 
           Şahin Ertürk-Kütahya
 
 
 
KISA KISA… KISA KISA…
 
Çerçi...
 
1970’lerde dağın başındaki küçük köyümüze ortalama olarak ayda bir kere çerçi (seyyar satıcı) gelirdi. Katıra yüklü iki sandığını caminin önüne yayıp satışa başlardı. Ürünleri alüminyum, plastik kap kacak, bisküvi, lokum, leblebi, sakız, tarak, toka vb. ıvır zıvırdan ibaretti. Çocukların en rağbet ettiği şeyler sakız, bisküvi ve lokumdu...
Keçi yünü (tiftik) bakır/alüminyum eski kap kacak, yumurta karşılığı bir şeyler satın aldığımı hatırlıyorum. Boş vakitlerimizde köyün etrafındaki çalılık arazileri dolaşıp küçükbaş hayvanların çalılara takılmış yünlerini toplardık. Bunlar olmadığı zaman da evdeki 5-10 tavuğun kümese bıraktığı yumurtaları alıp çerçiye koşardık. Ninem (ebem) yumurtaların eksik olduğunu görünce “Gara habarı dağılasıcalar, yumurtaları almışlar” diye söylenirdi...
Aradan 45-50 sene geçti. Artık o sade günler çok geride kaldı. Çerçiler yok olup gitti. Katırlar da ağır yük taşımacılığı eziyetinden kurtuldu... Bugün 30’lu yumurta kolisi satın alırken çocukluğum aklıma geliverdi. [Ali Özdemir]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.