Niye Yeni Zelanda?

A -
A +
ATASÖZÜ
 
Yiğit meydanda belli olur...
 
 
 
O aşağılık saldırıyı tasarlayanlar neden Yeni Zelanda gibi şiddetten uzak, sakin, göçmenlerle barışık bir yeri seçtiler? Aslında cevabı da sorumuzun içinde... Yeni Zelanda sakin, göçmenlerle barışık, beraber yaşama kültürü geliştirdiği için, kin akıtanlar sükûneti sevmez.
Yeni Zelanda’nın haykırdığı: Yeni Zelanda başardığı birlikte yaşama kültürü, farklılıkları görmeme ve problem etmeme gerçeği, kendinden olmayanı dahi sevme erdemiyle insanlık düşmanlıklarını her an yalanlayan bir sayha gibiydi. Bu hâliyle de insanlık düşmanlarının kin, kan, ölüm dolu tezlerini çürütüyordu. Onlar da aşağılık tıynetleriyle ona saldırmayı seçtiler. Kötülüklerini haykıran aynayı kırmayı denediler.
Peki bizim görevimiz? Evvela Yeni Zelanda modelinin yaşamasına, yıpranmamasına, devam etmesine, hatta biraz daha gelişmesine yardım etmek, bunun için elimizden geleni esirgememek…
Sonra Yeni Zelanda örneklerini çoğaltmak; mesela Irak'ı da bir Yeni Zelanda yapabilmek…
En büyük zafer, farklılıkları sevgi sebebi yapabilmektir. Bunu içselleştirebilmek için çabalamak…
Mesela Yemen'de bunu başarabilmek, Sudan'da, Suriye'de, Filistin'de bunu başarabilmek…
Bu insanlığın tamamen değişmesi olacak. Kendisini bulması olacak. Şu yanlış asla olmamalı:
Kimsenin, hiçbir örgütün veya şahsın aklına Yeni Zelanda olayına misilleme yapmak, karşılık olarak bir kiliseye veya havraya saldırmamak gelmemeli. Çünkü yanlış yanlışla düzeltilemez. Yanlışlar ancak doğrularla etkisizleştirilebilir. Zulmün açtığı yaralar sadece adaletle sarılabilir.
Yapılması gereken, Yeni Zelanda'daki o aşağılık saldırıyı organize edenlerin beklentilerinin de aksine, insanlığı, dünyamızı bir şiddet, ölüm, kan, gözyaşı sarmalına atıp Yeni Zelanda gibi insanlığın gerçekleşmiş bir ütopyasının zarar görür yaralanmasına yol açmak değil; Yeni Zelanda'da başarıldığını gördüğümüz büyük insani sosyal projeyi yaşatıp çoğaltmaya çalışmaktır.
                  Resul Davutoğlu
 
 
 
ŞİİR
 
                  Toprak
 
Seni kazdım, taşlı isen eledim
Katılaşıp kurudunsa suladım
Üzerinde gezdim hep adım adım
Üzdüm ise affet beni ne olur?
 
Nasıl olsa sensin benim son evim
Bir gün gelir içerine girerim
Üzerimde olmaz yün giysilerim
Mahşere dek beni sakla ne olur?
 
Ya Rabbi toprakla aynı özdenim
Yine aynı öze döner bedenim
Rahmetin, lütfundur ümidim benim
Beni asilere katma ne olur?
                    Adnan Büyüksoy
 
 
 
FAYDALI BİLGİLER
 
BEŞ VAKİT NAMAZ: Beş vakit namaz, kırk rekât eder. Bunlardan on yedi rekâtı farzdır. Üç rekâtı vaciptir. Yirmi rekâtı de sünnettir. Şöyle ki:
1- Sabah namazı: Dört rekâttır. Önce, iki rekât sünneti, sonra iki rekât da farzı kılınır. Bu sünnet, çok kuvvetlidir. Vacip diyenler de vardır.
2- Öğle namazı: On rekâttır. Önce, dört rekât ilk sünneti, sonra dört rekât farzı, farzdan sonra da iki rekât son sünneti kılınır.
3- İkindi namazı: Sekiz rekâttır. Önce, dört rekât sünneti, sonra dört rekât farzı kılınır.
4- Akşam namazı: Beş rekâttır. Önce üç rekât farzı, sonra iki rekât sünneti kılınır.
5- Yatsı namazı: On üç rekâttır. Önce, dört rekât sünneti, sonra dört rekât farzı, sonra iki rekât son sünneti, bundan sonra da üç rekât (vitir namazı) kılınır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.