Yeni eğitim ve öğretime başlarken öğrencilere-anne-baba ve eğitim camiasına hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Öğrencinin başarısındaki bazı kıstaslara değinmek istiyorum.
İlki ve en önemlisi öğrencinin kendisidir. Genetik anlama, kavrama ve zekâ seviyesi, gayret gösterme vb. özelliklere sahip olmalı bu yeterli mi? Elbette hayır… İkinci ölçü anne-babanın öğrenci üzerine ilgisi; ailedeki huzur, düzen tertip ahlaki ve davranış öğretisi verilmiş mi? Yeterli mi? Elbette hayır… Üçüncüsü öğretmenin öğrencisi üzerindeki etkisi; mesleğini severek yapma, öğretme-eğitme gayreti içinde olma isteği, güler yüz, sevgi ve şefkat vb. davranış ve isteklere sahip olması gerekir… Kısaca belirttiğim özelliklerin tam olarak olgunlaştırılması başarıyı da birlikte getirir. Bu üçlü sacayağı diyeceğimiz döngüde tabii ki en önemlisi başarı öğrencinin kendisinde saklıdır. Öğrencide gerekli yetenek, istek ve planlı çalışma olmadıktan sonra anne-baba ve öğretmen istedikleri kadar ilgili ve gayretli olsalar yine de başarı gelmez. İlk önce işin başında öğrencinin niçin okuması niçin başarması gerektiğinin ona anlatılabilmesidir. Öğrenci bunun farkına varmalı ve bu bilinçle hareket etmelidir. Bununla beraber anne babanın çocuğuyla, okuluyla öğretmeniyle sürekli iletişim hâlinde olması çocuğunu takip etmesi, onun yeteneklerini becerilerini, heveslerini, zaaflarını, korku ve endişelerini vb. gözlemleyip okul öğretmen ve veli üçgeninde bu üç sacayağı iletişimiyle sürecin yönetilmesi gerekmektedir. Bunun dışında öğrenciyi olumlu ve olumsuz etkileyecek olanların başında okul içi ve dışı arkadaşları, sosyal medya göz önünde bulundurulmalıdır.
Bütün öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve ailelerine başarılı bir eğitim-öğretim yılı diliyorum.
Nurettin Bozan-Eskişehir
Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu kabul edilen Çelebi Mehmed, ne kardeşi Mûsâ Çelebi gibi sert, ne de diğer kardeşi Emir Süleyman gibi yumuşak ve kayıtsızdı. Makul hareket eden, sabırlı, azim ve irade sahibi, sözüne ve vadine sadık, nazik, vakur ve ciddi bir hükümdardı. Yalnız dostuna değil, düşmanlarına da kendisini sevdirerek itimat telkin etmiş ve saydırmıştır. Onun hakkında Osmanlı tarihlerinden başka yabancı kaynaklar da iyi şehadette bulunur. Küçük ve büyük 24 muharebede bulunarak 40’a yakın yara aldığı rivayet edilmektedir. Emellerinin en başında babası zamanındaki yerlerin geri alınması geliyordu ki, bu gaye için çalışmış ve büyük ölçüde muvaffakiyet elde etmiştir. Zamanının yerli ve yabancı kaynakları onun dirayetinden, sebatkârlığından, iyi ahlâkından ve daha birçok meziyetlerinden bahsetmektedirler. Çelebi Mehmed, kısa ömrünü savaş alanlarında geçirmiş olmasına rağmen, memleketin imarına da önem vermiştir. Bursa’da yaptırdığı câmi, medrese, imaret ve Yeşil Türbesi önemli sanat eserleridir.