Önce milletin yanında olmalı

A -
A +
Alışveriş ve harcamalarla ilgili gereksiz çok şey için para harcadığımızı öğrendim. En basitinden evde ağız tadıyla her gün içebileceğimiz bir fincan kahveye dışarıda her gün fuzuli olarak para vermek akıl kârı değil. Bu sadece bir örnek…
Giderlerimiz gelirlerimizi geçiyorsa ve kredi kartlarına mahkûm yaşıyorsak bir yerlerde yanlış yapıyoruz demektir. Hem kolay bir hayat için hem de israftan kaçınmak için giderlerimiz gelirlerimize uygun olmalıdır. Çok sevdiğim bir atasözü vardır. “Ayağını yorganına göre uzat” der eskiler... Bu söz âdeta bize bir uyarı mahiyetindedir. İsraftan ve fuzuli harcamalardan kaçınmalıyız. Zira israf haramdır. İçinde yaşadığımız çağ her ne kadar bizi bir tüketim çılgınlığına doğru götürse de kendimizi kontrol edebilmeliyiz. Özellikle internet alışverişlerinin artması ile indirim başlığı altında bize sunulan reklamlara kanmamalıyız. Bilinçli bir birey olarak daima ihtiyacımız ölçüsünde harcamalar yapmalıyız. Fazlamız varsa infak etmek bir kardeşine bağışlamak daha hayırlı değil midir? Bugün zengin çok zengin, fakir de çok fakir olmaya başladıysa toplum olarak her birimizin kendimizi gözden geçirmesi gerekir. Bu noktada bir hadis-i şerifi hatırlatmakta fayda var unutmayalım ki komşusu açken tok yatan bizden değildir. Bu düsturla hareket etmek gerekir...
Özetlemek gerekirse ekonomik olarak zor dönemlerden geçtiğimiz şu günlerde olumsuzluklara endekslenmek yerine elimizdeki nimetlerin değerini bilmeliyiz. Her hâlimiz için de şükretmeliyiz. Örneğin bir zam haberi duyunca markete gidip raftaki tüm yağları satın alıp stoklama mücadelesi vermek yerine ihtiyacımız kadar alıp diğer insanları da düşünmeliyiz. Zira inanıyorsak idrak etmemiz gereken bir hakikat var ki; “Allah rızka kefildir.”
Öte yandan elbette marketlerde alışveriş yapanlardan önce market sahiplerine de önemli bir görev düşüyor. Esnaf daima kâr amacından önce milletin yanında olmalı ve satışta hileye düşmemelidir. Millet olarak birlik beraberliğimizi ve adalet duygumuzu yitirmeden hareket edersek inşallah huzura kavuşuruz. Ne olursunuz telaşa ve gaflete kapılmayalım.
            Kübra Can
 
 
ŞİİR
 
          Ormanlarıma
 
Karardı gökyüzü simsiyah duman,
İçimden ağlamak geldi o zaman.
Güzelim canlılar içinde yanan
Eyvah yandı söndü bitti ormanım.
 
Yanıyor canlılar küçük ve büyük.
Yanıp kül oluyor koskoca höyük,
Affedilmez hata acımız büyük,
Eyvah yandı söndü bitti ormanım.
 
İçinde tavşanlar, keklikler vardır,
Kuşlar yuva yapar mutluluk vardı,
Kimisi yaralı birçoğu öldü,
Eyvah yandı söndü bitti ormanım.
 
Yanık acısıymış en büyük acı
Kül oldu toprağın yeşilden tacı,
Bakakaldım ardından ben acı acı,
Eyvah yandı söndü bitti ormanım.
 
Vedat der ki ormanımla ben yandım
Gözyaşım söndürse durmaz ağlardım.
İlk defa ben böyle çaresiz kaldım,
Eyvah yandı söndü bitti ormanım...
 
         Vedat Alacaoğlu
 
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
SARF: 1. Harcama, masraf etme, gider. 2. Para bozma. 3. Çevirme, döndürme. 4. Değişme. 5. Gramer, dilbilgisi.
SARFİYAT: Sarf kelimesinin çoğuludur. 1. Harcamalar, masraf etmeler, giderler. 2. Biyolojide, vücudun çıkarttığı salgılar, ifrazat.
MÜSRİF: İsraf eden, malını, parasını boş yere yok eden, tutumlu olmayan, savurgan, har vurup harman savuran.
İSRAF: Gereksiz yere harcamak.
TASARRUF: 1. Sâhip olma. 2. İdare ile kullanma, tutum, ekonomi.
MASRAF: 1. Harcanan para, gider. 2. Harç.
MASARİF: Masrufun çoğuludur. Sarf olunanlar, harcananlar.
MUTASARRIF: 1. Tasarruf eden, kendinde kullanma hakkı ve salâhiyeti yetkisi bulunan. 2. Bir sancağın en büyük idare âmiri [Tanzimat’tan sonra]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.