Özgürlük, din devlet ve bayrak

A -
A +
“Özgürlük” kavramı Türk Dil Kurumu tarafından şöyle açıklanmaktadır: "Herhangi bir şarta sınırlamaya ya da zorlanmaya ve kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranmadır."
Özgürlük kavramı her ne kadar sınırsız serbestlik gibi görünse de “özgürlük başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter” sözü de meşhurdur. Bu sözü her zaman kendimize temel almamız gerekir.
İnsanın en önemli değerlerinden olan “din”, “devlet” ve “aile” kavramları insanların “özgürlük” kavramıyla değerlendirilemeyecek kadar önemlidir. Bu sebeple bu alanda söylenen söz ve davranışlara daha dikkat edilmeli hatta gerekirse bu alanda yorum yapmamaya özen göstermeliyiz. Çünkü bir insan hayatını, dini, devleti, bayrağı ve aile kavramları için yaşar.
Ne hazindir ki bu hassasiyete rağmen ülkemizde son zamanlarda “sanatçı” ve “aydın” etiketi ile kendilerine değer verdiğimiz birtakım insanlar sanki bile isteye konuşacak yorum yapacak başka alan kalmamış gibi toplumda insanların bu hayati kavramları üzerine yorumlar yapmaya, onlar hakkında aydınca(!) fikir üretmeye çalışmaktadır. Enteresandır ki bu konuşmalarını da özgürlük çerçevesi içerisinde yaptığını savunmaktadır... Kaldı ki bu konuşmalar onların kendi ilgi alanlarıyla ilgili olsa bir derece, sadece şöhret olmanın verdiği şımarıklıkla bu milletin tüm değerlerini eleştirme rencide etme hatta yok etme çabası içine girdiklerini görmekteyiz. Elbette ki bir toplumda insanlar duygu ve düşüncelerini rahatça ifade edebilmeli. Ama konuşurken bir milletin bireylerinin hayat memat meselesi yaptığı en önemli ve en kutsal değerleri üzerine üstelik küstahça sözler söylemenin özgürlükle maskelenmesi asla kabul edilemez. İnsanın dünyadaki en önemli değerlerine dokunmanın özgürlük kavramı değil kişinin tüm benliğine dokunan bir suç olduğunu bilmeliyiz.
Velhasıl, özgürlük başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bitiyorsa din, devlet, bayrak kavramlarında olan hiçbir sataşma ve aşağılamaya varan nitelemeler özgürlük sayılamaz.
         Mustafa Terzi
 
 
ŞİİR
 
      Dokuz tahta altında
 
Para hırsı sarmış fırsatçıları
Doymaz sanıyor karınları
Artırıyorlar her gün fiyatları
Dokuz tahta altında zor olacak hesapları
 
Bu neyin davası neyin arsızlığı
Belli değil bunların ne yaptığı
Düzenbazlar sarmış ortalığı
Dokuz tahta altında alınacak karşılığı
 
Kimsenin kimseye kalmadı merhameti
Üç kuruş kazanmak için satıyorlar ahireti
“Dur!” diyecek kimse yok mu, soyuyorlar milleti
Dokuz tahta altında görecekler yüce adaleti
 
Ne para meraklısıymış bu fırsatçılar?
Merak ediyorum ne zaman duracaklar?
Yoksa hepsini kefenin cebine mi koyacaklar?
Dokuz tahta altında hatalarını anlayacaklar
 
Nerede kaldı inandıkları dinin kuralları?
İslam'a da uygun değil bu yaptıkları.
Neden etki yapmıyor okudukları kıldıkları,
Dokuz tahta altında fayda etmez pişmanlıkları.
 
Garip Yolcu’m anlamaz oldu bu olanları,
Başından gitmiş bunların akılları.
Görmüyorlar mı kabirde yatanları?
Dokuz tahta altında zordur halları
 
        Yazan Garip Yolcu-Espiyeli Ali Oturak
 
 
 
TARİHTEN BİR YAPRAK
 
BÂYEZÎD CAMİİ: İstanbul’un yedi tepesinden biri üzerinde yapılan ve bulunduğu semte adını veren büyük camilerden olan muhteşem bir câmidir. Sultan İkinci Bâyezîd Han tarafından yaptırılmıştır. Câminin temeli 1501 senesinde atılıp yapımı beş sene sonra 1505’te tamamlanmıştır. Türk câmi mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan bu câminin mimarının; Mîmâr Kemâleddîn ya da Üstâd Hayreddin olduğu hakkında ihtilaf vardır.
Caminin kubbesi dört fil ayağı ve iki sütuna oturmaktadır. Merkezî kubbenin mihrap ve medhal tarafından iki yanlarında iki yarım, diğer yanlarında dört kubbe bulunmaktadır. Yanlar, biri merkezî olmak üzere, beşer kubbelidir. Cami iki minareli, her minare de birer şerefelidir. Caminin Bâyezîd meydanına bakan yüzünde, dışarıya üç kapı ile bağlanan revaklı bir avlu vardır. Avluyu ortadaki şadırvanla kenarlardaki 20 sütuna dayalı 25 kubbe süslemektedir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.