Süleymaniye ve Selimiye camilerinin mimarı Koca Sinan’ın mimarlık prensipleri beş asır geçse de günümüzde de geçerlidir ve öneminden kaybetmemiştir.
Rivayet edilir ki Süleymaniye Camii inşasında o dâhiyi çekemeyenler, “Cami yapılırken kubbenin altına yan gelip nargile fokurdatır, bu ne iştir?” diye Kanunî Sultan Süleyman’a onu şikâyet etmişlerdi. Padişah’ın ani teftişinde gerçekten de Sinan’ı, nargilesi yanında kubbenin altında bir mindere oturmuş vaziyette görünce sordu:
-Bu ne hâldir, bre Sinan?
Sinan sükûnetle;
-Padişahım, kerem edip şu nargileyi bir gözden geçirseniz, dedi.
Çünkü nargilenin üstünde tömbeki yoktu, fokurdayan, sadece su idi.
Sinan, padişaha dönerek arz etti:
-Şevketlim, bu nargileyi sadece fokurtusundan faydalanmak için bulunduruyorum. Bu ses bana, bu camideki tilavet seslerinin, caminin her tarafına yayılması için icap eden tedbirleri almama yardım eder.
Evet, büyük sanatkâr, böylece günümüz mimarlarının hayran kaldığı akustik tertibatını alıyordu...
***
Kanunî döneminde İstanbul'un nüfusu hızla artınca bir su problemi yaşanıyordu. Padişah, bu iş için Mimar Sinan'ı görevlendirir. O da İstanbul dışından künk döşeyerek getirdiği suları Kâğıthane civarında toplar, oradan da dere içlerine büyük geçitler yaparak İstanbul'a ulaştırır ve şehrin belli meydanlarında çeşmeler yaparak akıtır. O zamanki adı "Kırk Çeşme Suları"dır... Padişah, bu çeşmelerin haricinde Koca Sinan'ın evine bir lüle su bağlatır. Böylece Mimar Sinan, evinde özel suyu olan tek imtiyazlı kişi olur... Aradan yıllar geçer. Kanunî vefat etmiştir... Koca Mimarın evine bağlanan suyu da bir şikâyet üzerine keserler... Sinan 100 yaşına girerken hastalanır yatağa düşer. Vefat sırasında bakarlar ki, evinde, cenazesini yıkayacak kadar bile su yoktur. İstanbul'u susuzluktan kurtaran mimar, susuz evde vefat eder ve Süleymaniye Câmiinin yanında kendi yaptığı türbeye defnedilir... Ruhu şâd olsun...
Semiramis Üstüntaş
ŞİİR
Hoş geldin ya şehr-i ramazan
Mübarek olan ramazan ayı geldi,
Müminler oruç tutup teravihe geldi.
Günahların yerini sevaplar aldı,
Sefa geldin ya şehr-i ramazan merhaba.
Tut orucu, kıl teravihi, Allah'a et niyaz,
Nerede tövbeler, sanma günahım az.
Bu aya hürmet göster olma beynamaz,
Sefa geldin ya şehr-i ramazan merhaba.
Geceleyin sahura kalk oku kuran,
Ölüm çok yakın bekle onu her an,
İki cihanda mutlu olur bu ayda oruç tutan,
Sefa geldin ya şehr-i ramazan merhaba.
Bu ayda vardır bin aydan hayırlı gece,
Onu Mevla’m vermiş bizlere yüce.
Bu aya kavuşmadı çokları nice,
Sefa geldin ya şehr-i ramazan merhaba.
Vedat Alacaoğlu
SAĞLIK OLSUN
POLİKİSTİK OVER: Kadınlarda yumurtalıkta çok sayıda kistler bulunması demektir. Bu kistlerin oluşumu kadında âdet düzensizliği başta olmak üzere, gebe kalamama, tüylenme, şişmanlama vb. birçok rahatsızlığa sebep olabilmektedir. Bu kistlerin oluşması sonucu yumurtlama olayı da devre dışı kalabilmektedir. Vücudu gebeliğe hazırlayan progesteron hormonu salgısı olamamaktadır. Dolayısıyla kadının âdet göreceği zaman da belirsizleşir, düzensizleşir. Kadında herhangi bir denge bozukluğu veya rahatsızlık sebebiyle yumurtlama sürecinde bozulmalar yaşandığında polikistik over denilen vaka da gelişmeye başlayabilmektedir. Çünkü bu daha çok beyindeki hipotalamus bölgesiyle alakalıdır. Hormon salgısındaki bozukluk sonucu oluşabilmektedir. Dr. İsmail Maraş