Sokak köpekleri -2

A -
A +
Elli yaşına gelmiş biri olarak söylüyorum. Dün de, şahit olduğum bir köpek saldırısını anlattığım gibi bugün de hatırlatmak istiyorum ki günümüzde bu anlamda parklar, sokaklar eskisi gibi güvenli değil. Sokak köpekleri toplanmadığı sürece de güvenli olmayacak. Nereden ne zaman bir başıboş köpekle karşılaşacağınızın garantisi yok.
Çocukluğumuzda etrafta bu kadar köpek yoktu. Sokaklar daha güvenliydi. Artık değil. Bunu, her şeyden önce hayvanseverlerin anlaması lazım... Emin olun ben de bir hayvanseverim ama benim için insan hayatı, her zaman önde gelir. Herkes için de öyle olmalıdır. Yıllar önce hayvansever bir arkadaşım, yolda arabasıyla giderken, aniden yola çıkan bir köpeğe çarpmamak için direksiyonu kırmıştı ve şarampole yuvarlanan otomobilde maalesef hayatını kaybetmişti.   
Doksanlı yıllarda adı “Köpekler” olan bir film izlemiştim. Yanlış anlaşılmasın filmin ismiyle kastedilen şey, insanların sadık dostu, köpekler değildi. İnsana benzeyen ama insanlıktan zerre kadar nasibini almamış iki ayaklı, ortalıkta gezen serseri mahlûklardı!.. İt sürüsü deyince, o filmde “Köpekler” diye tarif edilen şereften yoksun tipler, aklıma gelirdi. Şimdi, it sürüsü deyince, bildiğiniz gerçek anlamda kullanılan, her sokak başında, çarşı pazar her yerde dolaşan “İt sürüleri” aklıma geliyor. O sahipsiz hayvanlara da gerçekten acımamak elde değil. Büyütmek için alıp sonra sokağa salınan bu hayvanlara yazık değil mi? Nitekim içlerinden ormanlara bırakılan ve gittikçe sevimli olmaktan çıkıp vahşi hayvanlara dönüşenleri var. Bunlar yarın bir gün daha da vahşileşip insanlara ve kimi yerlerde koyun sürülerine saldırıp büyük zararlar verirse hiç şaşırmam. Yakın zamanda gazetede böyle bir haber okumuştum. Bu tür haberler daha da artabilir.  Bu yüzden bence bu sahipsiz köpeklerin bir an önce, hiç vakit kaybedilmeden toplatılması gerekiyor. Bu konuda gerçekten belediyelerimize büyük görev düşüyor. Hem sokaktaki bu hayvanların barınması için hem de insanlarımızın tehlikeden uzak olması için.
             İhsan Ağır
 
 
 
ŞİİR
 
                   Batı medeniyeti!..
 
İşte Batı budur bu, taharet yok kâğıt var;
‘Duş alma sen bez kullan’, Alamandan tavsiye!
Yeşiller, su istemez, soğuk duş der bakanlar;
Enerji tasarrufu… ‘Tasarruf’ diye diye!..
 
Taharet yok, duş da yok; sanki kâğıt bezi çok;
Alaman aklı işte, ister isen sen de kok;
Enerji krizi var, çözüm için çare yok
İşte AB cenahı, olsun size hediye!..
 
Medeniyet M’si yok, hak/adâlet sesi yok;
Temizlik esamisi, içte-dışta sanma çok;
Milyonlarca aç varken emperyalin karnı tok;
Ukrayna’yı gördünüz, bitti, biter ne diye?..
 
Bosna katliamında, Sırp’a göz yuman onlar;
Adalar Denizinde, Yunan’dan Yunan onlar;
Kafa çekme işinde, her akşam duman onlar;
IMF, alacaklı, yıllar yılı tediye (borcu ödemek)?..
 
Kayıkçı Ali uyar sen, Tanzimat kafaları;
Teşvik-teşvik üstüne, Avrupa Yasaları;
Çıkarıp duranları, boşaltan kasaları;
Alaman bak ne diyor? Ne eyliyor tavsiye?..
                          Ali Kayıkçı-Samsun
 
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
İŞTİRAK: 1. Ortaklık, ortak olma, paydaşlık. 2. Bir işte yer alma, paydaşlık etme. 3. Bir işe, bir düşünceye katılma, katılım. 4. Katılma.
İHDAS: 1. Ortaya çıkarma, meydana getirme. 2. Kurma.
KEYFİYET: 1. Nitelik 2. Durum. Bir şeyin esası ve içyüzü. Nasıl olduğu. Kalite. Madde. Keyfiyet aynı zamanda kemiyet kelimesinin zıddıdır.
RE’SEN: 1. Kendi başına, kendiliğinden. 2. Bağımsız olarak, kimseye bağlı olmaksızın.
MÜBADELE: Değişim. Bir şeyin başka bir şeyle değiştirilmesi. Trampa.
TEŞEBBÜS: Bir işe girişmek. Bir işi ilk olarak teklif etmek. Sağlam bir niyetle bir şeye başlamak.
El ile yapışıp bırakmamak.
AKD ETMEK: Akd, akit anlaşma. Sözleşme, düğümleme, bağ bağlama, bağlanma.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.