Sormak ve danışmak üzerine -2-
17 Şubat 2022 02:00
Şirket kurul toplantısında yeni bir çözüm önerisi getirmeye ya da orijinal bir fikir ortaya koymaya yönelik bir soru, şirket yöneticisi tarafından hoş karşılanır. Bir öğrencinin, derste bir problemi mantıklı ancak farklı bir yolla çözerek öğretmenine “hocam, ben bu şekilde çözdüm, kabul eder misiniz?” diye sorması, o öğrenciye artı puan kazandırır.
Birçok kuruluşun girişinde danışma bölümü bulunmaktadır. Kişileri yaptıracakları iş ve işlemler ile ilgili doğru birime yönlendirmektir. Okullarımızda rehberliklerin amacı öğrencilerin çeşitli sorunlarında onlara yardımcı olmak, gerekirse aileyi, okul idaresini vb. bilgilendirmektir.
Yine “bir bilene danışmak” sözünün ne derece önemli olduğunu hayatın her alanında görürüz. Hayatımızda önemli olduğunu düşündüğümüz mal mülk sahibi olmak, eş seçimi, evlilik vs. gibi konuları büyüklerimize danışırız. Bir araç satın alırken kaza, sigortası vs. bilgilerini almak için oto galerici ve trafik takip bürosuna danışırız. Gayrimenkul satın alırken emlakçı/gayrimenkul danışmanına danışırız. Maddi yatırımları değerlendirirken banka ve borsanın ilgili birimlerine danışırız.
Eski dilde “istişare” dediğimiz danışma, en küçüğünden en büyük kuruluşa kadar tüm kuruluşların işleyişinde, önemli kararların alınmasında olmazsa olmaz diyebileceğimiz bir mekanizmadır. Her kurumun istişare heyetleri vardır. Yönetim biliminde, yapılan bir araştırmada, bir pijama fabrikasında yönetimin aldığı kararların çalışanlara danışılarak, karar verme mekanizmasına katılımlarına izin verilerek önemli değişikliklerin yapıldığı durum ile fabrika yönetiminin çalışanlara danışmadan önemli değişikliklerin yapıldığı durum mukayese edilmiştir. Çalışanlarla istişare edilerek karar alınması durumunda iş veriminin arttığı, çalışanların daha şevkli çalıştığı görülmüş; diğer durumda ise yeni konulan birçok kuralın çalışanların aleyhine olması sebebiyle çalışanlarda huzursuzluk başladığı, fabrikanın veriminin azaldığı görülmüştür.
Kısacası, hayatın her alanında, verimli olabilmek için soru sormak ve danışmak vazgeçilmez bir öneme sahiptir...
Burak Elitez-Balıkesir
ŞİİR
Kudreti gördüm
Parayla ölçülmez senin değerin,
İçimde yer eden serveti gördüm.
Elinden içersem bana hayattır,
Zehirin içinde şerbeti gördüm.
Ebedî huzuru buldum izinde,
Bulutlar göç etti sanki gözünde.
Zamanı geçirsem bin yıl dizinde,
Sevda yollarında gurbeti gördüm.
Sorulan sorunun cevabı sendin.
Sızlayan vicdanın hesabı sendin.
Vicdansız insanın azabı sendin,
Gözünün yaşında rahmeti gördüm.
Yolunu bilirsem yorgunluk olmaz.
Seninle aramda kırgınlık olmaz.
Kelamın su gibi durgunluk olmaz,
O şirin dilinde cenneti gördüm.
Kadir Fidan der ki sözlerin ilaç.
Gülüşün gönlüme her dem ihtiyaç.
Merhamet dalları gökteki ağaç,
Sevginin özünde kudreti gördüm.
Kadir Fidan-"Dağların Şairi"
SAĞLIK OLSUN
ÜLSERATİF KOLİT: İltihabi bağırsak hastalığı da denir. Kalın bağırsağın müzmin bir şekilde iltihabı söz konusudur. İltihabi bağırsak hastalıkları sindirim sistemi kanalının kronik iltihabı ile karakterizedir ve en sık iki nedeni Crohn Hastalığı ve Ülseratif Kolittir. Bu iki hastalık birbirine benzediği için iltihabi bağırsak hastalığı adı altında toplanmıştır. Hastalığın görülme sıklığı ülkeden ülkeye değişse de genelde doğal beslenmeden, doğal ortamdan uzaklaşan stresli bir hayata mahkûm olan İstanbul gibi metropollerde daha yoğun görülür. En sık 20-40 yaşlarında başlar ama 55-65 yaşlarında da ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda, sebebi belirlenemeyen alerjik reaksiyonlar sonucu bağırsak florasında düzensizlikler olmaktadır. Dolayısıyla alınan besinler sindirim sırasında hastalarda bazen kanamaya veya sürekli ishale sebep olmaktadır. Her iki hastalık da alevlenmeler ve yatışmalar ile seyreder. Hastalığın alevlenme döneminde sindirim kanalında tutulan alan ödemli, şiş ve kızarıktır. Hastalığa ait belirtiler bu dönemde görülür.
Dr. İsmail Maraş