Tabelanın altında bir de “Tek Yön” yazıyordu… Aslında fazla bilmediğim bu ilçeyi gezip dolaşmaya gelmiştim. Onun için fark etmez diyerek tek yön de olsa devam ettik yol boyu… İyi ki de gitmişiz… Çok gitmedik, biraz aşağıda gördük Çarşamba Evi’ni… Yeşilırmak kenarında orijinal bir tarihî yapı olup bir de önündeki geniş alana kurulmuş masalar ve sandalyeleri görünce de uğradık… Ahşap iki katlı binanın içi ayrı bir otantik mefruşat ile döşeliydi. Sedirler, yerlerdeki ve duvardaki halılar, iskemlelerin ortasında sini sofralar, gaz lambası rüya gibi… Üst katta da odalar var ve onlar da donatılmış aynı şekilde… Bizi orada görevli Ünal Bey karşıladı…
İzzet ikram da tarihî bina kadar candan ve samimiydi… Bu binanın civar köylerden sökülerek getirilen iki adet eski ahşap evin malzemeleri kullanılarak buraya yapıldığını anlattı. Hiç çivi kullanılmadan yeniden inşa edilen bu bina çevre ve bölge halkının ilgisini çekmiş. Hatta uzak şehirlerden ve yurt dışından bile gelenler olduğunu söyledi. Bina iki kat olup toplamda 130 m² üzerine kurulmuş. Hem halkın özellikle akşam saatlerinde dinlenebileceği bir kafeterya olmasına hem de ecdadın hayatını yansıtacak bir müze özelliği taşımasına özen gösterilmiş. Çarşamba halkına gerçekten güzel bir ortam hazırlanmış…
Binanın önceki Belediye Başkanı Hüseyin Dündar döneminde yapıldığını belirtip “şimdi de sağ olsunlar Çarşamba Belediye Başkanımız Sayın Halit Doğan Beyin himayesinde halkımıza hizmetimizi sürdürüyoruz” dedi. Ne güzel bir organizasyon, ne güzel görevde ve hizmette devamlılık ve ne güzel işini seven halka belediyenin misafirperverliğini yansıtan bir görevlinin orada bulunması… Eline sağlık Hüseyin Başkanım… Çok teşekkürler Halit Başkanım… Çok beğendim Çarşamba’yı… Sakinliğini çok beğendim… Sokakların temizliğini çok beğendim...
Samsun’a yolunuz düşerse fazla uzak bir mesafe değil Çarşamba, bir uğrayın bir çayını bir limonatasını için, Yeşilırmak kenarında stres atın derim…
Emin Ceylan-İstanbul
ŞİİR
DESTANSI MÜCADELE
Unutmadım aklımda, o sıcak yaz gecesi.
Daha dün gibi hatırlıyorum,
İstanbul semalarında, kara bulutlar dolaşıyor.
Çarpıyor kalbim hızlı hızlı,
Kapatmışlar Boğaziçi Köprüsü’nü.
Ne gelir dedik elden, döküldük birer birer evlerden,
O yangın yerine.
Göğsümüzü gere gere, çıktık er meydanına.
Tankların altına yatarken,
Hafif tebessümle şehadet şerbetini yudumlarken,
Vatan dedik sadece vatan!
Otuz kurşunun yara izi, kim siler bu izi?
Güvercinlerin kanat sesi,
Hatırlatır bana o yiğidi,
Şehit Ömer Halisdemir’i.
Oluk oluk akar kanlar,
Her bir yiğit yıldız gibi parlar.
Cesur yüreği gönülleri fetheder,
Her daim kalbimizde yer eder,
Cesaret timsali Hulûsi Akar.
Bombalar yağıyor Meclis'e,
Ankara semalarında bir gece.
İşte o gece, 15 Temmuz gecesi,
Tam 251 şehitle, destansı mücadele!
Müge Durmazer-Gönen/Balıkesir
SAĞLIK OLSUN
UYKU APNESİNİ HAZIRLAYICI BAZI SEBEPLER:
• Bünyede olan gizli alerji. • Karaciğerdeki enzim salgılanma bozukluğu. • Kulaklardaki arızalar. • Kalın bağırsağın durumu, kabızlık, şişkinlik, gaz gibi şikâyetler. • Burun kemiklerinde deviasyon yani eğrilik. • Burunda polip olması. • Fazla kilolu olmak. • Küçük dilin normalden uzun olması. • Solunum yollarında yaşanan birtakım problemler. • Aşırı stres ve yorgunluk. • Sigara, alkol, antidepresan türü sakinleştirici ilaç kullanımı • Ses tellerinde farklı sebeplerden dolayı oluşan ödem • Toksik maddeler. • Çevre kirliliği, egzoz dumanları vs. • Boyun rahatsızlıkları sebebiyle beyne giden oksijen azlığı, gibi birçok faktör daha vardır. Bütün bunlar bir araya geldiğinde vücudun normal denge sistemi ister istemez etkilenir.