Taşıma su ve iyilik duygusu

A -
A +
Dedemin bir amcaoğlu vardı. Benim çocukluğumda çok yaşlıydı. O bakımdan kendisiyle hiçbir hatıram yok. Geçen Ali Amca'yı andığımız bir gün anneme “Ali Amca gençliğinde ne iş yapardı?” diye sordum. “Musluklara su taşırdı. Biraz da ekilişi vardı” demişti.
Başka yerlerde var mı bilmiyorum. Annemin bahsettiği “Musluk” ilçenin köy ve arazi çıkış yolları üzerinde doğal çeşmenin olmadığı ya da uzak olduğu bölgelere yapılmış, dökme suyla doldurulan minik su depolarına verilen isim.
Şu an bu musluklardan bazıları aktif olmasa da ayakta duruyor. Muslukları tarif edecek olursak duvarları kalın ve taştan, uzunlukları yaklaşık bir buçuk metreye bir buçuk. Yüksekliği bir seksen kadar ve kuzey tarafı açık, üç duvarlı, üzeri kapalı ve göbek hizasında güney iç duvara ekli bir depo ve tahta kapağı olan bir yapı. Bir de girişin dış sağ veya sol tabanında hayvanların su içmesi için yapılmış bir akar bulunuyor.
Benim bildiğim ilçemizin civarında on kadar musluk vardı. Ali Amca bu musluklara eşeklere yüklediği teneke veya testilerle su taşıyor. Su hayrını kim yapıyorsa Ali Amca'ya parasını ödüyor.
Düşünebiliyor musunuz? Bir eşekle çapraz iki heybeyle en fazla dört testi taşıyabiliyorsunuz. İnsanlardan sonra hayvanlara da su taşıyorsunuz. Ve bunu devamlı yapacaksınız.
Musluklar süslü ya da görkemli değil, sadece ihtiyaç gidermeye yönelik inşa edilmiş.
Bugün yapılan çeşmeleri düşünüyorum da hatta çeşmeleri geçin havuzlardan dahi ne kedi ne de köpeklerin rahat bir şekilde su içme imkânı var mı? Anadolu’da “kurt kuş içsin ya da yesin” diye bir tabir vardır. Değirmen döndürecek güce sahip suya kurulan çeşmelerde ne kurt düşünülmüş ne de kuş.
Hayvan hakları yaygarası yapmak ayrı onları da hesaba katan bir iyilik duygusuyla yapılmış çeşmeler inşa etmek ayrı şey. Ecdat “taşıma suyla değirmen dönmez” demiş ancak, "dökme suyla iyilik olmaz" dememiş. Aksine hayvanları da hesaba katmış. İkisinde de iyilik duygusu var ancak, aradaki fark nereden kaynaklanıyor onu bilmiyorum.
 
ŞİİR
 
             Güler yüz
 
İnsanlarda ararsın bir güler yüz,
Hani nerede o gülen göz?
Bulursan ne mutlu bir güzel yüz,
Hani nerede o sevecen yüz?
 
Bakarsın suratı karmakarışık,
Bulamazsın onda bir yakışık,
Dosta yakışmaz böyle bir alışkanlık,
Hani nerede o sevecen yüz?
 
Gülelim eğlenelim sevelim sevilelim,
Atalım gam ve kederi hiç değilse bir defa,
Gülmek insana yakışır olsa da cefa,
Asık suratlı olmaktan kimseye gelmez fayda.
 
                                          Mücahit Demirci
 
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
Herkesin alerjisi kendine
Çocuklar başta olmak üzere kişide yaşanan ve sebebi belli olmayan birçok rahatsızlıkta alerjiye dikkat çekmiştik. Özellikle çocuklardaki uyku bozukluğu, karın ağrısı, altına kaçırma vb. gibi şikâyetler sorgulanırken geri planda gizli alerji olup olmadığına mutlak bakılmasını son zamanlarda ortaya çıkan birçok hastalığın temelinde alerji ve gizli alerji olduğunu zaman zaman dile getirmiştik.
Bir kez daha önemle belirtiyoruz ki çocukların sağlıklı büyümesi için sağlıklı uykudan sağlıklı beslenmeye ihtiyaçları olduğu kadar yetişkinlerde de iş verimliliğinden depresyona kadar birçok konuda alerjik bünye olup olmadığına dikkat edilmesi gerekmektedir. Vücuttaki alerjik tepkimeyi birden yüze kadar derecelendirirsek ilk elliye kadar olan alerjik yapıda bağışıklık sistemi hastalıkları kontrol edebilirken alerji seviyesi yüzde elliyi geçmeye başladığında, geçtiği oran kadar toksik birikim artacağı için serbest radikaller de artış göstermekte ve böylece ödem ve enflamasyon oluşması başlamaktadır.
Sonuç olarak ortaya çıkan şikâyetleri değerlendirirken alerjik durum bu açıdan mutlaka akılda bulundurulmalıdır.
Dr. İsmail Maraş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.