Dünya Sağlık Teşkilatının yaptığı yaş gruplaması şöyledir. 45-59 orta yaşlı, 60-74 yaşlı, 75-89 ihtiyar, 90 ve üstü çok ihtiyar. Bu bölgelere ve ülkelere göre de değişebiliyor. Gelişen tıbbi imkânlarla birlikte ülkemizde de Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi yaş sınırı biraz daha yükselmiş olup yaşlı nüfusunda çoğalma başlamıştır...
Yaşlılıkta ortaya çıkan bedenî değişiklikler kişinin faal hayatını da değiştirir. Yaşlılar sosyal şartlardaki hızlı değişikliklere ayak uyduramadığından toplum içindeki konumları sarsıntıya uğrar. Bilhassa emekli olduktan sonra kabuğuna çekilip toplum tarafından işe yaramaz, iş göremez duygusuna kapılarak toplum dışına itildikleri psikozuna girerler. Bu da gerek aile içinde ve gerekte toplumda bazı olumsuz durum ve sıkıntılara yol açmaya başlar.
Günümüzde şehirleşmenin arttığı görülmektedir. Bu da kişiler arası münasebetleri gevşetir. Aile içinde ve evde kişiler arası ilişkiler azalıp bağlar iyice zayıflar. Evlerde sohbet ve münasebetler yerini sosyal medya ve telekomünikasyon alır ve böyle bir cemiyet ilişkileri iyice zayıflar. Yaşlı insan kendisiyle ilgilenecek sohbet edecek konuşacak kimse arar. Bütün bunlara şimdi de bilgisayar ve hele internet ve dokunmatik telefonlar eklenince evlerde saatlerce kimse kimseyle iki kelime etmez. Bu kopukluktan en büyük zararı da ne yazık ki yaşlılar görür.
Gerek aile fertleri gerekse toplum içinde kendini desteksiz görmeye başlayan etrafındakilerin kendisinden uzaklaştığını düşünen yaşlı, hayatını kimseye muhtaç olmadan sürdürebilmek için geleceğiyle ilgili bir teminat, bir ümit, bir yuva aramaya başlar. Bunun için de her geçen gün huzurevleri açılmakta yaşlılara maaş bağlanmakta, yapabilecekleri bir meşgale bulmaları ve daha çalışırken ileride zor durumda kalmamaları için sağlığına dikkat etmeleri için çalışmalar yapılmaktadır...
Aslan Torun
Bir karanlık çökmüş, bombalar aydınlatıyor,
Şehadet şerbeti ile iftarlar ediliyor,
Sabîlerin bakışı ciğerimizi deliyor,
Gazze’nin enkazı yüreğimize gömülüyor...
Açlık mı susuzluk mu söyleyin hangisi?
Yoksa duyarsızlık mı öldürüyor orada sizi?
'Medeniyet' seyrediyor izler gibi bir dizi,
Duvarlara takılıyor insanlığın mert sesi!..
Filistin kan ağlıyor, tükeniyor nesli,
"Vadedilmiş topraklar" içinmiş hepsi!
Aksa'yı kuşatmış zalimin pis nefesi,
Soluklarını sen kes Ey Kimsesizler Kimsesi...
Rumuz: Ayşe Gülden
Sağlıklı beslenme ve kaliteli uyku, hayat için hem gerekli hem de önemli iki faktördür. Uyku bozukluklarının, günlük hayat, fiziksel ve zihinsel performans üzerinde olumsuz etkileri göz ardı edilmemelidir. Kişide oluşan uyku bozukluğunun sebeplerini anlayıp, belirleyip ortadan kaldırmak buna bağlı oluşabilecek sağlık sorunlarının önüne geçilmesinde destek olacaktır.
Uyku kalitesi ile birçok metabolik, nörolojik ve immünolojik hastalık arasında ilişki bulunmuştur. Çalışmalar, uykunun yiyecek alımını etkilediği gibi bazı yiyeceklerin de uykuyu etkilediğini göstermiştir. Yaşadığımız sürenin yaklaşık olarak %30’u uykuda geçmektedir. Uyku, yemek yemek, nefes almak gibi hayat için olmazsa olmazlardan biridir. Ayrıca uyku, sinir sisteminin sağlıklı çalışması, büyüme ve gelişmeyi sürdürmek için çok önemlidir. Uyku süresinin kısalması fiziksel ve bilişsel performansı etkileyen kaza ve yaralanmalara sebep olabilen ve genel sağlığı etkileyen en önemli faktörlerden birisi olarak kabul edilmektedir. [https://www.turkiyehastanesi.com]
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...