‘Çalanlar’ ve ‘liyakatsizler’ bunları yapıyorsa…

Sesli Dinle
A -
A +
Yüzyılın seçimi için artık son düzlüğe girdik sayılır.
 
Erdoğan’ın önce Yunanistan’a savaş açarak, sonra depremi bahane ederek sandığı erteleyeceğini iddia edenler, aslında bunu yapmasını en çok isteyenlerdi!
Cumhurbaşkanı -hep olduğu gibi- yine bütün hesaplarını altüst etti.
 
Özellikle son 15 yıldır sıkı sıkıya çalıştığı 2023 projeleri, birbiri ardına sahneye çıkıyor.
Ortaya konan devasa projeler, AK Parti ve Erdoğan liderliğinin 20 yıllık karnesi âdeta…
Her biri aylarca üzerinde konuşulması gereken başarılar, her gün birbiri ardına kamuoyuna duyuruluyor.
Sadece şu son bir ayda olanlara bakın;
  • Yerli otomobilimiz Togg piyasaya sunuldu.
  • TCG Anadolu SİHA gemimiz Deniz Kuvvetlerine teslim edildi.
  • Devasa Kocaeli Şehir Hastanesi hizmete açıldı.
  • İstanbul Finans Merkezi açıldı.
  • Karadeniz gazı karaya çıktı.
  • Çam Sakura Şehir Hastanesi metrosu açıldı.
  • Millî uydumuz İMECE uzaya fırlatıldı.
  • Onlarca yıldır en büyük şikâyetimiz olan “bor madenini işlemiyoruz, parayı başkası kazanıyor” derdini bitirecek Nadir Toprak Elementi Tesisi hizmete açıldı.
  • Yerli tankımız Altay TSK’ya teslim edildi.
  • Ankara-Sivas arasını 12 saatten 2 saate indiren Yüksek Hızlı Tren hattı açıldı.
  • İlk nükleer enerji tesisimiz Akkuyu’ya törenle yakıt yüklendi, enerjide devler ligine yükselen Türkiye, resmî olarak nükleer tesise kavuştu.
  • Avrupa’nın en büyük sağlık tesisi İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi açıldı.
  • Türk Yıldızlarının da kullanacağı, pilotlarımızın eğitim alacağı savaş jetimiz Hürjet ilk kez uçtu.
  • Ağır Taarruz Helikopteri ATAK-2 ilk kez havalandı.
  • GÖKBEY helikopterimiz yerli motorumuzla havalandı.
  • Sırada Millî Muharip Uçak TFX ve insansız jet Kızılelma’nın hayalet uçak versiyonu Anka-3’ün sürprizleri var.
***
Görüldüğü üzere millî başarı bombardımanı altındayız…
Olanlar rüya gibi ve biz ne saymaya, ne yazmaya yetişebiliyoruz.
 
Geçmişte olsa, şunların her birini aylarca işlememiz, bütün detaylarıyla gururumuzu paylaşmamız gerekirken, daha birini anlatamadan ötekine geçmek zorunda kalıyoruz.
 
Üstelik bunca şeyi yaparken, bir yandan 11 şehrimizi yıkan deprem felaketinin hızla yaralarını sarıyor, sosyal konut ve devasa yatırımları da hız kesmeden devam ettiriyoruz.
Ha, bunun hemen öncesinde ekonomimize ağır darbe vuran pandemi felaketi ile boğuştuğumuzu, akabinde Rusya-Ukrayna savaşı ile sarsıldığımızı, buna rağmen piyasayı ve toplumu ekonomik yönden rahatlatmak için birçok kalemde vergi indirimleri yapıldığını, hazinenin EYT gibi ciddi maliyetleri göğüslediğini de hatırlatayım.
 
FETÖ aklıyla kumanda edilen muhalefete bakarsanız, iktidarda ‘hırsızlar’ ve ‘liyakatsizler’ var!
 
Peki hırsızlık varsa, bunca şey nasıl yapılıyor?
***
Madem ‘çalarak’ bunlar yapılabiliyorsa geçmişte siz neden yapmadınız?
 
Gelişmiş ülkelerin yüz senedir kullandığı yatırımları, otomobil, uçak gibi teknolojileri, otoyolları, köprüleri, hızlı trenleri, hastaneleri, savunma silahlarını neden AK Parti’ye bıraktınız?
“Liyakat” meselesine gelelim…
 
İktidar “liyakatli” kişilerle çalışmıyorsa bu teknoloji devrimini kiminle yapıyor?
 
Siz daha “liyakatli” iseniz yahut “liyakatli” kişilerle çalışıyorsanız, geçmişte siz neden yapmadınız?
***
Oysa “hırsız” ve “liyakat” FETÖ’nün propagandası.
Yani memleketin başına en büyük bela olan, sadece milletin parasını hortumlamakla kalmayıp, soruları bile çalan hırsız örgütün…
 
CHP iktidara gelir, sözü tutarsa bunlar işbaşına gelecek.
Peki “hain”in liyakatinden bahsedilebilir mi?
Görüyor musunuz şu absürt durumu?
 
FETÖ’yü kurtaracaksınız “hırsızlık” bitecek, PKK’ya isteklerini vereceksiniz “demokrasi” gelecek, Batı’nın ajanlarını serbest bırakacaksınız “özgürlüğe kavuşacağız” öyle mi?
İşin tuhafı, buna kanan ciddi bir kitlenin bulunması…
Akıl alası iş değil.
 
****************

“Yok canım, Kılıçdaroğlu yapmaz!” diyenlere…

Masanın adayına PKK ve FETÖ desteği daha görünür oldukça, muhalefetin borazanlığını yapan kalemşorların, sözde tarafsız yorumcuların sığındığı cümle bu…
Kemal Bey’i, Kemal Bey’den korumaya çalışıyorlar âdeta!
Neymiş, Kemal Kılıçdaroğlu gelirse teröre taviz vermezmiş…
***
Oysa görevde bulunduğu süreçte, aksini ispatlayan o kadar net bir duruşu var ki Kemal Bey’in!
 
Çukur hendek olaylarında HDP’nin arkasında duran, askerimizin-polisimizin elini güçlendiren terörle mücadele yasasına karşı çıkan, yıllardır açık açık YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini, bölgesel özerk yönetimi getireceğini, ‘yargıya müdahale edip’ Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağını, Suriye, Irak ve Libya’dan askeri çekeceğini, KHK’lıları kamuya geri döndüreceğini söyleyen Kılıçdaroğlu’na gösteriyorlar bu iyi niyeti!
 
FETÖ tankları 15 Temmuz gecesi Kemal Kılıçdaroğlu’na yol açmamış…
 
Öncesinde Kemal Bey FETÖ propagandasına siyasi
borazanlık yapmamış…
 
Kurmaylarını FETÖ’yü korumak için örgüt binalarının önünde yatırmamış...
 
15 Temmuz’un ardından FETÖ’yü aklamak için “kontrollü darbe” propagandası yapmamış gibi!..
***
Lafı şuraya getireceğim…
 
Kemal Bey’in kendisi bile bu kadar takiye yapma ihtiyacı duymayıp, Kandil’deki terör elebaşlarının ve FETÖ firarilerinin desteğine “Bir dakika” demezken ve sadece susarak süreci geçiştirirken…
 
Bunların canhıraş bir şekilde “Yok canım, Kemal Bey yapmaz” diye aklama çabasına girişmeleri ne tuhaf!
Yahu, size mi inanalım, Kemal Bey’e ve her şeyi ortaya döken en yakınındaki kurmaylarına mı?
 
***

Savunma sanayiine dokunmazmış!

Yeri gelmişken, aynı ağızların “Kemal Bey cumhurbaşkanı seçildiğinde millî savunma sanayiine dokunmaz, aksine teşvik eder” kandırmacasına da değinelim.
 
Ülkemiz, tam da Rus uçağını vurma hadisesi sonrası Suriye’de Rusya ile kriz yaşarken Patriot hava savunma sistemlerini söküp götüren NATO değil miydi?
 
Bizi açıkça hava savunmasız bir biçimde, Rusya ile karşı karşıya bıraktı NATO ve ABD.
 
Şayet Erdoğan ve Putin soğukkanlı davranmasa, tuzağı fark etmese bugün Ukrayna’nın yerinde biz vardık.
Şükürler olsun ki, iki lider Batı’nın oyununu gördü, bu tuzağı bozmakla kalmayıp, oyun kuranlara da ciddi bir ders verdi.
Bunların başında da Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almamız geliyordu.
 
Hatırlayın, bu hamle içeride en çok kimi çıldırtmıştı?
Elbette CHP’yi, HDP’yi, Kemal Bey’i ve iş birlikçilerini.
***
S-400 saldırı değil, savunma sistemi…
 
Batı vermiyor, madem öyle ‘kendi sistemimizi yapana kadar’ S-400 edindik diye Kemal Bey’in CHP’si çıldırıyor!
Yetmiyor aynı CHP, SİHA’ları, millî tankımız Altay’ı engellemek için demediğini bırakmıyor,
 
Sonra F-35 krizi yaşıyoruz ABD’yle, CHP yine S-400’ler üzerinden hükûmete yükleniyor, iktidara geldiklerinde depoya kilitleyeceklerini müjdeliyor (!)
 
Sadede gelelim…
 
ABD’ye rağmen Rusya’dan S-400 aldık diye çıldıran Kemal Bey’in CHP’sinden, bunların yerini dolduracak Hisar ve Siper millî füzelerimize yönelik bir tek cümle övgü duydunuz mu hiç?
S-400’den geri adım atmadık diye F-35 programından çıkarılmamıza kahrolan Kemal Bey’in CHP’sinden, hangardan çıkarılan ve motor çalıştıran 5. Nesil Millî Muharip Uçağımız TFX için minik bir kutlama ya da teşekkür işittiniz mi?
Gökbey helikopterimiz millî motorla havalanırken, ağır taarruz helikopterimiz Atak-2, Hürjet, Kızılelma havada süzülürken, bırakın tebrik etmeyi, CHP’lilerin yüzünde en ufak bir tebessüme şahit olanınız var mı?
 
Bu kadar anormal bir siyasi yapı karşımızda dururken, “Yok canım, yapmaz” demek ne kadar normal?
 
****************
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.