Sus! Oy kaybettiriyorsun

Sesli Dinle
A -
A +
Muhalif tarafın siyasetçisi de, gazetecisi de, sanatçısı da bir tuhaf…
Bütün hesapları, hassasiyetleri, davranışları sadece CHP’ye oy kazandırma yahut ‘kaybettirmeme’ üzerine.
 
Bunun ötesinde hiçbir değer yargıları yok gibi!
 
Gördük; PKK ve FETÖ gibi örgütlerin bile yanlarında yer almasından hiç rahatsız olmadılar…
 
Aksine, bu örgütlere özerklik, operasyonları durdurma ve kamuya dönüş vaadi veren adaya gönül rahatlığıyla oy bastılar!
 
Her ne olursa olsun, yeter ki CHP’ye kazandırsınlar!
 
Sırf bu uğurda Saadet’i de kabullendiler, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ı da…
 
Hedefe kurulmuş robot gibiler… Amaçlarına ulaşmak için her yolu mubah görüyorlar.
     ***
10 ilimizi yerle bir eden deprem gündemini bile bir ay konuşamadık bunların yüzünden, çünkü masa toplayıp dağıtma derdindeydiler.
Demediler ki: “Yahu koca koca şehirlerimiz yıkılmış, on binlerce insanımızı kaybetmişiz, bari şu ortamda siyasi hesaplardan, tartışmalardan uzak duralım…”
 
İnadına yok aday açıklama şovları yaptılar, yok masa dağıtıp topladılar, yok anket kurguları yaptılar.
 
Bir tarafta milyonlar can derdindeyken, bunlar sanki hiçbir şey olmamış gibi Ankara’da siyasi gündem oluşturmanın peşindeydiler.
Garip olan, sadece siyasetçileri değil, gazetecileri, televizyon yorumcuları, hatta seçmen kitleleri de bu durumdan hiç rahatsız olmadı, aksine bunların gündemine su taşıdı.
 
İlk turda tokadı yiyince de bu sefer depremzedelere ağza alınmadık hakaretler ettiler, aşağıladılar.
 
Hatta CHP’li belediyelerin konaklama tesislerinden depremzedeleri atmaya dahi kalkıştılar.
 
Onların adına biz utandık, onlar utanmadılar.
     ***
Bir de seçim sonrası konuştuklarına bakın ve nasıl hiç ders almadıklarını anlayın.
 
Kemal Kılıçdaroğlu’na “Git” diyorlar…
 
Neden?
 
Çünkü seçimi kazanamamış.
 
Tek sebep bu yani.
 
Demiyorlar ki; sen bu ülkede terörün kökünü kurutma sözü vermen ve bu konuda samimi olman gerekirken, tam aksini yapıp, bitmeye yaklaşan bu örgütleri tekrar diriltmeye, hatta istediklerini vermeye kalktın…
 
Yetmedi, bir de bu örgütleri kuran ve yöneten ülkelere teslim olmayı, isteklerini yerine getirmeyi vadettin. İşte bu yüzden de kaybettin.
 
Bugüne kadar herhangi bir muhaliften, böyle bir cümle duydunuz mu?
 
Böyle bir hassasiyetleri yok ki söylesinler!...
 
Nitekim 14 Mayıs öncesi, “E ne yapalım! Seçimi kazanmak için başka yol yok” deyip bu korkunç tehlikeli siyaseti meşrulaştırmaya çalışanlar da bunlar değil miydi?
 
Hatta sözde milliyetçi geçinip, HDP’ye ‘vatansever’ diyecek kadar zıvanadan çıkmadılar mı?
 
Ekonomiyi diline dolayan bu güruhun, siz hiç PKK terörünün ülkemize yol açtığı 2 trilyon dolarlık zarardan bahsettiğini, kol kola girdikleri FETÖ’nün sadece darbe girişimleri ile ekonomimize vurduğu ağır darbeleri konuştuğunu gördünüz mü?
 
Göremezsiniz; çünkü amaçlarına ulaşmak için bu örgütler onların yanındaysa hiç problem değildir, aksine desteklerler… Nitekim geçtiğimiz süreçte verdikleri destekle de, seçim sonrası için vadettikleriyle de bu tabloyu çok açık gördük.
     ***
Allah korusun, eğer seçimi kazansaydılar, yıllardır ellerinde olan yerel yönetimlerden anlayın Türkiye’yi nasıl idare edeceklerini…
 
Hükûmetin yaptıkları olmasa, CHP’nin yönettiği şehirlerde neredeyse icraatı yok.
 
İşte İzmir, işte İstanbul, işte Tekirdağ, işte Adana, işte Ankara…
Yaptıkları bir tek büyük proje gösterin bana.
 
Varsa yoksa siyaset, varsa yoksa siyasi hesap-kitap…
 
CHP Genel Başkanının, bir gün bile belediye başkanlarını toplayıp, “Halka ne hizmet yapıyorsunuz?” diye hesap sorduğuna şahit oldunuz mu?
 
Haydi onlar yapmıyor, ya seçmen kitlesinin veya CHP yandaşı gazetecilerinin “Siz ne yapıyorsunuz kardeşim?” dediğini duydunuz mu?
     ***
Seçimin üzerinden iki hafta geçti… Partilerinin de, partililerinin de, gazetecilerinin de, sanatçılarının da kafası zerre değişmedi.
Nitekim bunun son örneği, dizi oyuncusu Eda Ece’nin yine depremzedeleri aşağılayan sözleri ve buna kendi cenahından gelen tepkiler oldu.
 
Katıldığı törende “Yardımı biz yaptık, onlar gidip AKP’ye oy verdi” diyen kadına ‘zevzek’ göndermesi yapan CHP’li gazetecilerin verdikleri tepkiye baktım, o bile ibretlik.
 
“Nereye oy vermiş olursa olsun, sen bu ülkenin halkına, hele hele depremde mağdur olmuş vatandaşına hakaret edemezsin. Yardım ederken, hizmet götürürken kimsenin partisine, görüşüne, inancına bakılmaz” diyene rastlamadım daha...
Zevzeklikle suçladıkları Eda Ece’ye tepki gösterirken şöyle buyurmuşlar kendileri;
 
“…Eğer derin travmalar yaşayan insanın nasıl reaksiyon göstereceğini siyaseten de hiç anlamadıysanız, hiç olmazsa susun kardeşim, susun.”
 
“…Özür dile, konuyu kapat ve gündemden düşür kendini.”
Tepkileri bu minvalde.
 
Tercümesi ise şu;
 
Yerel seçimler yaklaşıyor. Bu sözler depremzedeyi incitiyor, vatandaşı CHP’den ve biz muhaliflerden daha çok uzaklaştırıyor. Zevzeklik edip kutsal amacımıza zarar veriyorsun. Özür dile, sus, otur.
 
Şu tepkilere bakın, bir kere daha anlayın kafa yapılarını.
 
Üstelik bunlar gazeteci.
 
Hem de en tarafsızından!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.