Ramazan Haberleri

Uzman Klinik Psikolog ve Uzman Diyetisyen Merve Öz, ramazanda metabolizmanın hızlanması için iftar, ara öğün ve sahur olmak üzere en az 3 öğün şeklinde beslenilmesini önerdi.

Münevver belde âdeta başşehre döner, değişik kavim ve kabilelerden heyetler gelir, müzakereler sürer...

Uzmanlar, ramazanda sahura kalkmak için bölünen gece uykusunun öğle saatlerinde yapılacak şekerlemeyle kısmen telafi edilebileceğini belirtiyor.

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya, ramazanın dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı uygulanması halinde insanların daha sağlıklı olmasına katkı sağlayacak bir ay olduğunu söyledi.

Resûlullah Efendimiz elçilere değer verir, onları dikkatle dinler, tek tek suallerini cevaplar ve şanına yaraşır şekilde ağırlar...

Yurt içi ve dışında mazlum ile mağdurun umudu olan Türk Kızılay, Kars ve Ağrı'da ramazanda ihtiyaç sahibi vatandaşların iftar ve sahur sofrasını donatıyor.

Denizli’nin Sarayköy ilçesindeki bir mahallede uğursuzluk getireceği ve kötü olaylara neden olacağı gerekçesi ile yüzyıldan fazladır davul çalınmıyor.

Meryem de İsa’yı doğurunca hurma yedi. Şayet onun için daha faydalı bir şey olsaydı, Allah (celle celâlüh) Meryem’e onu ikram ederdi. Hadîs-i şerîf

Hatay'da ramazan ayına özel üretilen 'küncülü helva' dört kuşaktır aynı aile tarafından yapılıyor.

Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Pehlivan, "İftarda, bir öğünde büyük porsiyonlar yerine, aralıklı ve her seferinde küçük porsiyonlar şeklinde beslenme, vücut sağlığı için çok faydalıdır." dedi.

Resûlullah Efendimiz yemek seçmez ama suyun iyisini içerler. Büyûtu Sekayâ’dan tatlı su getirirler mesela (Hazreti Aişe).

Havle bint Kays, Resûlullah zamanında mescitte toplandıklarını hem sohbet ettklerini hem sepet ördüklerini anlatır.

Araplar, velime (düğün yemeği), hurs (doğum), izar (sünnet), tuhfe (yoldan döndüm), atire (recep ayı girdi), vekire (evim bitti) gibi bahanelerle yemek çıkarırlar. Bu cömertlik İbrahim aleyhisselâma uzanır aslında...

“Resûlullah Efendimiz suyu üç nefeste içer, kabı mübarek ağzına yaklaştırınca “Bismillâh”, ağzından ayırınca da “Elhamdülillâh” derlerdi. -Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)

Ekmeğin içini yiyip kabuğunu bırakmak, pişkin yerini alıp, gerisini atmak israftır!

Sofrada güzel şeylerden bahsedilir, susmak, ateşe tapanların âdetidir.

Hicaz havalisinde ne yenir nasıl yenirdi, Anadolu’muza benzer yanları, farkları...

Sahâbe-i kiram, hareketli, kanaatkâr ve de perhizkârdırlar. Hafif ve nahiftiler, aralarında şişmana rastlanmaz.

Rabb’im Mekke Deresi’ni senin için altınla doldurayım mı diye teklif etti. Kabul etmedim: Yok, ya Rab, bir gün tok, bir gün aç olayım. Aç kaldıkça tazarru edeyim, seni zikredeyim. Tok olunca da sana şükredeyim, hamdedeyim.

Enes bin Mâlik “radıyallahü teala anh” anlatır. “Resûl “aleyhisselâm” ile birlikte gidiyorduk. Üzerlerinde bürd-i Necrânî (Yemen kumaşından bir kaput) vardı.

“Beyaz elbise giyiniz. Çünkü beyaz; temiz ve hoş görünür. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız!”