M. Ali Demirbaş

"Hoşgörülü" rumuzlu biri, "hoşgörüsüz" dediklerini şöyle sorguya çekiyor:

Sual: Yılbaşı ve Noel'i kutlamak caiz midir?

Sual: (Dünyadaki dinsizliği, şirki yok etmek için, Hıristiyanlarla el ele, omuz omuza vermek şarttır) deniyor, Noelleri kutlanıyor. Kitapsız kâfirleri, kitaplı kâfir yapmak için çalışmak, Hıristiyanlığa hizmet olmuyor mu?

Su­al: Hic­ri yıl­ba­şı ve öne­mi hak­kın­da bil­gi ve­rir mi­si­niz?

Hik­met eh­li zat­lar bu­yu­ru­yor ki: Dün­ya­da en zor şey, din ki­ta­bı yaz­mak­tır; çün­kü yaz­dı­ğı­mız o ki­tap­la, oku­yan ya Cen­ne­te ve­ya Ce­hen­ne­me gi­de­cek.

Su­al: Ate­ist di­yor ki: Araf su­re­si­nin 11. âye­tin­de, Al­lah, biz ya­rat­tık di­yor. Bir­den çok ilah mı var­dır?

Su­al: Ate­ist di­yor ki: Ah­zab su­re­si 50. âyet­te, Pey­gam­be­re, ku­zen­le­riy­le ev­len­me­nin he­lal kı­lın­dı­ğı bil­di­ri­li­yor. Hâl­bu­ki bi­lim, ak­ra­ba ev­li­li­ği­ne kar­şı çı­kı­yor. Kur'an­la bi­lim ça­tı­şı­yor mu?

Su­al: Ate­ist di­yor ki: Âyet-el kür­si'de, (Al­lah'ın kür­sü­sü) ol­du­ğu bil­di­ri­li­yor. Bu­nun an­la­mı ne­dir? CE­VAP: O âye­tin mea­li şöy­le­dir:

Su­al: Ate­ist di­yor ki: Kur'an­da, (Ora­ya ya­ni Kâ­be'ye gi­ren em­ni­yet­te olur) de­ni­yor. Ab­dul­lah bin Zü­beyr, Kâ­be'nin için­de en­kaz al­tın­da ka­la­rak öl­dü. Bu apa­çık bir çe­liş­ki de­ğil mi?

Su­al: Kö­le­li­ği ya­sak­la­yan âyet ve­ya ha­dis var mı?

Su­al: S. Ebe­diy­ye'de, (Müs­lü­man­la­rı sev­mek, kâ­fir­le­ri sev­me­mek, ima­nın şar­tı­dır) de­ni­yor. İma­nın al­tı şar­tı ara­sın­da, böy­le bir şart var mı?

Hik­met eh­li zat­lar bu­yu­ru­yor ki: İn­san­da­ki en bü­yük ni­met, iman ni­me­ti­dir.

Su­al: Va­cib ke­li­me­si­nin şart, farz an­la­mı­na kul­la­nıl­dı­ğı yer­ler ne­ler­dir? CE­VAP: Aşa­ğı­da, va­cib di­ye ge­çen hü­küm­ler; farz­dır, şart­tır an­la­mın­da kul­la­nıl­mış­tır:

Su­al: Ken­di is­te­ği­miz­le ya­ra­tıl­ma­dı­ğı­mı­za gö­re, Al­lah'a şük­ret­me­miz ge­re­kir mi?

Su­al: Bü­yük ci­had­dan mak­sat, nefs­le ci­had­sa, Es­hab-ı ki­ra­mın nefs­le­ri de it­mi­na­na ka­vuş­tu­ğu­na gö­re, nefs­le ci­had bi­zim gi­bi in­san­lar için mi­dir?

Su­al: Kur'an-ı ke­rim­de ge­çen Hiz­bul­lah, ne de­mek­tir? CE­VAP: Hiz­bul­lah, Mü­ca­de­le su­re­sin­de Es­hab-ı ki­ram için kul­la­nıl­mış çok önem­li bir ta­bir­dir. Mai­de su­re­sin­dey­se, Al­lah'ı, Re­su­lü­nü ve mü­min­le­ri dost edi­nen­ler için kul­la­nıl­mış­tır. İki­si de ay­nı an­lam­da­dır. (Al­lah dos­tu, Al­lah ta­raf­ta­rı, Al­lah'ın fır­ka­sı, Al­lah'ın di­ni­ne yar­dım eden­ler, Al­lah için ça­lı­şan­lar) gi­bi an­lam­la­ra ge­lir.

Su­al: Müs­lü­man bir er­kek­le kız ev­len­me­den ön­ce, ara­la­rın­da­ki gö­rüş­me­ler na­sıl ol­ma­lı, ne­ler ko­nu­şul­ma­lı ve ne­ler so­rul­ma­lı? Bun­la­rın ya­nın­da, baş­ka bir kim­se­nin ol­ma­sı ge­re­kir mi?

Hik­met eh­li zat­lar bu­yu­ru­yor ki: Her­han­gi bir yol­la, ken­di­mi­zi sev­di­re­rek di­ni­mi­zi sev­dir­me­li­yiz ve hep yut­kun­ma­lı­yız, ya­ni on­lar­dan ge­len sı­kın­tı­la­ra kat­lan­ma­lı­yız.

[İf­rat, tef­rit ve va­sa­ta ör­nek ver­me­ye bu­gün de de­vam edi­yo­ruz.]