M. Necati Özfatura

Tanzimattan bu yana başımıza gelen felaketler zincirinin başta gelen sebebi dost ve düşmanı ayırt edememek; geçmişi unutmak, Batı'nın çirkin yüzünü tanıyamamaktır. Batı bizimle bütün münasebetlerini, Haçlı Seferlerindeki zihniyetini ve kinini olduğu gibi muhafaza ederek sürdürüyor. ABD siyaseti de bu esas üzerine bina edilmiştir. ABD Dışişleri Bakanlığında uzun yıllar Planlama Şubesi Başkanlığı yaparak ABD'nin son yıllarda (bugün dahil) dış politikasını tespit ve temellerini atan E. Rusto; bir ara Dışişleri Bakan Yardımcısı olmuştur.

ABD'nin çok yakında Irak'a yapacağı saldırı ve işgal, çağımızın "postmodern" Haçlı Seferidir. Geçmişte İngiltere kralı (Arslan Yürekli) Richard'ın liderliğindeki Haçlı Seferi ve diğer Haçlı Seferleri vardı. Şimdi ise Afganistan, Irak ve Irak'tan sonra diğer İslâm ülkelerinin işgali vardır. Maksad aynı isimler farklıdır.

Asırlarca Fransa ile Almanya savaştı ve birbirlerini işgal ettiler. İki ülkeden bilhassa Almanya Fransa'yı defalarca işgal etti. Her iki ülke yalnız rakip değil birbirinin düşmanı idi. 1871'de Bismark Fransa'yı işgal edince; Paris'teki Versailles Sarayında, Fransa'nın mağlubiyetini ve Alman birliğini ilan etti. Birinci Dünya Savaşının sonunda Versailles Sarayında Almanya'nın mağlubiyeti ve ödeyeceği çok ağır savaş tazminatı ilan edildi.

1 Şubat 2003 tarihinde uzay mekiği Columbia inişe geçtiği sırada; Teksas üzerinde kontrolden çıkarak, 3 şiddetli patlama sesi duyularak düştü. Enkaz parçaları 160 km uzunluğunda bir alanda ve 4 eyalet üzerine (Louissiana, Oklahoma, Arizona ve New Mexico) yağmur gibi yağdı. Kömürleşmiş ceset parçaları, uyluk kemiği, kafatası, kask ve mekik 1200 parçaya dağıldı. Resmi makamlarca "parçalara dokunmayın zehirli olabilir" ihtarının mahiyeti anlaşılamadı. Enkaz parçaları araba bagajından, pul büyüklüğünde olmak üzere çeşitli büyüklükte idi.

Hıristiyan Batı Haçlı kinini ve zihniyetini asla değiştirmemiş, sadece taktik ve siyasetini değiştirmiştir. Hıristiyan Batı'nın "putu" para ve menfaattir. Şayet Saddam Irak petrolünü ABD'ye teslim etmiş olsaydı, kendisine Nobel Ödülü bile verilirdi. Nitekim Saddam'ı Irak'ın başına bela eden, İran'a saldırtan ve Kuveyt'i işgale teşvik eden ABD'dir. Geçmişte kitlesel silah, zehirli gaz ve teknoloji veren de ABD idi. Şu anda dünyaya güçlü olduğunu göstermek, Irak petrolünü gasp etmek ve emrinde olduğu İsrail'in güvenliği için Saddam ve Irak halkını hedef seçen ABD çifte standartlıdır.

(Hıristiyan Batı-Siyonizm-ateist) koalisyonu; Hıristiyanlık ve Yahudilik dışındaki dinleri, Batı medeniyeti dışındaki medeniyetleri, kendi kültür ve dilleri dışındaki kültür ve dilleri barbarca metodlarla "Asimilasyon" (Eritme) ve "Eliminasyon" (imha) etmektedir. Ve bu icraat; uygarlaştırma, batılaşma, çağdaşlaşma ve medeni dünya misyonu maskesi altında yapılmaktadır. Japonya asimile edilmiştir. Sıra Çin'dedir. ABD ve AB başta olmak üzere Batı medeniyeti bunalım içindedir.

Beşikten mezara kadar ENOSİS ideali aşılanan Rumların Türklerle bir arada yaşamaları imkansızdır. İngilizlerin hazırladığı Annan Planı tuzaklarla doludur. Bu planın kabulü ile KKTC'nin fiili ve hukuki varlığı sona ermekle kalmayacak aynı zamanda 10 ya da 15 yıl sonra Kıbrıs'ta tek Türk kalmayacaktır. Plan bu hedefe göre hazırlanmıştır.

ABD'li bazı yazar ve dışpolitika uzmanları Irak'ın, ABD için bir tehdit olmadığında birleşmektedirler. Varsayalım Irak'ın elinde kitlesel silah olsa bile 1945-1990 arasında Sovyetler Birliğini caydıran ABD'nin, Irak'ı caydırması mesele bile değildir. Aynı uzmanlara göre ABD'yi tehdit eden kendisidir. Yani petrol ve silah şirketlerinin sahipleri ve eski yöneticilerinden kurulu olan Bush hükümetidir.

1974 sonrası doğan bazı Türk gençleri nasıl bir (gayri) milli eğitildi ki, kendi devletine, yönetimine karşı çıkıyor. Dahası 1974 öncesi kendisini (ana ve babalarını) katleden Rumların safında yer alıyorlar. KKTC ve Türk bayraklarını ellerine almayıp, Kıbrıs Rum ve AB bayraklarıyla paralı gurkalar alarak meydana dökülüyorlar.

Başlığa bakıp da Bush'a meydan okuyanı sakın ben zannetmeyin!.. Bush'a meydan okuyan Kuzey Kore Devlet Başkanı (Kim Jongli)'dir. İkinci Dünya Savaşında Japonlar'a karşı savaşan ve savaş sonrası Kuzey Kore'de komünist rejim kuran ve ölünceye kadar ülkenin diktatörü olan Kim Li Sung'un oğludur. İsviçre bankalarında 4 milyar dolar ve altını olan 61 yaşındaki bu diktatörün hayatı silah, içki ve kadından ibarettir.

Bugün siz sevgili okurlarıma Türk-Kafkas Kültür ve Vatan Derneği'nden aldığım faksı aktarmak istiyorum: "Üzerindeki bir etek ve bluzdan başka hayatta hiçbir şeyi kalmamış bir Çeçen annenin feryadı!!! "... Son iki sene içerisinde 17 yaşındaki oğlumu, iki kardeşimi, babamı, kocamı, çok şeyimi, binlerce eş dost ve tanıdığımı kaybettim. Üzülmedim desem doğru olmaz.

Pew Global Attitodes Sorvey şirketi ile İngiltere'nin başta gelen gazetelerinden International Herald Tribune gazetesi 44 ülkede 38 bin kişiye: "Amerika'nın imajı nedir? Amerika'nın terörle mücadelesini destekliyor musunuz? Irak'a askeri müdahale yapılmasından yana mısınız?" tarzında sorularıyla ortak bir anket yapmıştır.

Malûmlarınız üzere İhlâs Vakfı; öğrenciler için yurtlar açmak, yiyecek, giyecek ve yatacak yerler temin etmek, Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilere burslar vermek, özel okullar, dersaneler, kütüphaneler ve eğitim kurumlarının yanında özel hastaneler, dispanserler ve kreşler açmak, kimsesizleri, düşkünleri, yaşlıları ve küçükleri barındırma yurtları, huzurevleri ve şefkat yuvaları açmak, ülkemizi, Türk milletini ve onun üstün medeniyetini bütün dünyaya tanıtmak için ilmî, tarihî, edebî ve dinî eserlerimizi çeşitli dillere tercüme ettirerek yurt içinde ve dışında karşılıklı veya karşılıksız olarak dağıtmak gayesiyle 1975 yılında İstanbul'da kuruldu.

ABD 112 yıllık tarihinde 134 defa başka ülkelere savaş açmıştır. Bu konuda halef olan Bush, 135. saldırı için emir verecektir. Peki Irak ile bu saldırganlığı sona mı erecek? Asla ve asla!.. Çünkü dünya hakimiyeti peşinde koşan ve kendini 21. asrın Neron'u gören Bush bu uğurda herşeyi yapmaya hazır bir çılgındır. Ancak birilerinin çıkıp Bush ve cuntasına dünyanın her türlü hukuki, ekonomik, siyasi ve hatta askeri imkanını kullanarak dur demesinin zamanı çoktan gelmiştir. Dünya kamuoyu Vietnam Savaşında olduğu gibi gösterilerle tepkisini çığ gibi artarak izhar etmelidir.

ABD'nin hedefi Irak'la sınırlı değildir. BBC'de "Bush'un gerçek niyeti ne?" sorusuna Barnoly Mason: "Irak, Bush'un büyük planının bir parçasıdır. Suriye, İran, S. Arabistan, Ürdün, Türkiye ve diğerleri bu plana dahildir. ABD Ortadoğu'da demokratik bir emperyalizm kuracak. Bu ülkelere ABD'nin kuklalarını demokrasi maskesiyle iktidar yapacak. 20 yıl sonra dışarıdan satın alacağı petrol yüzde 50 artacaktır." cevabını vermiştir.

Türkiye-AB münasebetlerini doğru teşhis etmek gerekir. Maalesef 2. Viyana kuşatmasından bu yana devamlı gerileyen de; Tanzimattan bu yana Batı karşısında devamlı taviz veren de biziz. En büyük zaafımız ise Batı'nın çirkin yüzünü çifte standardını, haçlı zihniyetini, Türk ve İslâm düşmanlığını, Sevr özlemini, "Anadolu Hıristiyanlığın ilk yurdudur ve Anadolu Türklere bırakılmayacak kadar stratejik öneme sahip ve maddi değerler hazinesidir.

Dünya barışını tehlikeye atan Bush "Kore ile savaşmam, Saddam başka" demiştir. Çünkü Kuzey Kore'de petrol yoktur ve halkı da Müslüman değildir. Kuzey Kore BM Silah Denetçilerini kovmuş, nükleer silah programına hızla devam etmektedir. Bush, Kuzey Kore'ye neden saldırmıyor? sorusunun cevabı basittir.

Annan planı, Kıbrıs'ı Girit yapma yani Kıbrıs'ta Türk varlığını en geç 10 yıl içinde sona erdirme planıdır. Bazı politikacıların gerek Rauf Denktaş gerekse KKTC aleyhinde sözleri vahim hatadır. Avrupa Birliğine girersek bir şey kazanamayız. Ama Kıbrıs'ı kaybedersek Anadolu'yu kaybederiz. Hıristiyan Batı, Siyonizm, Rus ve diğer emperyalistlerin müşterek görüşü: "Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemli ve zengin bir ülke" şeklindedir.

Rauf Denktaş aleyhinde, Annan planı ve Rum esareti lehinde yapılan gösterilerde "Biz Türk değiliz, Kıbrıslıyız, Avrupalıyız" pankartlarını taşıyanlar vardı. Kıbrıslı Türkler, Müslüman olmuş Rum değillerdir. "Kıbrıs Türk'ü özbe öz Türk'tür.

ABD'nin, dünyaya meydan okumasının sebebi; kendisini frenleyen başka bir süper güç olmamasındandır. Ama 10-15 yıl sonra AB, Çin, Rusya, Japonya, Hindistan ve bu arada İslâm dünyası ABD'nin önüne rakip hatta ABD'nin üstünde bir güç olarak çıkacaktır. Bu tehlikeyi gören ABD panik içindedir, acelesi ondandır. Çin, Hindistan ve Rusya'yı kontrol için Afganistan'ı işgal etmiştir.