M. Necati Özfatura

Zengin ve fakir ülkeler arasındaki uçurumu kapatmak için 10 yıl önce "Dünya Zirvesi"nde alınan 2500 karar, teklif ve tavsiyenin hiçbiri yapılmadı. 2002 Johannesburg Zirvesi'nde de sadece laf üretildi. Turistik bir Afrika gezisi ötesinde müsbet bir adım atılmadı. Dünya nüfusunun yüzde 15'e yakını (gelişmiş ülkeler), dünya gelirinin yüzde 85'ine sahiptir.

1991 Körfez Savaşında ABD'yi tam 40 ülke desteklemiş idi. Şu anda ise Irak'a yapılması muhtemel bir saldırıda ABD'yi müttefikleri, terk etmektedir. ABD'nin yanında sadece İsrail, İngiltere Başbakanı Blair ve Türk hükümeti vardır.

26 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında gözü aç ama açık ülkeler, karnı aç ve bazı gözü kapalı (liderleri eliyle) ülkelerinin katıldığı açlıkla mücadele zirvesi hiçbir müsbet fiiliyat yapılmadan sona erdi. Dünyanın 10 yıl önceki Rio Zirvesinden daha kötü durumda olduğu inkarı mümkün olmayan bir gerçek.

Yazımın başlığı Amerika'da yayınlanan "La Weekly" dergisinin 5-11 Temmuz 2002 sayısından alınmıştır. Yahudi asıllı bazı ABD'li yazarların ABD'nin yaptıklarının tenkitlerinin yanında benimkiler son derece hafif kalmaktadır. 76 yaşındaki Gore Vidal; ABD'nin emperyalist politikasını tenkit ederek ömrünü geçirmiştir.

Tanzimat'tan sonra Osmanlı Devletine kabul ettirilen şartlar ve reformlar Osmanlının sonunu hazırladı. Şu anda Avrupa Birliğinin dayatmaları Türk Devletini yıkmaya ve Türk Milletini bölmeye dayalı olup, sonumuzu hazırlamaktadır. Fransız Jules Hamard'ın 1960 yılında sömürgelerde uygulanacak eğitim hakkındaki kitapta, sık sık şu husus belirtilmektedir. "Her çareye başvurarak milli eğitim önlenmelidir.

Irak'a düzenlenecek muhtemel saldırı için, uluslararası birlik sağlamaya çalışan Bush'a dış destek giderek azalmaktadır. Ülke içinden yükselen muhalif sesler de aynı oranda artmaktadır. Bush'un asker kökenli "Ortadoğu Özel Temsilcisi" emekli general Anthony Zinni de Irak ile savaşa karşı çıkan devlet adamlarına katıldı. Zinni'ye göre Irak'a yönelik askeri bir harekatın, ABD'nin menfaatlerinin yanısıra, bölgedeki müttefiklerini de tehlikeye ve sonu belirsiz bir uçuruma atacaktır.

Dünyanın gelmiş geçmiş en geniş katılımlı zirvesi, Güney Afrika'nın Johannesburg şehrinde 26 Ağustos- 4 Eylül tarihleri arasında yapıldı. Zirveye 5 yıldızlı Michalangelo Oteli ev sahipliği yaptı. Muhtelif otellerde kalanlar lüks otomobillerle zirveye katıldılar. Zirveye 182 ülke katılmış olup; bunların 106'sı devlet başkanı ve başbakan statüsündeydi.

Geçenlerde mağduriyetlerini duyurabilmek için basın açıklaması yapan bir dernekten faks aldım. Benden istekleri bu faksı kendi sütunuma taşımam ve sizlerle paylaşmamdı. Şimdi bu faksı yayınlamak istiyorum. "Öncelikle herkesin bizim acı tarihi gerçeğimizi iyi bilmesi gerekir: Van ilimiz Çanakkale ve Sarıkamış'tan sonra en fazla şehit vermiş, Ermeni çetelerinin acımasız katliamlarına uğramış, yakılıp yıkılmış, daha acıları dinmemiş, aziz vatan toprağıdır.

Maalesef büyük çoğunluğumuz geçmişi unutuyoruz. Maziyi yalnız unutmakla kalmamış geçmişte başımıza gelen sıkıntı, felâket ve çileleri de unutarak ders almıyoruz. "Arşimed, bana uygun bir manevelâ verin, dünyayı yerinden oynatayım demişti...

Orta Asya, Kafkasya ve Güney ve Güneydoğu Asya'dan sonra (ABD-İngiltere-İsrail) şer üçgeninin küresel hegemonya savaşı Irak'ta da başlaması an meselesidir. Filistin'de başlayıp halen devam eden Bush-Şaron şer ikilisinin Filistin işgali ve katliamı bir kıstastır. Irak'taki saldırı ve işgalde en az 1 milyon Iraklı'nın öleceği tahmin edilmektedir.

Maalesef seçime katılan partilerin tamamına yakını IMF'nin çirkin yüzünü görmek istemediklerinden IMF'ci oldular. Çünkü rantçı ve IMF emrindeki medyadan çekiniyorlar. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'e göre: Türkiye'yi sıcak para tacirleri soymaktadır. IMF'nin istekleri yerine getirildiği için ülkemizde onbinlerce iş yeri kapanmış ve milyonlarca kişi işsiz kalmıştır. İşsizliğin ne olduğunu ancak işsiz olup, sıkıntılar içinde bunalan ve günleri iş aramakla geçen zavallılar bilir. IMF, çok sayıda ülke gibi Türkiye'nin ekonomisini de felç etmiştir. Üretimsiz ve ihracatsız ekonomi asla olmaz. IMF'nin istekleri yerine getirilince Türkiye'de üretim ve ihracat durmuştur.

11 Eylül saldırısından sonra başta ABD olmak üzere Batı'da İslâm düşmanlığı, Müslümanlara baskı ve bunları terörist olarak görme görüşü hızla artmış hatta devlet politikası haline gelmiştir. Bu senaryonun arkasında Yahudi, MOSSAD ve Yahudiye destek veren uluslararası kuruluşlar vardır. Ancak böylesi bir politikaya tepki olarak İslâmiyet de hızla yayılmaktadır. Hidayet Allahü teâlâya aittir.

11 Eylül'de yakınlarını kaybeden 600 kişi en meşhur avukatlarla Colombia Bölge Mahkemesinde dava açtılar. Suud hükümeti, Bin Ladin ailesi, 7 yabancı banka, 8 dernek ve Suudi Hanedanının üç mensubu toplam 99 kişi ve kuruluş için 300 trilyon dolarlık tazminat davası açıldı. Bu bir senaryodur. ABD bankalarındaki trilyonlarca dolarlık Suudi hesaplarına ihtiyati tedbir kararıyla geçici olarak el konulabilir.

Aşağıda naklettiğim görüşler bu konuda bir fikir mozayiğidir. Her biri üzerinde derin derin düşünülmeli ve gereken ders çıkarılmalıdır: 1. "Milli birlik ve bütünlüğümüz bakımından da çok sıkıntı çektik. Dış güçler şimdi içteki taraflarını kullanıyorlar." (Van Milletvekili S. Kamuran İnan). 2. 25 Aralık 1999 Noel akşamı bir konuşma yapan Papa ll. Jean Paul yeni bin yılda Vatikan'ın yani Katolik dünyasının stratejisini açıkladı: "Birinci bin yılda Avrupa, ikinci bin yılda Amerika Hıristiyanlaştırıldı.

Son günlerde Ortadoğu, özellikle de Irak'la ilgili sık sık yazılarım çıkıyor. Çünkü muhtemelen Ekim ya da daha sonraki aylarda; ABD'nin Irak'a saldırısı olacak. Türkiye istese de istemese de kendini savaşın alevleri içinde bulacaktır.

"Milli kültür"ün en önemli iki unsuru din ve dildir. Bunlardan birinin tahrip edilmesi, devletin yıkılması için yeterlidir. İslamiyetin ilk olarak ve en parlak şekilde yaşandığı Asr-ı Saadetten günümüze kadar ulaşan İslâmi inaç, ibadet ve her türlü İslâmi değerlere saldırılar ve yeni bid'atların ortaya atılması sebepsiz değildir.

Bugün sizlere gerek gazetelerde çıkan gerekse sahasında uzman kişilerin IMF hakkındaki görüşlerini aktarmak istiyorum: "Çekilmiş bazı acılar vardır ki, sonradan giderilmesi imkânsızdır; giderilmeye kalkışılsa da, artık geç kalınmış olunur; eğer bir çocuk yeterince beslenmemiş, ya da çaresizlikten okulunu terk etmek zorunda kalmışsa olan olmuştur.

S. Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud El Faysal yaptığı açıklamada: "Irak'a müteveccih muhtemel bir harekatta Amerikan Ordusunun, S. Arabistan topraklarını kullanılmasına izin vermeyeceklerini" ifade etmiştir.

Hava Harp Akademisi Komutanı Pilot Tümgeneral Korcan Pulatsu ile görüşen Rauf Denktaş, Kıbrıs'ta barışı Avrupa Birliği'nin engellediğini şu sözleriyle ifade etmiştir: "Türkiye'nin 1960 Antlaşmasıyla elde ettiği haklarının devam etmesi esastır. Halbuki Rum ve Yunanlıların 1963'ten beri bütün mücadelesi Rumlar'a (uzlaşmayınız, uzlaşmaya ihtiyacınız yoktur.

ABD toplumu her yıl giderek bir uçuruma doğru hızla yuvarlanmaktadır. 1999 istatistikleri korkunçtur. Kaldı ki geçen 3 yıl içinde düzelmesi dursun daha da kötüye gitmektedir. 1) AIDS'li sayısı 1999 yılı sonunda 2 milyonu aşmıştır.