Nuri Elibol

Esad yönetimi, geçen yıl 19 Temmuz'da Suriye'nin kuzeyinde, Kürtlerin yoğunlukta olduğu 9 kasabadan çekilerek bu bölgeleri "PKK'nın Suriye kolu" olarak nitelendiren Demokratik Birlik Partisi (PYD)'nin kontrolüne bırakmıştı.

Mısır'da tam bir tiyatro oynanıyor. Bizim daha önceleri defalarca izlediğimiz, ülkemizde oynananlara benzer bir tiyatro.

Gezi Parkı olayları esnasında biri polis olmak üzere 6 talihsiz ölüm olayı yaşandı Hepimizin beklentisi; bu ölümlere dolaylı veya dolaysız sebep olanların tespit edilip adalete teslim edilmesidir.

Gezi Parkı protestocuları arasında yer alan Ümit Avukatlıoğlu twitter'de "Benim Adıma Konuşma" başlıklı bir hashtag açmış ve blog sayfası oluşturmuş.

Ankara'da bakın neler oluyor? Hükümetin en temel sorunu çözüm süreci.

Mısır'ın başkenti Kahire'nin Adeviye Meydanı ve Kahire Üniversitesi önünde ve İskenderiye'de toplanan milyonlarca Mısırlı "Seçtiğimiz Cumhurbaşkanı nerede, benim oyuma ne oldu, oyum nerede?" diye sloganlar atarak darbeye ve darbecilere direniyorlar.

Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, Batı dünyasının onay verdiği bir seçimle işbaşına geldi. Bir askeri darbeyle devrildi ve tutuklandı.

Mısır'da olup biten kepazelikleri ibretle izliyoruz. Biz Türkiye olarak bu filmi 60'larda, 80'lerde ve en son 28 Şubat'ta izledik. Benzer bir cesareti AK Parti iktidarı döneminde 27 Nisan Muhtırası ile göstermeye kalktılar ama siviller cesur ve sağlam durup karşı muhtıra ile askerin sesini kestiler.

"Çözüm sürecindeyiz diye illegal olaylara göz yumamayız" diyen Başbakan Erdoğan; hem BDP 'ye ve KCK 'ya, hem de PKK'ya net bir mesaj vermiş oldu.

Diyarbakır'ın Lice ilçesi Kayacık Köyünde bir kişinin ölümü, 9 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan olayların görünür ve gerçek sebepleri nedir?

Orduya siyasete müdahale yetkisi veren ve darbelere dayanak gösterilen İç Hizmet Kanununun ilgili maddeleri nihayet değişiyor. Askeri vesayetin yasal dayanakları ortadan kaldırılıyor.

Gezi parkı olaylarından hemen önce Mayıs ayında ülkemizde neler olduğunu bir hatırlatmakta fayda var.

Başbakan Erdoğan bir yandan kendisine, partisine ve ülkemize kurulan kirli tuzakları boşa çıkarmaya çalışıyor, diğer yandan da bu tuzakları fırsat bilip devleti-hükümeti köşeye sıkıştırmaya çalışanlarla mücadele ediyor.

Başbakan Erdoğan'ın "Milli iradeye saygı" mitingleri devam ediyor. Başbakan Erdoğan Cuma günü Kayseri'de, Cumartesi Samsun'da, Pazar günü de Erzurum'da yüzbinlerle buluştu. Meydanları bu sıcak ve bunaltıcı havaya rağmen hıncahınç dolduran insanlar o meydanlara koşarak dünyaya ve muhalefete "Başbakan Erdoğan'ı yedirtmeyiz, irademize sahip çıkıyoruz, duyun-görün" mesajlarını verdiler.

Türkiye önceki gün Mersin'de 2020 Olimpiyatlarının provasını yaptı âdeta. Gezi Parkı olayları nedeniyle 20 gündür genelde Türkiye'nin, özelde İstanbul'un imajına büyük zarar verildi.

Türkçe Olimpiyatlarının kapanış törenine Başbakanın katıldığını görünce derin bir "oh" çektim.

28 Şubat'ta tankların yürütülerek millet iradesinin çiğnendiği Sincan'da, yüzbinler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında şiddetli yağmura aldırış etmeden toplandı.

Taksim'de başlayıp birilerinin özel gayreti ile ülkemizin bazı noktalarına taşınan gösteriler sessiz yığınları rahatsız ediyor.

Gezi Parkı'nda ilk gün olup bitenler yanlıştı. Daha sonra İstanbul Valisi'nden Belediye Başkanı'na kadar tüm yetkililer bu yanlışı fark ettiler.

Geçtiğimiz Pazar günü Taksim Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen mitingde Gezi Eylemcileri adına yapılan basın açıklamasında, "Bu ülkeyi seviyorsanız, bu halka saygınız varsa polis şiddetini derhal durdurun. Parkımızı iade edin. Parkı yapılaşmaya açacak projeleri unutun" denmiş. İyi demişsiniz de kardeşim, eğer siz de bu ülkeyi seviyorsanız, bu halka saygınız varsa artık bu inadı devam ettirmeyin.