Bir gün Medine'ye bir gayr-i müslim gelip, Peygamber Efendimiz'den (sallallahü aleyhi ve sellem) dünyalık bir şeyler istedi. Efendimiz ona bir "koyun sürüsü" verdi ki, koca bir vadiyi dolduruyordu.
***
Adam sürüyü görünce;
"Yoksa şaka mı?" dedi
Efendimiz;
"Hayır şaka değil. O sürüyü sana verdim. Al götür!" buyurdu.
***
O, bu ihsanı gördü.
Hemen iman etti.
Sonra kabilesine koşup;
"Ey insanlar!" diye seslendi.
Bir anda toplanıp;
"Hayırdır, ne var?" dediler.
Onlara, Efendimiz'in bu cömertliğini anlatıp; "Koşun, koşun! O zata siz de iman edin!" dedi.
Hepsi Mekke'ye gittiler.
İman edip geri geldiler.
***
Bir gün de Cebrail aleyhisselam, Efendimiz'in (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna girip selam verdi.
Efendimiz selamı aldı.
Ve kendisine;
"Yâ Cebrail kardeşim, bu gece evimizde hiç yemek yoktu" buyurdu.
****
O anda İsrafil aleyhisselam geldi.
Selam verdi ve;
"Yâ Resulallah, beni Rabbimiz gönderdi. 'Habîbim isterse, dokunduğu taş toprak altın olsun. İsterse melek olarak peygamberlik yapsın' buyuruyor" dedi.
Efendimiz;
"Ne altın isterim, ne melek olmayı. Sadece kul olarak Peygamberlik yapmayı isterim" buyurdu.
> www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

