14 Mayıs’ta kazananlar ve kaybedenler

Sesli Dinle
A -
A +
Seçim bir yarıştır. Her yarışta olduğu gibi seçim yarışında da kazananlar ve kaybedenler olur. Ancak, seçimde kazananlar ve kaybedenler ebediyen kazanmış ve kaybetmiş olmaz, çünkü seçim devamlı tekrarlanan bir yarıştır. Bu seçimi kazananın bir sonraki seçimde kaybetmeyeceğinin bir garantisi yoktur. Bu seçimde kaybedenin bir sonraki seçimde kazanması ise mümkündür. Bu yüzden, kazananların çok sevinmesi kaybedenlerin ölümüne üzülmesi yersiz ve gereksiz…
 
14 Mayıs seçimlerinde de kazananlar, daha doğrusu kazançlı çıkanlar ve kaybedenler, daha doğrusu umduğunu bulamayanlar oldu. Umulur ki kazananlar da kaybedenler de bir sonraki seçimi kazanmak için daha iyi hazırlanırlar.
Kazananların hazırlanması daha ziyade seçmen kitlelerini memnun edecek icraatlara imza atmalarına, kaybedenlerin hazırlanması ise seçmen kitlelerini çekecek öneriler geliştirmelerine ve vaatlerini hayata aktaracak güce ve beceriye sahip olduklarına dair toplumda bir kanaat oluşturmalarına bağlı.
 
14 Mayıs seçimlerinde seçmenler olarak cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin seçimi için sandık başına gittik. Meclis seçimleri tamamlandı ve bir milletvekili dağılımı tablosu oluştu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise birinci çıkan aday az bir farkla seçilmeyi kaçırdı ve seçim 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tura kaldı.
 
Milletvekili seçimlerinde Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunluğu sağlamayı başardı; 323 milletvekili çıkardı. Bunun anlamı bir taraftan Meclis Başkanı’nın Cumhur İttifakı içinden -AK Parti’den- çıkacak olması diğer taraftan yasama faaliyetlerinde Cumhur İttifakı’nın ağırlık kazanması. Bu durum iyimser ve kötümser yorumlara tabi tutulabilir. İyimser yorum, Kılıçdaroğlu’nun ikinci turda cumhurbaşkanı seçilmesi hâlinde kuvvetler ayrılığının daha iyi hayat bulmasıdır. Kötümser yorum ise, yine Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığını kazanması hâlinde Meclis’te bazen kilitlenmelerin oraya çıkmasıdır. Bu durum bir taraftan iş birliği arayışlarını teşvik edebilir diğer taraftan gerilimi artırabilir ve kanun çıkartılması gereken durumlarda yürütmenin çalışmasını imkânsızlaştırabilir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan seçilmeyi kıl payı kaçırdı. Bu bir taraftan üzücü bir taraftan da sistemin işleyişi açısından umut verici. Üzücü olan taraf ikinci turun ilave masraf ve gerilim ortaya çıkarması. Sevindirici olan taraf ise, cumhurbaşkanının ikinci turda seçilmesinin Türkiye’nin demokratik kredibilitesini yükseltmesi.
 
İkinci tur Türkiye’de ilk defa vuku buluyor. Ancak, bu, başkanlık sisteminde az karşılaşılan bir durum değil. Türkiye böylece yeni sistemin bir diğer yüzünü daha görecek, tecrübe edecek. Bundan sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aynı durumun tekrarlanması mümkün, hatta muhtemel.
14 Mayıs seçimleri muhalefetin güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisinin rafa kaldırılması sonucunu verdi. Ben buna memnun oldum; çünkü mevcut sistemin eski parlamenter sisteme üstünlükleri zayıflıklarından daha fazla. Ancak, yeni sistemde birtakım reformların yapılması da şart. Bu reformlar esas itibarıyla parlamentonun yürütme karşısındaki konumunun güçlendirilmesi esasına dayanmalı. Bu çerçevede, TBMM’nin HSK ve AYM üyelerinin atanmasında daha etkili konuma gelmesi, bakanların göreve gelişinin Meclis’in onayına bağlanması, bakanların yine Meclis tarafından görevden uzaklaştırılabilmesi gibi değişiklikler akla ilk gelenler…
 
İnşallah Türkiye demokrasisi cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu da başarıyla tamamlayarak yoluna devam edecektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.