Balık sezonunda yaşıyoruz. Balık sevenler balık tezgâhlarını ziyaret ediyor ve sevdikleri balıkları satın alıyor. Balık fiyatları ise günlük olarak değişiyor. Bugün belli bir fiyattan aldığımız balığı yarın daha düşük veya daha yüksek bir fiyattan satın almamız mümkün. Bu durum piyasa ekonomisi ve piyasanın istikrarı hakkında önemli mesajlar veriyor. Bunların ne olduğu ve ne olmadığı hakkında çok mühim ipuçları ihtiva ediyor.
Piyasa, insanların tüm iktisadî faaliyetlerini gerçekleştirdikleri ortamın adı. Hemen hemen bütün insanlar çok az sayıda malın üreticisi ve çok sayıda malın tüketicisi olarak piyasada yer almakta. Başka bir deyişle, bütün insanlar doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bir piyasa aktörü. Piyasa ekonomisi ise insanların iktisadî faaliyetlerinde serbest olmalarının sonucu olarak doğan iktisadî model. Piyasa ekonomisinin belli bir düzenleyicisi yok. Piyasa ekonomisi, temel iktisadî kararları almakta serbest olan tüm insanların davranışlarının ortak sonucu olarak doğmakta.
Piyasa o kadar muazzam ve muhteşem bir olgu ki, kendi çıkarları peşinde koşan insanların iktisadî davranışlarını tüm toplum için yararlı kılıyor. Adam Smith tarafından işaret edildiği üzere, âdeta bir “görünmez el” insan faaliyetlerini tüm insanlara faydalı olacak şekilde ayarlıyor. Aslında, içinde yaşadığımız ve bir parçası olduğumuz piyasanın ne olduğunu ve nasıl çalıştığını bir bütün olarak kavramak hayli zor. Ünlü filozof Hayek’in dediği gibi, eğer piyasa var ve işliyor olmasaydı, büyük bir ihtimalle, insanlar sadece akla dayanarak bunun mümkün olduğunu hayal edemez ve kavrayamazdı. Buna rağmen, zaman zaman, piyasaya müdahale edilmesini isteyen insanlar, hatta, biraz komik şekilde, iktisatçılar karşımıza çıkabiliyor. Bunlar, temel müdahale gerekçelerinden biri olarak, piyasada görülebilen fiyat istikrarsızlıklarına işaret ediyor.
Oysa, balık fiyatlarında olan günlük dalgalanmalar diğer tüm mallarda da karşımıza çıkabilir. Balık fiyatları havanın ve suyun soğukluk derecesine, balık sürülerine tesadüf edilip edilmemesine, balık tutma tekniklerine vs. bağlı olarak günden güne değişir. Bir balık çoğaldığı zaman onun fiyatı düşer, azaldığı zaman fiyatı artar. Meselâ, bu satırların yazıldığı sırada lüfer az çıkmaktaydı ve fiyatı kilo başına bin liraya yükselmişti. Ancak, insanlar, çoğu zaman, fiyatlardan pek şikâyetçi olmaz; çünkü, fiyatların balık miktarına bağlı olduğunu bilir.
Aynı şey diğer mallar için de geçerlidir. Balıklar ile diğer mallar arasındaki genel fark balık fiyatlarının günlük değişmesine karşılık diğer malların fiyat değişikliklerinin daha uzun vadede ortaya çıkmasıdır. Örnek vermek gerekirse, yiyeceklerle ilgili olarak yağış miktarı, fırtına ve su baskını olup olmaması, hastalıklar, üreticilerin ekim tercihleri, iş gücü ve girdi fiyatları, tüketici tercihlerinde -yani talepte- öngörülemez değişmeler gibi faktörler yiyeceklerin fiyatlarında düşmelere veya yükselmelere yol açar. Özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde fiyatların sürekli artması beklenir. İnsanlar bu artışları üreticilerin ve daha ziyade satıcıların ahlâksız olması veya aşırı kâr peşinde koşması gibi unsurlara bağlar. Oysa, uzun vadede, en önemli olan şey, üretimin devam etmesidir. En kötü durum, bir malın, alıcısının azalmasına yol açacak şekilde fiyatının yükselmesi değil, üretim alanından tamamen çıkmasıdır. Başka bir deyişle, en yüksek fiyat bir malın hiç olmamasıdır.
Devlet nasıl ki balık fiyatlarına müdahaleye pek çağırılmıyorsa aynı şey diğer mallar için de olmalı. Zira, devlet müdahaleleri genellikle istenenin tersine sonuçlar verir ve bu müdahalelerden orta ve uzun vadede bütün toplum zarar görür.
Atilla Yayla'nın önceki yazıları...
Karaborsacılar, fırsatçılar tarafından [mallar saklanarak] fiyatlar yükseltilip millete zarar ve zulüm haline geldiği zaman, Belediyenin ilgililerle istişare ederek uygun bir narh, kâr haddi koyması caiz olur. (Redd-ül Muhtar) (dinimizislam.com)
Adam Smith'in düzenine kapitalizm denir. Bu düzen burjuvazi yararına insanları sömürmek üzerine kurulmuştur.