Muhafazakârlık ve devrimcilik bağdaşır mı?

Sesli Dinle
A -
A +

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 seçimlerine giderken yeni bir kavramı kendisini ve partisini vasıflandırmak için kullanmaya başladı: Muhafazakâr devrimci... Bu kavram siyaset terminolojisinde mevcut mu? Siyasal hayatta bir karşılığı var mı?

 

Muhafazakârlık, sosyalizm ve liberalizm kadar gelişmiş olmamakla beraber, bir ideolojidir. (conservatizm). Muhafazakârlık genel olarak var olanı korumak ister; değişime tümden karşı çıkar veya değişimin tedricî olmasını ve deneme yanılma yoluyla ilerlemesini ister. Devrimcilik ise çoğu zaman şiddete dayalı, yukarıdan dayatılan hızlı ve toplu değişim taraftarlığı anlamında kullanılmakta. Devrimcilik daha ziyade sola, sosyalizme yakıştırılmasına rağmen, tarihî ve güncel örneklerin gösterdiği üzere, "faşizm" ve "İslamizm" gibi totaliter ideolojilerde de devrimci bir taraf bulunmakta.

 

"Muhafazakâr devrimci" kavramı siyaset teorisinde nadiren kullanılır.  Yaygın ve baskın bir kavram değildir. Bu yüzden, ister istemez, biraz tuhaf görünmekte. Bununla beraber, iki noktaya işaret etmekte fayda var. İlki hemen her ülkede siyaset hayatının kavramlara ve ideolojilere sığdırılamayacak bir çeşitlilik ihtiva etmekte olması. İkincisi, bu kavramların siyasi hayattaki aktörleri tam manasıyla ve kapsayıcı şekilde tanımlamasının imkânsız olması. Bunun pratik sonucu şu; muhafazakâr olduğu söylenen kişilerde ve partilerde devrimci taraflar olabilir, muhafazakârlıktan kesin olarak ve tamamen uzak olduğunu var sayan kişi ve kesimler ciddi muhafazakârlık taşıyabilirler.

 

Bunun en iyi örneği Türkiye siyasetinde bulunabilir. Türkiye’de muhafazakârlar genellikle siyasi sitemde önemli değişiklikler talep edegelmişlerdir. Başka bir deyişle siyasetimizde yenilikçi adımlar genellikle muhafazakâr siyasi partiler tarafından atılmıştır. Bunun en iyi örneklerinden biri AK Parti’nin macerasında görülebilir. Okullarda okutulan andın kaldırılmasından, başörtülü kadınların haklarının iadesine, Kürtlerin çeşitli kültürel ve siyasi haklarının tanınmasından, hükûmet sisteminde radikal sayılabilecek değişikliklere gidilmesine kadar birçok ileri adımda muhafazakâr AK Parti başı çekti. Bu yüzden bu parti muhafazakâr adlandırmasına tam olarak uymamakta, başka bir deyişle siyaseti tanımlamak ve anlamak için çizilen şablonlara oturmamaktadır. Buna karşılık, AK Parti’nin geleneksel aile değerlerinin korunmasında, dinî kültürün muhafaza edilmesinde vs. muhafazakâr bir tavra sahip olduğu da açık bir hakikattir...

 

Kendini ortanın solunda ve Kemalizmde konumlandıran ve devrimci ve ilerici bir parti olduğunu söyleyen CHP tam tersi bir çizgidedir. CHP siyasi sistemde reform yapılmasına şiddetle karşıdır. Referansı genellikle geçmişe, tek parti cumhuriyeti dönemine yapmaktadır. Yıllardır Kürtlere ayrımcılık yapmak anlamına gelen andın kaldırılmasına da, sapkın parlamenter sistemden vazgeçilmesine de karşıdır. Yani siyasi sistemde, kelimenin tam anlamıyla tutucudur. Buna karşılık klasik aile kurumuna pek önem vermemekle, dinî eğilim ve eğitimin pek dikkate alınmamasıyla değişim taraftarıdır...

 

Gördüğümüz gibi siyasi partiler tam olarak tarif edilemeyecek kadar esnek ve değişken aktörler. Bu yüzden onları, özellikle büyük ve iddialı olanlarını, tek bir kavramla tanımlamak ve tavsif etmek de zor ve bazen anlamsız…

 

"Muhafazakâr devrimci" kavramının Erdoğan tarafından seçim kampanyasında kullanılmasının, kavrama geçici bir ün ve kullanım sıklığı kazandıracağı söylenebilir. Ancak, kavramın belirgin bir anlamı yok ve kalıcı olması da pek mümkün görünmüyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.