Sosyal medya ve kamu kurumları

A -
A +

Sosyal medya tüm insanlığın ve bütün özel ve kamusal kurumların önünde yeni mecralar açtı. Henüz yeterince kurallı bir şekilde insanlığın hayatında yer işgal etmemekle birlikte, her gün yaşanan tecrübelerle, insan ve toplum hayatında kalıcı şekilde yer edinmek üzere ilerlemekte.

 

Sosyal medyanın hayatına ve işleyişine ciddi yenilikler getirdiği şeylerden biri kamu kurumları; Cumhurbaşkanlığı, parlamento, bakanlıklar, bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatları, belediye başkanlıkları ve belediye meclisleri... Bu kurumlar sosyal medya aracılığıyla tanıtımlarını yapmakta ve insanlara ulaşmakta. Vergi yükümlülüklerinden su kesintilerine kadar uzanan geniş bir alanda halka duyuru yapmakta. Halk ise asayiş sorunlarından sahipsiz ve saldırgan sokak köpeklerini şikâyet etmeye kadar uzanan geniş bir yelpazede kamu kurumlarına başvurabilmekte. İnsanlar taleplerini ve şikâyetlerini sosyal medya paylaşımlarıyla genel olarak veya ilgili kuruma yönelik müracaatlarıyla özel olarak gündeme getirebilmekte ve takip edebilmekte.

 

Bu çerçevede bilhassa sosyal medyada belediyelerin yaptıkları etkileşimlerde bir durum dikkat çekmekte. Bazı resmî belediye hesapları hoşa gitmeyen veya eleştirel yorumlar getiren paylaşımlar yapan kimseleri kendilerini takip etmekten engellemekte. Yani sosyal medyada özel bireyler gibi hareket etmekte.

 

Takipçileri engelleme açısından özel bireylerle kamu kurumları arasında fark var. Bir birey, sevmediği veya istemediği paylaşımlar yapan kişileri engelleme hakkına sahip. Bu, bir ifade özgürlüğü ihlâli gerçekleştirmek, engellenen insanların kendisini ifade etmesinin önüne geçmek anlamına gelmez. Netice itibarıyla, her bireyin sosyal medya hesabı ona ait bir özel platformdur. Orada kimlerin boy gösterebileceği hakkında nihaî kararı verecek olan da hesap sahibi bireydir.

 

Ancak, belediyeler için aynı şey söylenebilir mi? Yani belediyelerin hesabı da özel hesaplar gibi görülebilir mi? Belediyeler tıpkı özel vatandaşlar gibi istemediklerini engelleme hakkına sahip midir?

 

Bana öyle geliyor ki belediyeler böyle bir hakka sahip değil. Belediyeler hiçbir sebeple şu veya bu görüşten, su veya bu eleştiriyi dile getiriyor diye herhangi bir vatandaş engellememeli. Elbette yanlış, kasıtlı, haksız ve saldırgan mesajlar ve yorumlar da olabilir. Bazı insanların, bilhassa kimliği gizli, anonim hesaplar söz konusu olduğunda daha mütecaviz bir tavır sergilemesi de beklenebilir. Ancak, belediyeler işi şahsileştirmeden hemen hemen her hesapla muhatap olmalı. Belediye personelinden görevlendirilen insanlar bu tür hesaplara cevap vermekle sorumlu tutulmalı. Bu çalışanların da hiçbir şeyi bir şahsî mesele gibi almamaları kendilerine iyice tembih edilmeli.

 

Aksi takdirde, hesap engelleyen belediyeler vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmış olur. Oysa, bir yerde seçilen belediye başkanı ve belediye organları tüm halka hesap vermek zorundadır. İnsanlar arasında negatif veya pozitif ayrımcılık yapmaları kabul edilemez. Bu bakımdan Türkiye’nin önünde iyi bir örnek CİMER’dir. Her yaptığının isabetli ve tüm çalışmalarının mükemmel olduğunu söyleyemeyiz; ama CİMER hemen hemen gelen her dilekçeyi takip etmekte ve işleme koymakta…

 

Kamu kurumları vatandaşlar arasında şu veya bu gerekçeyle ayrımcılık yapmaktan uzak kalmalı. Negatif ve pozitif ayrımcılık yapmama kamu kurumları için sosyal medya münasebetlerinde de temel ölçütlerden ve ilkelerden biri olarak işlemeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yalınız Efe17 Kasım 2024 19:00

Kamu kurumlarına başvuruda bulunurken veya belediyeye yazarken edepli olmalı, hakaret etmemelidir. Eğer çare olmuyorsa sabretmeli, hakkını hukuki yollardan aramalıdır.