Geçtiğimiz pazar günü İstiklal Caddesi’nde vuku bulan terör saldırısında altı vatandaşımız hayatını kaybetti ve onlarca vatandaşımız yaralandı. Terör saldırısı doğal olarak toplumda büyük bir tepki çekti ve özellikle sosyal medyada yoğun tartışma konusu oldu. Tartışmalarda dikkatimi çeken bir husus pek çok kimsenin sanki terör ve teröristler hakkında uzmanmış gibi yazıp çizmesiydi.Bu tür alçakça saldırıların toplumda bir infial uyandırması ve tartışmalara konu olması bir bakıma normal. Ancak terör, teröristler ve terör örgütleri konusunda aynı zamanda bir uzmanlık bilgisine ihtiyaç duyulduğu ve ileri geri konuşmaların birçok hata ihtiva edebileceği de gözden uzak tutulmamalı.
Bu yüzden, doktorasını terör ve teröristler üzerine yapmış bir kişi olarak, bazı temel bilgileri okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Terör siyasi amaçlarla, sistematik biçimde ve daimî olarak şiddet kullanılmasıdır. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, her tür şiddet değil sadece siyasal amaçlı şiddet terör teşkil edebilir. Başka bir deyişle, her terör eyleminde şiddet vardır ama her şiddet olayı terör değildir. Şiddet terörün gerekli şartıdır ama yeteri şartı değildir.
Terör çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Bir yaklaşım terörü yukarıdan terör, aşağıdan terör olarak ikiye ayırır. Yukarıdan terör devlet tarafından masum vatandaşlarına karşı siyasi amaçlı şiddet kullanılmasıdır. Aşağıdan terör ise vatandaşların devlete karşı siyasal şiddet kullanmasıdır. Bir diğer terör ayrımı seçici terör ve ayrımsız terördür. Seçici terör genellikle devlet adamlarına yönelir ve onları ortadan kaldırmayı amaçlar. Ayrımcı terör ise gelişigüzel, saldırıdan etkilenen kimseler doğrudan veya dolaylı olarak terörün hedefi olmadan yapılan saldırılardır. Burada amaç toplumda korku ve panik oluşturmaktır. Ayrıca devlete de teröristleri önlemeye muktedir olmadığına dair mesajlar vermektir.
Son olarak ideolojik terör ve ayrılıkçı terör ayrımı yapılabilir. İdeolojik terörde amaç bir ideolojik devlet kurmaktır, ayrılıkçı terörde amaç bir ülkeden başka bir ülke çıkarmaktır!..
İdeolojilerin teröre bakışı hakkında da bir şeyler söylenebilir. Sert-totaliter ideolojiler terörü meşru, gerekli ve yararlı bir araç olarak görür. Meselâ sosyalistler hem iktidara gelmede hem de iktidarda kalmada (iktidardan gitmemede) teröre başvurur. Benzer bir şey nasyonal sosyalizm ve faşizm için de söylenebilir. Marksist teoride bireysel terör ve kitle terörü ayrımı yapılır; bireysel terör kınanırken kitle terörü onaylanır. Ancak, kelimenin çağrıştırdığının aksine, bireysel terör ile kastedilen tek tek şahısların teröre başvurması değil terörün bir siyasi merkezin (partinin) bilgisi ve emri haricinde gerçekleştirilmesidir…
Pazar günü PKK-PYD tarafından gerçekleştirilen alçak saldırı ayrımsız terör örneği. Saldırıda ölen kişiler teröristler ve onlara emir verenler tarafından şahsen bilinmemekte ve kişisel olarak hedef alınmamaktaydı.
Yapılmak istenen ani, toplu ve dehşetli ölümlerle toplumda bir korku atmosferinin oluşturulmasıydı. Bu tür vakalarda medya organlarının haber verme hırsıyla olayın üzerine atlaması teröristlerin amacına ulaşmasını kolaylaştırır. Başka bir deyişle terörde teröristin medyaya kesin ihtiyacı vardır; medya ise zaten terör olaylarını abartarak haberleştirmeye hazırdır.
Özellikle sosyal medya çağında bu gerçek daha da keskinleşti. Her sosyal medya kullanıcısının bu amaca bilinçli şekilde yöneldiği elbette söylenemez; ama birçok paylaşım saldırının bir anlamda amaçlarına ulaşmasını kolaylaştırdı…