Geçen yıl şubat ayında başlayan Ukrayna-Rusya savaşı devam ediyor. Rusya’nın hızlı davranarak tüm Ukrayna’yı işgal etme ve muhtemelen bir kukla Ukrayna yönetimi kurma projesi başarısız oldu. Ukrayna yaklaşık iki yıldır tüm eksiklik ve yokluklara rağmen direndiği Rusya’dan korkmamayı ve büyük bir güçle savaşmayı öğrendi.
Ancak, son zamanlarda savaşın gidişatında yeni durumlar karşımıza çıkıyor. Bunların en önemlisi Ukrayna’nın savaşı Rusya’ya taşıma kararı. Bu husus, zaman zaman Ukrayna Devlet Başkanı V. Zelensky ve diğer yetkililer tarafından dile getirilmekte. Ukrayna Rusya’ya karşı Rus topraklarında gittikçe artacağı söylenen saldırılar düzenlemekte. O kadar ki drone saldırıları başkent Moskova’ya kadar ulaştı.
Rusya buna karşı sert tepki gösteriyor. Ukrayna saldırılarının Rusya’da sivil halka zarar verdiğini öne sürüyor. Topraklarında gerçekleşen Ukrayna ataklarını terör eylemi olarak adlandırıyor ve uluslararası camia tarafından kınanmalarını istiyor. Bu tür saldırılara karşı misilleme yapacağını belirtiyor ve yapıyor.
Bu durumu nasıl değerlendirmek uygun olur? Ukrayna’nın savaşı Rusya’ya taşıma kararı doğru mudur? Ukrayna saldırıları terör olarak adlandırılabilir mi?
Kuşku yok ki bu savaşta Rusya saldıran Ukrayna saldırılan taraf. Rusya, Ukrayna’nın kendisi için bir tehlike olabileceğini düşündüğünü ve bu yüzden, kendi tabiriyle, Ukrayna ile bir savaş yapmadığını, sadece ona karşı bir askerî operasyon yürüttüğünü iddia ediyor. Ne var ki, bir ülkenin bir diğer ülke için tehdit teşkil etmesi o ülkeye saldırılmasını haklı ve gerekli kılmaz. Rusya Ukrayna gibi kardeş ve birçok tarihî ortaklıklarının mevcut olduğu bir ülkede her zaman müttefikler bulabilirdi ve ülke politikalarını içeriden ekilemeye çalışabilirdi. Ne yazık ki bu yolu izlemek yerine saldırmayı tercih etti ve önce Kırım’ı ilhak etti şimdi de Ukrayna’nın en azından Donbass bölgesini kendi topraklarına katma peşinde.
Bu savaşta saldırılan taraf Ukrayna. Savaş esas itibarıyla Ukrayna topraklarında devam ediyor. Dolayısıyla, ölümler ve yıkımlar da büyük ölçüde Ukrayna topraklarında vuku bulmakta. Ukrayna’nın bu durumdan rahatsız olması meşru ve anlaşılır bir durum. Yetkili ağızların da belirttiği üzere, Rusya’da siviller Ukrayna halkının çektiği acılardan yeterince haberdar değiller ve günlük hayatlarına olağan şekilde devam ediyorlar. Bu yüzden, Ukrayna’nın savaşı Rus topraklarına taşımak istemesi mantıklı ve meşru.
Savaşlarda elbette sivillerin zarar görmemesi önemli. Ne var ki Rusya kendi topraklarındaki sivillerin zarar görmesinden veya görecek olmasından endişe duyarken aynı endişeyi Ukrayna halkı için hissetmiyor. Ukrayna halkı ne yazık ki bu acıları yaşıyor. Ukrayna’da sivil hedefler, konutlar, hastaneler ve okullar da Rus saldırılarına maruz kalıyor. Bunda bir taraftan Rusların tipik bir örneğini Çeçenistan savaşında gördüğümüz geleneksel kabalığı, özensizliği, vahşiliği, diğer taraftan, muhtemelen, silahlarının kalitesizliği rol oynuyor. Ama, sebep ne olursa olsun, sonuç değişmiyor. Ukraynalı siviller ölmeye, evsiz kalmaya, varlıklarını kaybetmeye devam ediyor.
Ukrayna’nın, savaşı Rus topraklarına taşıması savaşın Rus halkı tarafından daha fazla ve daha yakından hissedilmesini sağlayabilir. Bu da savaşın bitmesi doğrultusunda yapılacak çalışmalar için daha iyi bir zeminin oluşmasına katkı verebilir. Rusya’nın Ukrayna saldırılarından rahatsız olması ve saldırıların terör olarak adlandırılarak kınanması çağrısının uluslararası hukukta ve vicdanlarda karşılık bulması çok zor. Bu yüzden, Ukrayna’nın, sadece askerî kişileri ve tesisleri hedef almak şartıyla, savaşı Rusya’ya taşıması normal.