Amerika... Son 5 yılda dış ticaretin ikiye katlandığı, karşılıklı yatırımlarımızın arttığı dünya devi. Tüm ülkeler için büyük önem taşıyan bu ülkede 5 Kasım'da seçimler yapılacak malum. Yaşlılığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle başkanlığa yeniden aday olmayan Joe Biden’ın da desteğiyle yarışa başlayan Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile Biden öncesi dönemin başkanı Donald Trump arasında geçecek bu yarış. Seçime 2 hafta kala hangi adayın kazanacağına dair tahminler, kamuoyu yoklamaları birbiriyle yarışıyor. Ülkede eyaletler arası dengeler, son dakika konuşmaları, TV programları sonucu son dakikada değiştirebilecek etkiye sahip olabiliyor ve tüm dünyada neredeyse tüm insanlığı ilgilendiriyor.
Ekonomi ve siyaset iç içe geçmiş iki önemli konu. Mesela son dönemde geleceğin parası olarak gösterilen kripto para piyasalarında 'piyasa dostu' olarak bilinen ve başkan olduğunda piyasayı yükseltecek kararlara imza atacağını açıkladığından, Trump öne geçtikçe kripto para piyasalarında yükselişler yaşanıyor. Kripto paralara yakınlığı bununla kalmayıp World Libert Financial adlı kripto para projesini başlatan, TRUMP ismi verilen token da çıkaran bu oluşum sebebiyle Trump her öne geçtiğinde kripto para piyasaları yukarı doğru ivme kazanıyor.
Trump'ın sermaye piyasalarında açıklık politikasının tersine genel ekonomi politikalarında 'korumacı' olması bekleniyor. Trump'ın ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için ticaret politikalarını daha agresif şekilde yönlendirebileceği, müttefik ülkelerle yapılan iş birliklerini ikinci plana bırakabileceği de yine tahminler arasında. Bu yaklaşımla özellikle Almanya ve Güney Kore gibi ülkelerden iş fırsatlarını ABD'ye çekmeyi hedefliyor Trump. Kaliforniya Barosu'na kayıtlı Türk Avukat Dorukhan Oğuz'un tahminlerine göre, Türk iş dünyası için Trump'ın kazanması daha rekabetçi bir ticaret ortamı sağlayabilir. Öte yandan Kamala Harris'in de Biden yönetiminin müttefiklerle daha geniş ekonomik iş birlikleri yapma politikasını sürdürmesi beklenebilir. Oğuz'a göre Harris yönetiminde ABD'nin ticari ortaklıkları genişletmeye yönelik stratejiler de önemli fırsatlar sunabilecek. Kısacası kim kazanırsa kazansın, Türkiye ile iş birliğini geliştirmeye yönelik politika izlenmesine kesin gözüyle bakılıyor.
2021 yılında ABD ile ticaretimiz 27,8 milyar dolardı. 2022'de 32,1 milyar dolar, 2023'te 30,6 milyar dolar... 2024 rakamları ise yılın 10. ayı biterken 40 milyar dolara ulaşıldığını gösteriyor. Ülkeye otomotivden mobilyaya, petrol yağlarından elektronik devrelere, serum ve aşılardan gıdaya kadar çok sayıda ürün ihraç ediliyor. Perakendecilerimizin mağaza açma planları, çelik ve çimento üreticilerinin ülkede iş birlikleriyle var olma hazırlıkları, enerjide aranan fırsatlar önemli. Bu nedenle her iki aday için de Türkiye ile yürütülecek ilişki sürecinde temiz enerji politikaları ile ticaret fırsatları önemli yer tutmaya devam edecek. İşte bu noktada Oguz Law kurucusu Dorukhan Oğuz'un iş dünyasına stratejik önerileri var. Şöyle:
* Trump'ın başkan olması hâlinde ticaret politikalarında daha fazla tek taraflılık görebiliriz. Bu, göçmenlik ve ticari süreçlerde zorluklara yol açabilir. Yatırımcıların bu riskleri en aza indirmek için vize başvuruları ve şirket kurma süreçlerini hızlandırması gerekiyor. Teknoloji ve enerji sektöründe fırsatlar devam ediyor. Harris'in başkanlığı yatırımcı için daha öngörülebilir süreçleri beraberinde getirebilir.
* ABD'de yüksek teknoloji ihracatına yönelik kısıtlamalar zirvede. Bu da kim kazanırsa kazansın devam edecek gibi görünüyor ve Türk teknoloji yatırımcılarının dikkat etmesi gereken bir nokta.
* Trans-Pasifik ortaklığını kamuoyu desteklemiyor. Bu nedenle ne Harris ne Trump bu çerçevede geniş ticaret anlaşmalarına sıcak bakmayacak...