Yapay zekânın şehri

Bazı projeler var ki, daha birkaç cümle dinlediğinizde heyecanlanıp "bir an önce bitse de görsem" duygusuna kapılırsınız... Anlatacağım proje bunlardan biri. Çünkü tarımdan yüksek teknolojiye, sağlığa, sosyal hayata dair ne varsa bütün unsurların bir arada bulunacağı müthiş bir kümelenmeyi anlatıyor. İlk adımı atılan, hayata geçirilmesi hâlinde dünyaya yayılan yeni nesil yaşam modeli olma niteliği taşıyan sistemde yapay zekâ destekli ulaşım, çevre dostu enerji sistemleri, ileri tarım teknoloji ve çok nitelikli sağlık uygulamaları da yer alacak ve Ankara'nın Güdül ilçesinde hayata geçecek. Her detayını heyecanla dinlediğim projeyi anlatayım…

 

Öncelikle Skyway raylı ulaşım sistemi... Yani çoğumuzun 'havaray' olarak bildiğimiz sistem, Güdül'de kurulacak. Güdül'ü teknolojik bir kent yapmayı amaçlayan projenin önemli bir parçası. 6 duraktan oluşacak ve şehrin teknoloji merkezi, sağlık merkezi ve üretim merkezini birbirine bağlayacak, ulaşım ihtiyacını hızlı ve kara yolu trafiğine karışmadan sağlayacak ve TÜRKİYE'DE İLK olma özelliği taşıyacak, çevre dostu olacak.

 

Enfeksiyon hastanesi ve termal sağlık tesisi. Projenin en heyecan verici bölümlerinden biri sağlık kompleksleri. Ankara'nın Güdül ilçesi, bilindiği üzere çok önemli termal kaynaklara sahip. Bu termal şifadan faydalanmak isteyenler için planlanan termal sağlık tesisi, şifalı kaynakların sağlık ekipleri gözetiminde kullanılmasını sağlayacak, 400 yataklı olacak. Aynı zamanda bir de 220 yataklı yapay zekâ ile entegre edilmiş bir ENFEKSİYON hastanesi yapılacak. Türkiye'nin ilk yara ve enfeksiyon hastanesi, milyonlarca hastaya "ozon tedavisi" ile umut olacak. Dünyada 567 milyon yara hastası var. Bu hastaların sayısı her geçen gün artıyor ve bu hastalar mücadelelerinin bir yerinde başka çareleri kalmadığı için 'amputasyon' kararına uymak zorunda kalıyor. Yani yara olan uzuvlarını kaybediyor. Teknoloji odaklı bu hastane sayesinde hastaların yüzde 85'inin 'amputasyona' mecbur kalmadan tamamen iyileştirme iddiası da bu yatırımın önemli parçalarından...

 

Gelelim dünyanın bugün ve gelecekteki en büyük problemi olması beklenen "gıda güvenliği" kısmına... Bu entegre proje ile 29 bin dönüm arazi tahsisi gerçekleşecek. Bunun 10'da birinde ata tohumu artırma işlemleri yapılacak, kalan 17 bin dönümün 2 bininde sosyal alanlar, köyden kente göçe sebep olan ne varsa tamamının bertaraf edileceği bir üretim köyü kurulacak. Yani üreten var olacak. Bütün teknolojik ve sosyal imkânlar Güdüllülerin önüne serilecek... Yani yüksek gelirli iş olacak, eğitim, eğlence, üretim, sosyal gelişmişlik... Güdül'den Karabük-Eflani'ye uzanan öncü hamle, tarımın yeniden değer kazandığı günleri getirecek. 10 milyon metrekarelik ekilebilir arazi, 2 bin metrekarelik konut ve sosyal yaşam alanı, 17 milyon metrekarelik mera alanına sahip olacak. 300 bin meyve ağacı, arıcılık, su yönetimi, entegre tarım tesisleri ile bir üretim ekosistemi inşa edilecek. Proje daha başlangıçta dahi 1000 nitelikli istihdama imkân verecek.

 

Bitmedi... Türk mutfağına da yatırım var burada. Kuveytli yatırımcı Alseddiq, Kuveyt'ten Türkiye'ye uzanan bir lezzet hattı kurmayı da hedefliyor. Bunu da bölgedeki organik üretimin paralelinde yapmayı hedefliyor.

 

Peki bu organize yatırım, hangi organizasyonla olacak?

 

Proje, teknoloji ve doğal hayatı harmanlamayı amaçlayan SIWI WORLD Yatırım Platformu imzasını taşıyor. RSW TR Investment AŞ CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkanı Âdem Karaveli, tamamı tescillenmiş sistem olduğunu ifade ettiği projesinin 69 milyon dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğunu söylüyor. Yani hedef, insanı temel alan, bütüncül, ekonomik ve teknolojik bir kent projesi...

 

 

 

Canan Eraslan'ın önceki yazıları...