‘Zafer' Cimbom'un!

Dağdan gelir taştan gelir at gözlüklü Zafer gelir... O, neydi öyle şey abi ya?.. Hakem, değil, hâciz memuru gibiydi... G.Saray'ın üç puanını tahsil etmek için elinden geleni ardına, kartları cebine koymadı. Belli ki reklam uğrunaydı... Belli ki, şöhreti erken yakalama sevdasındandı... 30 yaşındaydı ama aklı başında değildi... Acele kararlar verirken, acıma duygusunu da yitirmişti... G.Saray, Zafer Önder'liğinde "İpek" gibi, yumuşacık bir galibiyet elde etti. Çok çalıştı, az aşındı. Üç puanı kolay yolla aşırdı. Şimdi bazı otoriteler şöyle diyecek; "G.Saray'ın bu maçı kazanmak için hakeme ihtiyacı yoktu..." Yalan... Bal gibi de vardı. Görünen oydu ki; G.Saray halsizdi, mecalsizdi, moralsizdi... Herşey golü atana kadardı. Bu da tamamen İstanbulspor'un klasik oyun tarzındandı. Ama golü yedikten sonra İstanbulspor, Bushi'yle Selçuk'la ve İlker'le öyle gelmeye başladı ki, ortalık "gol" kokuyordu. O halde birilerinin bu noktada birşeyler yapması gerekiyordu. Ve zafer, "Zafer" benimdir diyenindir... Cimbom zafere "Zafer" de Cimbom'a yakındı... Tebrikler Zafer... Tebrikler Önder... Tebrikler İpek... Başardın... Adın Ali Sami Yen'e altın harflerle kazındı... Bu ismi İstanbulspor ve Türk futbolu artık, asla unutmayacak... Tam 1 saat boyunca hem 9 kişiyle, hem de G.Saray gibi bir devin karşısında caka satmak, faka basmamak kolay işmiydi? Gerçi, görevini tamamlamanın verdiği huzur (!) içerisinde hakem de aradan çekilmiş, Aslan'la Boğa'yı kozlarını paylaşsın diye başbaşa bırakmıştı. Ama heyhat... Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti. Üstelik hesapta bir de Sergen vardı. Zaten pisikolojisi çökmüş İstanbulspor, bir de karşısında Aslan Kral'ı görünce iyice bunalım oldu. İşte tam bu sırada bir Arif, bir de Serkan araya sıkışınca kalmadı Boğa'da can... Bir ara tribünler gollerden fırsat bulup, kahkahalara da büründü. Bülent Üçüncü'ye çalınan penaltı yüzündendi bu... Ne gülüyorsunuz kardeşim komik bir durum mu var? Siz hiç bilmezmisiniz ki, atalarımız ne demiş? "Bin tane cahil dostun olacağına bir tane akıllı hakemin olsun yeter..." Bakalım 4 gün sonra Barcelona'da o, dost kim olacak?