Maç kaç kaç hocam?

"Eli işte, gözü oynaşta"ydı ya, o yüzden rahat oynayamıyordu... Aklı fikri çoğunlukla Bursa'da, az buçuk da İzmir'deydi... Fener'in kaybetmesi onlara "imkansız" şampiyonluğu getirebilir, Beşiktaş'ın yenilmesi Şampiyonlar Ligi'ne götürebilirdi... Medcezir olayı gibi bir şeydi işte... Gel-gitlerle doluydu kafası... Bu iki güzel hayal, medcezir çekimi gibi çekiyordu... Oyuna olmasa da skora yansıtıyordu bunu Cimbom, gelip gidiyordu Sivas kalesine... Bu hızla daha ilk dakikalarda Ümit'leniverdiler 1-0'la. Ve sonrasında yeni denemeler... Sivas'ın da tuzu kuruydu nasıl olsa!.. Ununu elemiş eleğini asmış. G.Saray'ı yense ne olur, yenmese ne olurdu!.. Üstelik Balili gol kralı mı olacaktı? Ama Ümit Karan'ın böyle de bir fantezisi vardı ayrıca... Anlayacağınız tam beklendiği gibi bir maçtı. Nitekim İzmir ve Bursa'dan ilk yarı itibarıyla gelen güzel haberler Ümit'in golünden de sevindiriciydi. Beşiktaş yakalanmış, Fener gözaltındaydı... Maç boyunca aman aman oynamayan ama golü atmakta da oyalanmayan G.Saray, soyunma odasına bir taşla üç kuş vurmanın edasıyla gitti... İkinci yarıda maça yine radyo kulağında çıkan sarı-kırmızılı futbolculardan bazıları maç yerine fasıl dinler gibiydi. Carrusca, İnomoto, Orhan Ak, sahada değil sahilde tur atıyorlardı sanki. Birazcık Mehmet Topal ve Sabri'nin çabaları olmasa bu maçın G.Saray için hiçbir anlam taşımadığını düşüneceğim. Hayrettin, Mehmet Yıldız, İlhan ve Servet, Sivas adına zaman zaman tehlike oluştursa da görüntü var ses yoktu. Tuzu kuru Sivas, bence istese dün G.Saray'ı yaş tahtaya oturtabilirdi. Ama dedik ya, "Adam sende..." zihniyeti buna izin vermiyordu. Uzun süre de vermedi zaten... Kalan son çeyrekte de G.Saray'ın gidecek hali, yürüyecek mecali yoktu... Ömrünün son anını yaşayan hasta gibiydiler... Oysa böyle günlerde, böyle maçlarda başını biraz belaya sokmalısın. Soranlara da göğsünü gere gere, "Beni bu tür maçlar yaktı, mahvetti..." diyebilmelisin... Şampiyonluk; kendisiyle birlikte kıpırdayacak, onunla oynaşacak, coşkulu, cesur insanlardan hoşlanır... Ama elin oğlu bile ancak bu kadar tahammül edebilirdi. Nitekim tuzu kuru da olsa Sivas, G.Saray'ı yaş tahtaya oturtuverdi...Gürhan'ın golü, G.Saray'a "Gelecek yılın hesaplarını iyi yapın" mesajı içeriyordu... G.Saraylılar Gürhan'ın bu mesajını şapkayı önlerine koyup sorgulamalı...