100 görümlüğü

A -
A +

Hiç kimse, duymak istemeyenler kadar sağır olamaz... "Mee... Haaa... Keeeee... Alo sesüm gelir müü?.." ".........................." Ortalık çınlıyor, MHK tınlamıyor... Umurunda değil. Ortada bir sürü suçlama var, deliller, ispatlar var, MHK'da 'tık' yok... G.Saray-Beşiktaş maçının hakemi Orhan Erdemir'di. Kendisine tebligat bile yapıldı. Ama ne hikmetse gizli bir güç Erdemir'i aldı yerine Kuddusi Müftüoğlu'nu koydu. Çünkü, önce Hüsnü Güreli ardından Yıldırım Demirören televizyonlarda meydan okudu; "Erdemir'i asla bizim maça veremezler." Örnekleri çoğaltmak mümkün, ama yerimiz dar!.. Bu durumda ortaya bir gerçek çıkıyor; Merkez Hakem Komitesi değil, Merkez Hekim Komitesi... Kafalarına koymuşlar, Beşiktaş'ı iyileştirecekler. Malum; 100. yılda yıldız hastalığı... "En büyük Beşiktaş başka büyük yoğtır..." Beşiktaş şampiyon olacak... Emir büyük yerden... Tandemle alan daraltır o biçim pres yaparız... MHK'nın işlerinden anlayan bir delikanlı gelse de bir el atsa şu işe... Beşiktaş'ın G.Saray ve Fener'le arasını açmak istemeyenler Türk futbolunda derin yaralar açıyor. Şu yıldız olayı çıktı çıkalı mertlik bozuldu. Benim üç yıldızım var senin kaç tane? Beşiktaş'ı G.Saray'la Fener'in yanına getirmek uğruna alavere, dalavere... Bir de 100. yıl eklendi şimdi... Ben anlamaz merkez anlar... 100. yıl dedik ya gardaş... Çizerim böyle dedikoduları... İşin aslına bakarsan Beşiktaş'ın MHK'ya hiç ihtiyacı yok... Kimine göre, 'oyunun kuralı'nı, bana göre 'futbolun kralı'nı oynuyor... En iyi forvet onlarda.... En iyi orta saha onlarda... En iyi defans onlarda... Sağ gözünü kim şişirdi; Beşiktaş... Sol gözünü kim şişirdi; Beşiktaş... Yanağını kim patlattı; Beşiktaş... İtirazı olan varsa kulaklarını sallasın... Arabacı takımı deniliyordu, alaycı takımı oldu... Rakipleriyle eğleniyor, yeniyor, yere seriyor... Bitmedi... Bilgili'siyle, Lucescu'suyla, futbolcusuyla kolej havasındalar... Beşiktaş yıllar sonra ilk defa 'büyük' olduğunun farkına vardı... Havada, karada, sahada, masada gümbür gümbür geliyorlar... Tek kamburu MHK... G.Saray, A.Gücü'nü 8-0 yenerek nasıl kambura yattıysa, Beşiktaş dahasını yapıyor... Bir tek maç değil, şampiyonluğa giden bütün amaçlar meşru!.. Ateşle oynuyorlar... Yeryüzü taşla doludur... Ama pek azı boyunlara kolye olur... Beşik'taş' yalnız boyunlarda değil, gönüllere de kolye olmuştur. O kolye paha biçilmez, siyah- beyazdan vazgeçilmez. Burası Türkiye, selam söyle Zülfi'ye... Belki, kendilerine göre de oyunu kuralına göre oynuyorlar. Ama damlaya damlaya göl olur, sonra içine düşen boğulur. Şimdi size usta bir Beşiktaş yazarının sezon başında yazdığı küçük bir paragrafı sunuyorum. Bakalım ne düşüneceksiniz? "100 yıllık Beşiktaş Kulübü gece kulübü Laila'dan yönetiliyor. Başkan sayın Serdar Bilgili en önemli kararları gece kulüplerinde alıyor. Menecer Sinan Engin, futbolcular ile özel sohbetleri Laila'da yapıyor. Hatta sabah ameliyat olan İlhan Mansız'ı koltuk değnekleri ile Laila'ya çağırıyor. Sonra da gece yarısı Reina'ya götürüyor... G.Saray ise Florya'dan yönetiliyor. Başkan sayın Özhan Canaydın neredeyse günde 20 saat Florya'da oluyor. Her sorunu çözüyor. Her maça gidiyor. Yani başkan gibi davranıyor!..." İmza; Kâzım Kanat... Ve Laila'dan yönetilen Kartal, Avrupa'yla anılıyor, Lucescu'yla anılıyor, başarılarıyla anılıyor... Ne dersiniz?.. Sizce MHK'yla anılmaya ihtiyacı olabilir mi? Ben çizerim böyle dedikoduları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.