11 Ekim, sevgililer günü!

A -
A +

Günümüz aşıkları artık sevgililerine, "Köpek gibi özledim" diye sesleniyor. Millilerimiz de üç gollük hediyesini Lichtenstein'ın eline tutuşturuverdi. Bu durumda da İngiltere'ye, "Köpek gibi özledim" demek gerekecek... Hele o ilk maçtaki 2-0'dan sonra... 11 Ekim'i bütün azalarımla birlikte pürdikkat bekliyorum... Bütün özlemlerimle... "Kum tanesi bir özlemse, seni kumsal kadar çok özledim..." Ya da, "Kalemimi kırsalar kanımla yazarım seni sevdiğimi..." Steril yaşamayı sevmeyen, kurallardan nefret eden ve standart insanların neden yaşadıklarına anlam veremeyen biriyim... Uçmayı severim... Buzlu su içmeyi, kışın denize girmeyi... Ama ne yaparsanız yapın onlar gibi sıradışı olamazsınız... Oldum olası nefret ediyorum. Abi, ben şu İngiliz'i içime hiç sindiremiyorum. Kadınını da, kızını da, erkeğini de deep freeze'deki levrek balığına benzetiyorum. Gün gelip çatmak üzere... 11 Ekim, engin denizlere yelken açma zamanıdır artık... O gün herşey hiç birşey olsa bile... İLİŞKİ-ÇELİŞKİ Özkan Sümer'in istifası kimilerine göre Temel'in fıkralarını andırıyor, kimilerine göre de Braveheart cinsinden... Dayım diyor ki; "F.Bahçe-G.Antep maçı Kadıköy'de oynansa n'olur başka stadda oynansa n'olur? Özkan Sümer'e ne?.." Amcam da şey diyor, "Olur mu canım... Adam istifa etmekle İstanbul kulüplerinin kirli ittifaklarına kafa tuttu... Türk futbolunun ne kadar kirlendiğine dikkat çekti..." Amcaaaa.. Dayııı.... Sen, ben, o, biz, hepimiz... Kendinize gelin yaa... Bu işin sonu kötü... Sıra bize geliyor... Sana, bana, ona, hepimize... Sümer'in istifasını ben sadece şu açıdan almak istiyorum; "Eğer siz bu olayları çıkaranlara ceza vermezseniz yarın daha büyük olaylara çanak tutarsınız." Eh, yüzde yüz doğru... Ve Sümer'in istifasıyla Karşıyaka-Göztepe maçında ölen çocuğun direkt alâkası var!.. Bu olay birbiriyle yakın akraba... Canciğer-kuzu sarması... Baba-oğul, ana-kız, abi-kardeş ilişkisi... Eğer Sümer'in istifasını es geçerseniz, yarın eser daha da kötü olur. Başka ölümlere de çanak tutarsınız. Ve biliyor musunuz beyler... F.Bahçe'nin sahasının 1 maç kapatılıp kapatılmayacağı maalesef Göztepe-Karşıyaka maçında ölen çocuktan daha çok yazılıp çizildi. Yani bu, şu demek oldu: Şükrü Saracoğlu'nun 1 maç dahi kapatılması, bir evladımızın ölmesinden daha önemli... Ve biliyor musunuz işte bu yüzden, ben şu medyadan bazen nefret ediyorum. Üç kuruşluk zevkimiz var, ona da maydonoz oluyorlar. Rehin alınmış kalemler yüzünden fanatizm daha da yayılıyor. Eskiden Fenerli'si, G.Saraylı'sı, Beşiktaşlı'sı, Feriköylü'sü... İzmirsporlu'su, Vefalı'sı.. Hatta vefasızı bile... Kol-kola, kardeş kardeş, dostça maç seyrederlermiş. İşte ben o günleri, köpek gibi özledim abi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.